Girdi yapan Nurköy

MEDİNELİ BEŞİR BİN SA’D (RA)

Medineli Müslümanlardan olan Beşir bin Sa’d, Hazreç kabilesinin Beni Haris koluna mensuptur. Künyesi Ebu Numan’dır. Numan bin Beşir’in babasıdır. İkinci Akabe Biatında bulunarak İslamiyetle şereflenmiştir. Beşir bin Sa’d, Bedir,Uhud,Hendek başta olmak üzere Rasulullah ile birlikte bütün Gazvelere katılmıştır. Hicretin 7 nci yılında Rasulullah, Beşir bin Sa’d komutasında Otuz kişilik bir birliği Mürreoğulları üzerine gönderdi. Mürreoğullarının […]

DALIN İKİ MEYVESİ

ÜÇÜNCÜ SUAL: Cehennem nerededir? Elcevap: Cehennemin yeri, قُلْ اِنَّماَ الْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ “De ki: İlim ancak Allah katındadır.” Mülk Suresi, 26 ncı ayeti) لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ الله “Gaybı Allah’tan başkası bilmez.” Neml Suresi, 65 nci ayeti) bazı rivâyatla, “tahte’l-arz” denilmiştir. Başka yerlerde beyan ettiğimiz gibi, küre-i arz, hareket-i seneviyesiyle, ileride mecma-ı haşir olacak bir […]

HÜSMEN HÜSEYİN DURAN

Konya Risale-i Nur Talebelerinin ilklerinden olan Hüsmen Hüseyin Duran 1932 yılında Konya’da doğmuştur. Hüsmen Duran 1955 yılında Üstad Hazretlerini ziyaret ederek elini öpmüş ve duasını almıştır. Risale-i Nur okuduğu için tutuklanmış ve mahkemelere çıkmıştır. 1955 yılında Üstad Hazretlerini ziyaret etmek için Isparta’ya geldiğini anlatan Hüsmen Hüseyin Duman, o günkü hatırasını şöyle dile getirir: ”Isparta’ya geldik […]

ASR SURESİ İNSAN NEDEN ZİYANDADIR?

Büyük alim müfessir Fahreddin-i Razi Hazretleri, Asr Suresi tefsirinde, ”Ben zamanın değerini pek anlıyamazdım. Sureyi okur fakat manayı gönlüme yer ettiremezdim. Üç ayet olan surede, insan ziyandadır, ayetinden önce neden zaman üzerine and içilmiştir. İnsanın ziyanının sebebi nedir? Bunları düşünürdüm. Bir gün çarşıdaki pazardan geçerken. Satıcılar içinde sıcak yaz günü yüksek dağlardan getirilen ve halka […]

BEN BİR NEFERİM

Üstadım kendine ait medh ü senâyı kabul etmiyor. Fakat Risale-i Nur, Kur’ân’a ait olup medh ü senâ, Kur’ân’ın esrârına aittir. Yalnız Üstadımla Hazret-i Mevlânâ’nın birkaç farkı var: Birisi: Hazret-i Mevlânâ, zülcenâheyndir. Yani, hem Kadirî, hem Nakşî tarikat sahibi iken, Nakşîlik tarikatı onda daha galiptir. Üstadım, bilâkis, Kadirî meşrebi ve Şâzelî mesleği daha ziyade onda hükmediyor. […]

MEDİNELİ AMR BİN MİHSAN (RA)

Medine doğumlu olan Amr bin Mihsan’ın Sa’lebe bin Amr’ın oğlu olduğu rivayet edilir. Bedir Gazvesine katılan Ukkaşe bin Mihsan’ın kardeşidir. Amr bin Mihsan, Akabe biatında bulunmuş, Bedir ve Uhud Gazvelerine katılmıştır. Bu savaşlarda büyük kahramanlık göstermiştir. Amr bin Mihsan ile ilgili tek bilgi Muhammed bin Hanefiyye tarafından rivayet edilmektedir. Muhammed bin Hanefiyye bu konuda şunları […]

YERYÜZÜNÜN YEDİ TABAKA OLMASI

BİRİNCİ MESELE-İ MÜHİMME: Semâvât gibi arzın da yedi tabaka olmasına dairdir. Şu mesele, yeni zamanın feylesoflarına hakikatsiz görünüyor; onların arza ve semâvâta dair olan fenleri kabul etmiyor. Bunu vasıta ederek bazı hakaik-i Kur’âniyeye itiraz ediyorlar. Buna dair muhtasaran birkaç işaret yazacağız. Birincisi: Evvelâ, âyetin mânâsı ayrıdır ve o mânâların efradı ve mâsadakları ayrıdır. İşte o […]

SAMSUNLU HAMDİ SAĞLAMER

1932 yılında Samsun’da dünyaya gelen Hamdi Sağlamer, yaşadığı gayriislami hayattan rüyasında yediği bir tokatla İslami hayata adım atar. Hamdi Sağlamer, 1957 yılında gördüğü o rüyasını şöyle anlatır: ”Rüyamda bir işret alemindeyim. Nurani bir zat yanıma geldi. Şefkatle,”Evladım bu içkiyi bir daha sakın içme” dedi. Ben de ”Peki hocam, bir daha içmem” deyince o zat döndü […]

ŞEYTANI DİNLEYEN NEFİS

İnsan hata ve günahlarına nasıl tövbe etmelidir. İstiğfar nasıl yapılmalıdır? ”Estağfirullah” diye ifade edilen istiğfar, Allah’tan kusurlarının affı, günahlarının bağışlanmasını dilemek anlamınadır. Kur’an-ı Kerim’de işledikleri kötülükten dolayı pişman olup tövbede bulunanlar övülmektedir. İstiğfar, insanın manevi kir ve paslardan temizlenmesi için Allah’a yalvarması ve ondan af dilemesidir. İstiğfarın sabit bir şekli yoktur. İnsan aklına gelen her […]

BEN BUNLARA NE EDEYİM?

Bugünlerde iki hatıradan iki ihtar: Birincisi: Bu şehirde Risale-i Nur’a intisap eden ihtiyar hanımlar sebat ettiklerini ve başkalar gibi sarsılmadıklarını düşündüm. Birden bu hadis-i şerif ihtar edildi. عَلَيْكُمْ بِدِينِ الْعَجَاۤئِزِ yâni, “Âhirzamanda, ihtiyare kadınların samimî dinlerine ve kuvvetli itikadlarına tâbi olunuz.” Evet, ihtiyare kadınlar fıtraten zaife ve hassase ve şefkatli olmalarından, herkesten ziyade dindeki tesellî […]