SAHABİ KİME DENİLİR

Sahabi, kimlere denir, kimler sahabi sayılır?

Sahabe, sahabî kelimesinin çoğuludur. Dostlar, arkadaşlar manalarına gelir. Sohbet ve sahip kelimelerinden türetilmiştir. Ashab kelimesi ise, “sâhib” (dost, arkadaş) kelimesinin çoğuludur.

Sahabî, Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i, peygamberliği sırasında gören, O’nunla konuşup görüşen, O’na iman eden ve müslüman olarak ölen kimselere verilen isimdir.

Sahâbî’nin tanımı alimlere göre farklı farklıdır. Hafız İbn-i Hacer el-Askalânî “El-İsâbe” adlı eserinde bu konuyu ele almış, bu konudaki sahih olan görüşleri açıklamış ve meseleyi uzun uzadıya incelemiştir.

İbn-i Hacer’e göre, sahâbî konusunda en doğru, en güzel tarif şöyledir:

“Sahâbî, Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e iman (edip), iman ettiği hâlde kendisiyle bir araya gelen ve İslâm üzere ölen kişidir.”

“Peygamberle bir araya gelen” ifadesinin genellemesine göre; sohbetinde uzun veya kısa bir süre mecliste bulunmuş olsun, O’ndan hadis rivayet etsin veya etmesin, O’nunla savaşa katılmış olsun veya olmasın, ancak yine meclisinde bulunmamış olsa dahi de bir defa görmüş olan bir kimseye de sahâbî denir.

“İslam üzere ölmüş” ibaresine göre; bir kimse Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’le kendisine iman etmiş olarak karşılaşmış, ancak daha sonra -Allah korusun- mürted olmuş ve mürted olarak ölmüş ise yine “sahâbî” sayılmaz. Bu kabilden az sayıda bazı kimseler olmuştur.

Kur’an başta olmak üzere Tevrat,İncil ve diğer İlahi kitaplar da sahabiler övülmüş, onların üstün vasıfları dile getirilmiştir. Fetih Suresi 29 ncu ayette Sahabeler şöyle anlatılır :

” O, Allah’ın elçisi Muhammed’dir. Onunla beraber olanlar da kâfirlere karşı sert, kendi aralarında merhametlidirler. Onları, Allah’ın lutuf ve rızâsına talip olarak hep rükûda ve secdede görürsün. Secdenin tesiriyle yüzlerine simaları oturmuştur; Tevrat’ta onlar için yapılan benzetme budur. İncil’deki misalleri ise bir ekindir: Çiftçileri sevindirmek üzere filiz verir, onu güçlendirir, kalınlaşır ve kendi sapları üzerinde durur. Onlar (müminler) yüzünden kâfirler öfkeden kahrolsunlar diye (böyle olmuştur). Onlar arasından iman edip dünya ve âhirete yararlı işler yapanlara Allah bir bağışlama ve büyük bir ödül vaad etmektedir.”

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir