BEŞİR BİN HASASİYE (RA)

Bekir bin Vail oğulları kabilesine mensup olan Beşir bin Hasasiye, Hicretin 7. nci yılında Peygamber Efendimiz(ASM)ın halkı iman etme davetine uyarak üç arkadaşı ile birlikte Medine’ye gelerek İslam’ı kabul ederek müslüman olmuştur. Cahiliye döneminde Zahm bin Mabed olan ismini Rasulullah ”Beşir” olarak değiştirmiştir. Nenesinin isminden dolayı, Hasasiye lakapı ile tanınmıştır.

İslamiyeti kabul eden Beşir, Medine’de Mescidde Suffe bölümüne yerleşir. Bir gün Rasululah’ın huzuruna çıkar. Rasulullah’ın ”İsmin nedir?” sorusuna o da, ”Zahm” diye cevap verir. Rasulullah, ona ”Senin ismin bundan sonra Beşir” buyurur. O da, ”Peki ya Rasulullah! Bundan sonra Beşir” der.

Beşir, bir gün yine Rasulullah’a, Sana hangi hususlarda biat edeyim, ey Allah’ın Resul’ü?” diye sordu. Rasulullah şöyle buyurdu:

”Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve Resulü olduğuna şehadet edeceksin. Beş vakit namazı vaktinde kılacaksın, zekatı vereceksin. Ramazan Ayında oruç tutacaksın, hacca gideceksin ve Allah yolunda cihat edeceksin.”

Beşir bin Hasasiye, bu sözleri dinledikten sonra saf ve samimi olarak şöyle cevap verdi:

”Ey Allah’ın Resulü, zekat ve cihadı yerine getiremem, diğerlerine gücüm yeter. Benim on tane devem var. Onlardan elde ettiğim gelirle ailemi ve çocuklarımın geçimini sağlıyorum. Cihad’a gelince duyduğuma göre savaştan kaçanlar, Allah’ın gazabına uğruyorlarmış. Ben korkak birisiyim. Ben savaştan kaçıp Allah’ın gazabına çarpılmak istemem.”dedi.

Rasulullah,”Ey Beşir,zekat verilmeyecek,cihada gidilmeyecekse cennete ne ile ve nasıl girilir?” buyurdu.

Bunu duyan Beşir, ağlayarak, ”Ey Allah’ın Resulü, uzat elini, bütün bunları yapmak üzere sana biat edeyim!” dedi.

Suffe Ashabından olan Beşir bin Hasasiye, Rasulullah’a büyük bir sevgi ile bağlıydı. O’na bir zarar gelmesinden endişe eder devamlı O’nu takip ederdi.

Rasulullah’ın vefatından sonra O’nun acısına dayanamayacağını düşünen Beşir bin Hasasiye, ”Ya Rasulullah, sizden önce ölmem için bana dua edin!” talebinde bulundu. Rasulullah,”Ben bunu Allah’tan hiç kimse için istemem!” buyurdu.