Girdi yapan Nurköy

PEYGAMBER EFENDİMİZ (ASM)İN YEMİNİ

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَبِهِ نَسْتَعِينُ فَاعْلَمْ اَنَّهُ لاَۤ إِلٰهَ اِلاَّاللهُ ”Bil ki Allah?tan başka hiçbir ilâh yoktur.” Muhammed Sûresi, 19 ncu âyetinin bir muhteşem nüktesiyle, meşhur bir kasem-i Nebevînin işaretiyle ve ilhamıyla hissettiğim gayet güzel ve çok şirin ve nihayet derecede lâtif üç meyve-i tevhid ve üç muktazîsi ve üç hüccetine dair bir nüktedir. […]

İHLAS İHLAS İHLAS

İhlas, ihlas, ihlas devamlı işittiğimiz bir kelime, nedir ihlas? Nasıl kazanacağız? İhlas, en kısa tarifi ile; amelimizde rıza-yı İlâhîyi esas tutmaktır. Yani bir şeyi sadece ve sadece Allah’ın rızasını kazanmak için yapmaya ihlas diyoruz. Bu, yaptığımız herhangi bir işten tutun da, farz-nafile ibadet ne olursa olsun fark etmez. Hatta ihlaslı nafile bir ibadet, gösteriş için […]

MEKAN ZAMAN SOHBETE MANİ OLMAZ

بِاسْمِ مَنْ (تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَاْلاَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ) اَلسَّلاَمُ عَلَيْك وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حُرُوفِ رَسَاۤئِلِ النُّورِ الْمَكْتُوبَةِ وَالْمَقْرُوئَةِ وَالْمُتَمَثِّلَةِ فِى الْهَوَاۤءِ اِلٰى يَوْمِ الْقِيَامِ، اٰمِينَ Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede ihlâslı ve kuvvetli ve şanlı arkadaşlarım, Cenâb-ı Hakka hadsiz şükür ve hamd ederim […]

İSLAM GEMİSİNE BİNEN

”Tâ ki, nur-u iman ile ve Kur’ân’ın mehtabıyla istikbalimiz tenevvür etsin ve o gecemizin dehşet ve vahşeti, ünsiyet ve tenezzühe inkılâp etsin. Ve mütemadiyen mevt ve hayatın değişmesiyle seneler ve karnlar emvâcı üstünde hadsiz cenazeler binip ademe atılan dünyamız ve zeminimizde, Kur’ân-ı Hakîmin tezgâhında yapılan bir sefine-i mâneviye hükmüne geçen hakikat-i İslâmiyet içine girip, selâmetle […]

İNKAR KALBİ MÜHÜRLER

Günah ile küfür arasındaki nasıl bir bağ vardır? İnsanın kalbi neden mühürlenir? Günah ile küfür arasında kuvvetli bir bağ vardır. İnsan nefsi günah işlemeye tutkundur. İşlenen bu günah tövbe ve istiğfar ile imha edilmez ise, insan bir şekilde insanı küfre doğru yol alır. Günahkar olan insan, yaptığı günahı savunur ve bunun karşılığında göreceği cezayı inkar […]

HERYER DE KÜÇÜK BİR MEDRESE

Saniyen: Madem Risale-i Nur, bu mu’cize-i kübrânın elinde bir elmas kılıç hükmünde hizmetini göstermiş ve en muannid düşmanları teslime mecbur etmiş. Hem kalbi, hem ruhu, hattâ hissiyatı tam tenvir edecek ve ilâçlarını verecek bir tarzda hazine-i Kur’âniyenin dellâllığını yapan ve ondan başka me’haz ve mercii olmayan ve bir mu’cize-i mâneviyesi bulunan Risale-i Nur o vazifeyi […]

İSLAM PARÇA PARÇA OLMUŞ

“Dedi: “İslâm parça parça olmuş.” “Dedim: “Tahsile gitmişler. İşte Hindistan, İslâmın müstaid bir veledidir; İngiliz mekteb-i idadîsinde çalışıyor. Mısır, İslâmın zeki bir mahdumudur; İngiliz mekteb-i mülkiyesinden ders alıyor. Kafkas ve Türkistan, İslâmın iki bahadır oğullarıdır; Rus mekteb-i harbiyesinde talim alıyor. İlâ âhir…” “Yahu, şu asılzade evlât, şehadetnamelerini aldıktan sonra, herbiri bir kıt’a başına geçecek, muhteşem […]

BİR SENE İHLASLA YAPILMIŞ HİZMET SAHİBİ, ÖMER

l9l8 yılında Eskişehir’de doğan Ömer Biçer, Eskişehir’deki İstanbul Otelinin sahibidir. 1950 yıllarda siyasetle meşgul olan Ömer Biçer, Üstad Hazretlerine, polislerin gayrı kanuni hareketleri sebebiyle bir dilekçe ile Dahiliye Vekiline başvuruda bulunmuştur. Ömer Biçer, Nur Talebeliği macerasını, ise hatıralarında şöyle anlatır: “Emirdağ’da Mehmed Çalışkan’ın evine gittim. Bana yakın alâka gösterdiler. Ceylân Çalışkan, “Üstadımız Eskişehir’e gidiyor. Ömer […]

HANGİ GÜNAHLARIM MANİ OLUYOR

Risale-i Nur’ları okumasına okuyorum, fakat çoğu kez ne anlatıldığını anlamakta zorluk çekiyorum? Neden anlamıyorum? Risale-i Nur Külliyatını yeni okumaya başlayan ve birkaç kez okumuş olanlarımızın sıkca aklına takılan bir konu. Neden anlamıyorum? Öğrenmek için neler yapmalıyım? Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri,İkinci Şua’da nasıl okumamız gerektiğine dikkat çekiyor. Anlamaya çalışarak, acele etmeden düşünerek dikkatle okumamızı söylüyor. […]

SABIR VE TAHAMMÜL

Aziz, tam sıddık kardeşlerim, Benim, bu dünyada medâr-ı tesellîm ve sürurum sizlersiniz. Eğer sizler olmasaydınız, bu dört sene azaba dayanamazdım. Sizin sebat ve metanetiniz, bana da kuvvetli bir sabır ve tahammülü verdi. Birden hatıra gelen dört nokta: Birincisi: Kardeşlerim, bu zelzele benim itikadımda “şakk-ı kamer” gibi bir mu’cize-i Kur’ân’dır; en mütemerridi dahi tasdike mecbur eder […]