“Molla Said, Van’da bulunduğu zamanlarda, bazı hususlarda o havalinin ulemasına muhalif bulunuyordu. (HAŞİYE: Aynı vaziyet, seksen senelik hayatında da devam etmiştir.) Bu hususlar şunlardır:” 1. Kat’iyen hiç kimseden hediye olarak para almamak ve maaş bile kabul etmemek. Evet, hayatta hiçbir maddî mülkiyeti olmayıp, fakir ve kimsesiz ve daimî nefiy ve hapislerle çok sıkıntılı ve dehşetli […]

Aziz, sıddık kardeşlerim; İşarât-ı Gaybiye-i Gavsiye ve Aleviyede, “Altmış dörtte Risale-i Nur telifce tamam olur.” Demek o tarihten sonra, yalnız izahat ve haşiyeler ve tetimmeler olacak. Bu münasebetle iki nokta ihtar etmek kalbime geldi. Birincisi: Risale-i Nur’un fıtraten ve zamanın vaziyetine göre talebesi olacak, başta, mâsum çocuklardır. Çünkü bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî […]

Aziz kardeşlerim; Hazret-i Ali (r.a.) وَبِاْلاٰيَةِ الْكُبْرٰى اَمِنِّى مِنَ الْفَجَتِ  (Ey Mevlâm! Âyetü’l-Kübrâ hürmetine, beni tüm sıkıntılardan kurtar.) fıkrasında Âyetü’l-Kübrâ yüzünden şakirtleri bir musibete düşüp ve onun berekâtıyla emniyet ve selâmete çıkacaklarını kerametkârâne haber verdiği gibi, Âyetü’l-Kübrâ risalesi Nurlar içinde yüzer matbu nüshasıyla serbestiyet noktasında daha ziyade mevki alması cihetiyle bu memlekete üç büyük yağmur […]

بِاسْمِهِ   وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim; Sizlerin bu bayram mânevî hediyeniz, bayramımı öyle bir tebrik etti ki, binler kederim olsaydı silerdi. Bin bârekâllah! Böyle bir zamanda böyle ihlâslı sadakat, liveçhillâh uhuvvet ve fisebîlillâh muavenet, ancak âlî-himmet sıddîkinlerde bulunur. Hâlık-ı Zülcelâle hadsiz hamd ve şükür olsun ki, sizin gibileri, Kur’ân-ı Hakîme […]

Aziz, sıddık, kıymettar kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniyede metîn, ciddî, çalışkan arkadaşlarım; Yeni bir medâr-ı keramet ve inâyet ve sürur olan mektubunuzu aldım. Ve Risaletü’n-Nur’a ait bir ikram ve inâyet-i İlâhiyeyi gösterdi. Şöyle ki: Bundan dört beş gün evvel, şiddetli bir taharriyle menzilim teftiş edildi. Her tarafa baktıkları halde, hıfz-ı İlâhîyle, bizi mahzun edecek birşey bulamadılar. […]

Ey benim kardeşlerim, Benim gibi âciz bir talebenin okumasından, anlamasından ne çıkar? Üstadıma ne sual açabilirim? Kaç kitap okudum da sual açayım ve mesele halledeyim? Ne gibi sual sorayım? Dünyada çok kitaplar vardır ve o kitapları okumuşsunuzdur. Okuduğunuz kitapların hepsini de anladınız mı? Alâ külli hal, anlayamadığınız meseleler çoktur. Üstadıma sual açınız, meydana ilim çıksın […]

”Üstadım, başkalarında nadiren bulunan mümtaz hasletlerinden, zahirî tavrının pek fevkinde bir vaziyet gösteriyor. Zahir hale bakılsa, ilmihali bilmiyor gibi görünüyor; birden, bakarsın, bir derya kesiliyor. Mezun olduğu miktarı ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan istifade derecesi nisbetinde söyler. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan cihet-i istifadesi olmadığı vakitlerde,yeni ay gibi mahviyet gösterir. “Bende nur yok, kıymet yok” der. […]

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُاَ   لسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ Aziz, sıddık kardeşlerim; (Hem mânevî, hem maddî bir kaç cihette sorulan bir suale mecburiyet tahtında bir cevaptır.) Sual: Neden, ne dahilde, ne hariçte bulunan cereyanlara ve bilhassa siyasetli cemaatlere hiçbir alâka peydâ etmiyorsun? Ve Risale-i Nur ve şakirtlerini mümkün olduğu kadar o cereyanlara temastan men ediyorsun? Halbuki, […]

Aziz kardeşim; Risale-i Nur’un avukatı Ziya’yı bizim tarafımızdan hem çok teşekkür, hem tebrik ediniz. Çoktan beri ruhuma ihtar edilmiş ki, Ziya namında birisi, Risale-i Nur namına büyük bir hizmet edecek. Bu mesele gösterdi ki, o Ziya, bu Ziya’dır. Bizleri ebede kadar minnettar eyledi. Mahkemede zabıt kâtibi ve âzâdan Hesnâ Hanım ve sorgu hakimi gibi vicdanlı […]

بِاسْمِ مَنْ (تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَاْلاَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ) اَلسَّلاَمُ عَلَيْك وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حُرُوفِ رَسَاۤئِلِ النُّورِ الْمَكْتُوبَةِ وَالْمَقْرُوئَةِ وَالْمُتَمَثِّلَةِ فِى الْهَوَاۤءِ اِلٰى يَوْمِ الْقِيَامِ، اٰمِينَ Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede ihlâslı ve kuvvetli ve şanlı arkadaşlarım, Cenâb-ı Hakka hadsiz şükür ve hamd ederim […]