Girdi yapan Nurköy

ON ÜÇ CEVHER KÜMESİ

Hafız Ali’nin fıkrasıdır. Sevgili Üstadım; Bu defa irsaline inâyet buyurulan Hikmetü’l-İstiâzenin İkinci Kısmını aldım. Sekizinci İşaret’te ispat edilip gösterilen hak ve hakikat, dalâlet vâdilerinde uçan serseri mudillerin yollarını pek vâzıh tenvirle, onlara hem kendilerinin ne yaptıklarını, hem cadde-i hakikati göstermekle, îcâzıyla azîm bir mesele tahayyül buyuruluyor. Dokuzuncu İşarette ise, bütün ehl-i iman ve bilhassa risale-i […]

GENÇ SAHABE HUSAYN BİN HARİS(RA)

Husayn bin Haris, Peygamber Efendimiz (ASM) ın dedesi Abdülmuttalib’in amcasının oğludur. Babası Haris bin Muttalib, annesi Sühayle bint Huzai bin Huveyris’tir. Abdümenafoğulları kabilesinden olup Mekke’de doğmuştur. Kardeşlerinin en küçük yaşta olanıdır. Husayn bin Haris, İslamiyetin henüz gizli tebliğ yıllarında çok genç yaşta kabul edip müminler arasına katılmıştır. Husayn abisi Ubeyd bin Haris, Ebu Ubeyde bin […]

ELİNİ KALDIRMIŞ YAĞMUR YAĞMIŞ

SEKİZİNCİ MİSAL: Başta meşhur İbni Huzeyme, Sahih’inde, râviler Hazret-i Ömer’den naklediyorlar ki: Gazve-i Tebük’te susuz kaldık. Hattâ bazılar devesini keser, susuzluktan içini sıkar, içerdi. Ebu Bekri’s-Sıddık, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma dua etmek için rica etti. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm elini kaldırdı; daha elini indirmeden bulut toplandı, yağmur öyle geldi ki, kaplarımızı doldurduk. Sonra su çekildi. […]

TORBALILI KADİR İNCİ

Kadir İnci, Konya’nın Ermenek kazası Büyükkarapınar köyünde 1941 yılında dünyaya gelir. İlkokulu burada okur,daha sonra Tire Kur’an Kursuna kaydolur. Burada okurken Musa Yukarı vasıtasıyla Risale-i Nur’larla tanışır. Sohbet ve derslere katılan Kadir, 1960 yılında Emirdağ’da bulunan Üstad Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret eder, ellerini öper ve Üstad onu talebeliğe kabul eder. Risale-i Nur Talebeliği yolculuğunda Kadir İnci’nin […]

”BEN KAYBOLUP GİDENLERİ SEVMEM”

  Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın, ”Ben kaybolup gidenleri sevmem” demesinden neleri anlamalıyız? Hz. İbrahim (AS)ın Kur’an-ı Kerim’de En’am Suresi 76 ncı ayetinde geçen, “Gece bastırınca İbrahim bir yıldız gördü, ‘Rabbim budur!’ dedi. Yıldız sönünce de, ‘Ben öyle sönüp batanları tanrı diye sevmem’ (dedi).” bu kıssayı Cenab-ı Hakk Rasulullah’a vahy etmiştir. Efendimiz (ASM) da bunu Mekke halkına […]

ZORLUKLARA BASKILARA YILMADAN GÖĞÜS GERMEK

Aziz, sıddık ve sebatkâr metin kardeşlerim; Sizin faaliyetiniz ve sebatkârâne çalışmanız, Risale-i Nur dairesinin zembereği hükmünde bizleri ve çok yerleri harekete getiriyorsunuz. Allah sizden ebeden razı olsun. Bin âmin, âmin. Size, Hizbü’l-Kur’ânîden evvel gönderilen Risale-i Nur’un virdü’l-âzamına ilhak etmek için bir parçayı yazdık; bir parçayı da, Yirmi Dokuzuncu Lem’ada yerini gösterdik. Benim hususî tefekküratım o […]

KUMANDAN SAHABE İYAZ BİN GANM(RA)

Miladi 582 de Mekke’de doğan, İyaz bin Ganm, Hudeybiye anlaşmasından önce İslamiyeti kabul edip, müminlerin safına katılmıştır. Mekke’de müminlere yapılan eziyet ve baskıdan dolayı İyaz bin Ganm’da İkinci Habeşistan hicretine iştirak etmiştir. Daha sonra Medine’ye hicret etmiştir. Bedir, Uhud ve Hendek başta olmak üzere Peygamber Efendimiz (ASM) ile birlikte bütün gazveler de yer almıştır. İslamiyeti […]

İNSAN İYİLİK VE İHSANIN KÖLESİDİR

قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللهُ “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.” Âl-i İmrân Sûresi,31 nci ayeti) âyetinde i’câzlı bir îcâz vardır. Çünkü çok cümleler bu üç cümlenin içinde derc edilmiştir. Şöyle ki: Şu âyet diyor ki: “Allah’a (celle celâluhu) imanınız varsa, elbette Allah’ı seveceksiniz. Madem Allah’ı […]

NURUN HAMİSİ EŞREF EDİP

1882 yılında Selanik’te dünyaya gelen Eşref Edip Fergan, 14 Ağustos 1908 yılında Mehmed Akif Ersoy ile birlikte Sırat-ı Müstakim adıyla haftalık bir dergi çıkarmıştır. Dergi daha sonra Sebilürreşad adıyla yayın hayatına devam eder. O devrin ileri gelen İslam ulemasının çok değerli eserleri bu dergi de yayınlanır. O yıllarda Bediüzzaman Hazretleri yakın dostu olan Eşref Edip’in […]

EFENDİMİZ (ASM)IN YÜZÜĞÜ

Peygamber Efendimiz(ASM) ne zaman yüzük kullanmıştır? İslamın tebliğinin başladığı Medine döneminde Efendimiz (ASM) ilk olarak İran Kralına mektup yazmayı düşünür. O dönemde devletler arası yazışmalarda mektupların mühürlenmesi bir adetti. Sahabeler, Efendimiz (ASM)a, ”Eğer mektubunuz mühürsüz olursa, onlar bunu kabul etmezler” demeleri üzerine O da yüzük kaşı üzerine bir mühür yaptırır. Bir yüzük kaşına ”Allah”, ”Resul”,  […]