DENİZLİ MAHKEMESİ, ALİ RIZA BEY

Risale-i Nur Külliyatının Alem-i islama,Anadoluya yayılmasında Denizli ve Ağır Ceza Mahkemesi önemli bir yer almaktadır. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, çeşitli bahane ve planlarla itham edilerek Kastamonu’dan Denizli Ağır Ceza Mahkemesine 126 talebesiyle beraber 1943 senesinin Ekim ayında getirilir.

Hiçbir hukuki esası olmayan iddianamede Risâle-i Nur Külliyatı içinde yer alan Beşinci Şuâ ile birlikte Tesettür Risalesi’ndeki hakikatler de “suç unsuru” olarak yer almaktadır.

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin “Bir sene cezasını çektiğim ve mahrem tutulan ve zabıtnamede kaydedildiği gibi odun yığınları altından çıkarılan Tesettür Risâlesi bu sene yazılmış ve neşredilmiş gibi bizi ittiham etmek istiyor” diye haksızlıga dikkat çektiği mahkeme safahatı dokuz ay sürer.

Risâle-i Nur davasının en önemli safahatı olan Denizli Mahkemesi, Ekim 1943 yılında başlar ve 15 Haziran 1944 tarihinde “oy birliği ile beraat” kararı ile biter. Bu tarihi kararın altında Mahkeme Reisi Ali Rıza Balaban, Aza Hakkı Tözüner ve Salahiyetli hâkim Hesna Şener ve Kâtip olarak M. Akman’ın imzası vardır.

Emirdağ Lahikasında yer alan bazı mektuplarda şu ibarelere rastlanır:

‘Evet, hâkim-i âdil, Muharrem ve Feyzi ve Hafız Mustafa, bir-iki senede, yirmi sene kadar hizmet-i Nuriyeyi yaptılar; Nurun şakirtlerini ebede kadar minnettar eylediler. Cenâb-ı Hak, onlardan ve beraberlerinde Nura hizmet edenlerden ebeden razı olsun. Âmin.”

”Hâkim-i âdil namını alan malûm zatı ve lehimizde onunla beraber çalışanları, bu hakikî adalete hizmetleri için âhir ömrüme kadar unutmayacağım. Altı yedi aydır onları da aynen mânevî kazançlarıma şerik ediyorum.”

”Feyzi’nin mektubunda isimleri bulunan ve bilhassa hâkim-i âdil ile beraber hakikî adâlete çalışanlar (Ç.H.M.) ve Avukat Ziya gibi bütün o zatlar, değil yalnız bizi, belki Anadolu’yu ve âlem-i İslâmı mânen minnettar eylemişler. Onlar, bizim gibi Risale-i Nur’a sahiptirler. Eğer lüzum olsa, elime teslim edilen bir kısım mecmuaları da onlara emaneten okutmak için göndereceğim.”

Nur dairesinde “hâkim-i âdil” ünvanıyla anılan mahkeme reisi ve âzaları ve hizmetleri dokunan hamiyetperverler, âdilâne karar ve gayretleriyle bütün ehl-i imanın sevgi ve duası ile mânevî ve ebedî, parlak bir makam kazanmışlardır. Mahkeme reisi olarak bu karara imza atan, Ali Rıza Balaban ile ilgili kayıtlarda çok fazla bir bilgi yoktur. Nurkoy olarak, Ali Rıza Bey ile ilgili elde ettiğimiz bilgiler şöyledir:

Mahkeme reisi Ali Rıza Bey

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Ali İhsan Tola’nun hatıralarına göre; Denizli Ağır Ceza Mahkemesi Reisi Ali Rıza Bey, aslında Bediüzzaman Hazretlerini talebelik yıllarından tanımaktadır. İstanbul’da Mekteb-i Kuzat yani Hukuk Fakültesinde okurken, Şekercihan’da görüşmüş ve ilmine vakıf olmuştur.

Denizli Mahkemesi’nde sunulan İddianamedeki suçlamaların asılsız olduğunun bilincindedir. Bu yüzden Bediüzzaman Hazretlerinin “Hakim-i adil” olarak vasıflandırdığı Ali Rıza Beyle diğer mahkeme üyeleri oybirliğiyle beraat kararını imzalarlar.

O yıllara ait bir hatıra:

“Denizli’de Mahkeme Reisi Ali Rıza Bey (Balaban) kademe kademe anfi gibi sıralar yaptırmıştı.

“Üstad hastalığını ileri sürerek ‘mahkemeye gelemeyeceğim’ diye istida vermişti. Sonra mahkemenin müsbet halini görünce ‘İstidamı reddediyorum!’ dedi. Reis: ‘Ey Said Efendi, istidayı geri mi alıyorsun?’ diye tebessümle mukabele etti.

“Bir celsede müddeiumumi Üstad’ın oturuşuna itiraz etti. ‘Mahkemenin nizamını bozuyor’ dedi.

“Ali rıza Efendi ise, ‘Doğru oturunuz’ deyince; Üstad ‘hastayım’ diye cevap verdi.

“Reis, müddeiumumiye dönerek: ‘Hastaymış ne yapalım? dedi. Sonra da ‘Siz gidin istirahat edin’ diye bir gardiyanla Üstad’ı gönderdiler.

Risale-i Nur’un hizmet tarihinde mühim bir dönüm noktası olan Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin ilk beraat kararını veren Mahkeme Reisi Muğla’lı Ali Rıza Balaban’a ve mahkeme heyeti üyelerine, Allah’tan rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir