HİLMİ (SEMÂ) ERKAL

1891 yılında dogan Hilmi Semâ Erkal, Kastamonu’nun Tepelice köyündendir. Küçük Şeyhlerin Hilmi’si diye tanınmıştır. Dedelerinden kalma lakapları Semâ(Gök) olan Hilmi Bey, soyadı kanunu çıkınca aile olarak Erkal soyadını almışlardır.

O yıllarda birçok mescid, tekke  yol ve park yapma bahanesi ile devrin idarecileri tarafından yıkılmaktadır. Atalarının, mübarek dergahlarını, mescidlerini yıkıp park yapmak isteyen Kastamonu Valisinin bu yıkım işine mani olmaya çalışan, Hilmi Bey, bu arzusuna ulaşamayınca Valiyi öldürmeye karar verir.

Bütün plânlarını ve hazırlıklarını yapan Hilmi Bey, dalgın ve düşünceli bir halde Araba Pazarı semtindeki Çarşı Polis Karakolu’nun karşısındaki  Üstad Said Nursi Hazretleri’nin kaldığı evin  önünden geçeken aniden duyduğu ses üzerine o tarafa bakar.

Pencereden camı tıkırdatan Üstad Bediüzzaman Hazretlerini gören, Hilmi Bey başını kaldırarak pencereye bakar. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, O’na işaret ederek yanına çağırır. Karışık düşünceler içindeki, Hilmi Bey, “Bu ihtiyar Hoca Efendi de acaba ne istiyor, bana ne diyecek?” diyerek düşüne düşüne ahsap evin merdivenlerini çıkar.

Üstad Bediüzzaman, Hilmi Beyin eline Tahmidiye Duasını vererek kendisine bu duadan bir tane yazmasını ister. Bu kudsî dua mecmuasını alan Hilmi Bey evine dönüp, hemen o gece duayı yazmaya başlar. Tahmidiye Duasını yazan Hilmi Bey, duayı yazıp bitirir, artık kafasındaki adam öldürmek fikrinden vazgeçer ve Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerine talebe olur. Hilmi Bey daha sonra arkadaşı Taşköprülü Sadık Beyi de, Üstad Hazretlerine getirip, tanıştırır. Böylece Risale-i Nur’ların neşir hizmetine başlar. 1943 Denizli Hapsinde, Üstad Hazretleri ve Kastamonulu 20 Nur Talebesiyle birlikte hapis yatar. Hapis hayatında Sadık Bey’le birlikte çok büyük hizmetlerde bulunur.

Üstad Bediüzzaman, Kastamonu’da bahar ve yaz mevsimlerinde Karadağ’a ve Hacı İbrahim Dağlarına çıkardı. Hilmi Bey Karadağ yakınlarında bulunan Tepelice köyünden gelerek Üstad Hazretlerine hizmet eder, O’na arkadaş olurdu.

Birgün Karadağ’da birbirlerini ararlar fakat, bir  türlü buluşamazlar. Karşılaştıkları zaman Üstad Hazretleri Hilmi Bey’e: “Kardaşım, insanın yemeğe, içmeye ihtiyacı olduğu gibi, konuşmaya da, sohbete de ihtiyacı vardır. Sen nerelerdesin?” der.

Hilmi Bey’in ismi, Risale-i Nurların lâhika mektublarında muhtelif yerlerinde sitayişler ve dualarla zikredilmektedir.

“Kastamonu’da, sekiz sene mübarek mahdumu ve merhum refikasıyla Risale-i Nura fevkalâde bir sadakatle çalışan ve kalemiyle Risale-i Nura çok hizmet eden ve çoklarını Nur dairesine getiren ve hapishanede (1943 Denizli) kendi gibi kahramanlardan olan Sadık Beye; hem istirahatıma, hem Nur şakirdlerinin tesanüdüne ehemmiyetli hizmet eden ve Feyzi ve Emin ve İhsan ve Ahmedler gibi has kardeşlerimizle; yine Kastamonu’da Nurlara hizmet eden ‘Küçük Şeyh’ namında Hilmi Bey bana mektubunda, Nurcu olan refikasının vefatını bildiriyor. O merhume hakkında medar-ı şükrandır ki, bir iki aydır dualarımda ‘Zehralar’ dediğim vakit, ‘Hacerler’ de derdim; içimde, o merhumeyi de niyet ediyordum. Vefatını bilmiyordum. Cenab-ı Hak, ona binler rahmet eylesin ve akrabasına sabr-ı cemil ihsan etsin. Âmin!”(Emirdağ Lahikası)

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri yine bir lahika mektubunda Hilmi Bey’e çok dualar ettiğini ve  bu isim hürmetine aynı isimdeki bazı zalimleri de affettiğini söylemektedir:

“Hilmi Bey! Tâliin var. Ben hapiste ve burada iken hakkımda seni merhametsiz gördüm. Ne vakit hiddet ettim, bedduaya niyet ettim, Hilmi Bey namında benim bir kardeşim ve Nurun has bir şakirdini her vakit hayırlı duamda ismiyle zikrettiğimden, sana beddua niyet ederken, bu hayırlı duaya mazhar Hilmi Bey ismi âdeta şefaatçi oldu, beni men etti; ben de, o niyetten vaz geçtim, senin beni tâzip eden memurlarından gelen eziyete tahammül edip, o bedduadan vazgeçtim.”

İman Kur’an hizmetinde bulunan, bu isimsiz, resimsiz nur kahramanı Hilmi Beyin mezar taşında ise, 27 Ocak 1960 yılında vefat ettiği yazılıdır. Nurkoy, olarak kendisine Allah’tan rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir