Girdi yapan Nurköy

VAZİFEMİZ İNSANLARA TEBLİĞ ETMEK

Risale-i Nur Talebesinin en önemli meselesi nedir? Nur meslegi ne? Risale-i Nur Talebesinin en önemli vazifesi, iman ve Kur’an hakikatlerini insanlara tebliğ etmek ve onlara iman davasını  anlatmaktır. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Kastamonu Lahikasında bir talebesine yazdığı mektubta bizlere, ”Vazifemiz hidayet vermek değil, hidayete vesile olan tebliğde bulunmak” diyerek hem o talebesini hem de […]

AKIL GÖZ VE DİL

”Her âzâ ve hasselerin kıymeti birden bine çıkar. Meselâ akıl bir alettir. Eğer Cenâb-ı Hakka satmayıp belki nefis hesabına çalıştırsan, öyle meş’um ve müz’iç ve muacciz bir alet olur ki, geçmiş zamanın âlâm-ı hazinanesini ve gelecek zamanın ehvâl-i muhavvifanesini senin bu biçare başına yükletecek; yümünsüz ve muzır bir alet derekesine iner. İşte bunun içindir ki, […]

MARANGOZ MUSTAFA ÇAVUŞ

Mustafa Çavuş, l883 tarihinde Barla’da dünyaya gelmiştir. Trakya, Çanakkale ve İstanbul’da asker olarak bulunmuş, hayatının On Sekiz yılı askerlikle geçmiştir. Çanakkale ve İstiklâl Savaşına katılmış, hak ettiği gazilik madalyasını almamıştır. Bediüzzaman Hazretlerinin, Barla hayatındaki yakın talebelerinden birisi de Mustafa Çavuş’tur. Marangoz ustasıdır. Marangoz ünvanı ile tanınır. Bediüzzaman Hazretlerinin Barla’daki ikametgâhının önündeki ulu çınar ağacının üzerindeki […]

RAHİP BAHİRA

Bahira, kimdir? Nerde yaşamıştır? Bahira, Hz. Peygamber Aleyhisselatü Vesselamın henüz çocukken Suriye’de görüştüğü rivayet edilen rahiptir. Bahira’nın ismi, Peygamber Efendimizin (asm) hayatını aktaran İslâmi  kaynaklar da geçmektedir. Arâmî dilinde “seçilmiş” manasına gelen behîrâ kelimesini unvan olarak alan bu rahibin asıl adı Sergius’tur. Nerde, ne zaman yaşamıştır? Bahira ile ilgili bilgiler çok sınırlıdır. Altıncı asırda yaşadığı […]

FEN VE İLİM

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, dalaletin,dinden ayrılmanın ve sapıklığın cehaletten değil, fen ve ilimden geldiğine, cehaletten gelene cevabın kolay olduğuna, fakat fen ve ilimden gelen dalalete, insanların ancak Risale-i Nur hakikatleri ile karşı koyabileceklerini söylüyor. Gelecek neslin, fen ve ilimden gelen sapıklıklara, Kur’an hakikatlerinin bu asırdaki manevi bir tefsiri olan Risale-i Nur ile cevap vereceklerine […]

EN ÖNEMLİ İŞ, İMAN KURTARMA

”Efendiler! Siz, niçin sebepsiz bizimle ve Risale-i Nur’la uğraşıyorsunuz? Kat’iyen size haber veriyorum ki: Ben ve Risale-i Nur, sizinle değil mübareze, belki sizi düşünmek dahi vazifemizin haricindedir. Çünkü, Risale-i Nur ve hakiki şakirtleri, elli sene sonra gelen nesl-i âtiye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan ve millet ve vatanı büyük bir tehlikeden […]

ÖLÜM, HAYATTAN SERBEST KALMA

”Yani, mevti veren Odur. Yani, hayat vazifesinden terhis eder, fâni dünyadan yerini tebdil eder, külfet-i hizmetten âzâd eder. Yani, hayat-ı fâniyeden, seni hayat-ı bâkiyeye alır. İşte şu kelime, şöylece fâni cin ve inse bağırır, der ki: Sizlere müjde! Mevt idam değil, hiçlik değil, fenâ değil, inkıraz değil, sönmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesadüf […]

SIDDIK ÜNVANLI SÜLEYMAN KERVANCI

Barla denilince akla ilk ismi gelen simalardan birisi de “Sıddık” unvanlı Süleyman Kervancı, 1898 yılında Barla’da dünyaya geldi. Barla’ya sürgün gelen Said Nursî Hazretleri’nin hizmetine ilk katılanlardandır. Risâle-i Nur’da ismi “Sıddık Süleyman”, “Barlalı Süleyman”, “Süleyman Efendi” ve “Süleyman” olarak geçer. Sekiz yıl boyunca Üstad Said Nursi Hazretlerine, fedakârca hizmetlerde bulunur. Üstad Hazretleri, O’na “Sıddık” unvanını […]

ABDULLAH İBNİ SELAM

Risale-i Nur’un Mektubat adlı eserinde Peygamber Efendimizin (ASM) peygamberliğine delil gösterilen, Yahudilerin büyük alimlerinden Abdullah ibni Selam, Resûl-i Kibriya Efendimiz (ASM), Medine’ye teşrif buyurdukları zaman, O’nu görmek için gitmiş ve Efendimizin (ASM) nurlar saçan mübarek simasını görünce, “Şu sîmada yalan yok! Şu yüzde hile olamaz!”.(Mektubat, s.92)diyerek, kelime-i şehadet getirip imana gelen büyük sahabedir. Peygamber Efendimiz […]

YANLIŞ SABIRLA DÜZELTİLİR

”Hem Âtıf’ın parlak hizmeti tevakkufa uğraması (HAŞİYE) ve gerilemesi ve merhum Mehmed Zühtü Bedevî’nin, yüksek ve geniş hizmetinin perdelenmesini, düşünmesi beni ziyade mahzun ettiği hengâmda, elime bir mektup verildi. O mektup, o endişemi izale etti. Risale-i Nur hizmetinde bir kapı kapansa, daha mühim kapılar açılır diye kaide, yine hükmünü icra etti ki,…. HAŞİYE : Âtıf’a […]