Girdi yapan Nurköy

HASTALIK İNSANI TERBİYE EDER

”Ey mâsum hasta çocuklara ve mâsum çocuklar hükmünde olan ihtiyarlara hizmet eden hasta bakıcılar! Sizin önünüzde mühim bir ticaret-i uhreviye var. Şevk ve gayretle o ticareti kazanınız. Mâsum çocukların hastalıklarını, o nazik vücudlara bir idman, bir riyazet ve ileride dünyanın dağdağalarına mukavemet verdirmek için bir şırınga ve bir terbiye-i Rabbâniye gibi, çocuğun hayat-ı dünyeviyesine ait […]

TENEKECİ MEHMED EFENDİ

Mehmed Sözer, Risale-i Nur’larda, Tenekeci Mehmed Efendi adıyla bilinir. 1892’de Isparta’da doğmuştur. Tenekeci Mehmed diye bilinsede, asıl mesleği hattatlıktır. Isparta ve civarı camileri, onun levhalarıyla süslüdür. On İki Isparta Kahramanlarından ve Risale-i Nur’un ilk talebelerindendir. Üstad  Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri,Isparta’ya ilk gelişinde Müftü Tahsin Efendinin medresesinde kalır. O yıllarda medreseler Maarif tarafından satıldığı için bu […]

KUR’AN OKUNURKEN DİNLEMEK

”Birinci sualiniz: Eğer Kur’ân okunurken, namazın, tesbihatın tetimmesi ise, kıbleye karşı duranlar, vaziyetlerini bozmamak evlâdır. Yalnız müezzinin önündeki adam arkasını çevirsin, yahut çekilsin. Eğer Kur’ân müstakil olarak okunursa, okuyana karşı teveccüh etmek evlâdır. Hem cihât-ı sitte ile mukayyed olmayan ruh kulağıyla dinleyen adam kıbleye karşı teveccüh etse; ve cismanî kulağıyla dinleyen adam, okuyana karşı teveccüh […]

HALİS SOHBETİ DİNLEYENLER

”Hem mütefekkirâne o çeşit sohbet-i imaniye, zemin yüzünün bir manevî ziyneti ve medar-ı şerefi olduğuna işareten biri demiş: آسْمَانْ رَشْكْ بُرَدْ بَهَرْ زَمِينْ كِه دَارَدْ يَكْ دُوكَسْ يَكْ دُو نَفَسْ بَهْرِ خُدَا بَرْ نُشِينَنْدْ Yani, semâvât zemine gıpta eder ki, zeminde hâlisen lillâh sohbet ve zikir ve tefekkür için, bir-iki adam, bir-iki nefes, yani bir-iki […]

SIKINTI VE KEDERİ UNUTMAK

İman lezzeti insana her türlü kederi, sıkıntıyı, derdi, tasayı unutturabilir mi? Evet, insanın imanından aldığı lezzet ve neşe dünyanın her türlü derdini, sıkıntısını ve kederini unutturur. İman bütün bu sıkıntıların, panzehri gibidir. Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin, Yirmi Sekiz yıl zindan ve sürgünlerde azap ve sıkıntılar içinde bulunmasına rağmen metanet ile iman davasına sahip çıkması ve onda […]

SAATÇI LÜTFÜ

Abdullah Lütfü  Özerdem, Şeyh Âsım Efendinin torunu ve Mehmed Âkif Efendinin oğludur. 1881 yılında Isparta’da dünyaya gelmiştir. Isparta da Risale-i Nur ilk tanıyan talebelerden olan Lütfü Özerdem, Saatçi Lütfü olarak tanınmıştır. Saatçı Lütfü, 1935 yılında  Üstad Bediüzzaman Said Nursi ile birlikte Eskişehir Hapishanesinde yaklaşık bir yıl tutuklu kalmıştır. Eskişehir Mahkemesi kayıtlarında hüviyeti “Cami-i atik Mahallesinden: […]

ÇEKİRDEĞE İMAN GÖZÜYLE BAKMA

”Gel, her tarafa bak, herşeye dikkat et. Bütün bu işler içinde gizli bir el işliyor. Çünkü, bak, bir dirhem (HAŞİYE:1) kadar kuvveti olmayan, bir çekirdek küçüklüğünde birşey, binler batman yükü kaldırıyor. Zerre kadar şuuru  (HAŞİYE:2) olmayan, gayet hakîmâne işler görüyor. Demek bunlar kendi kendilerine işlemiyorlar. Onları işlettiren gizli bir kudret sahibi vardır. Eğer kendi başına […]

BAHARDA TEMBELLİK BAŞLAR

”Hulûsi Beye hitaptır.            بِاسْمِهِ  وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ زَمَانِكَ الْمَصْرُوفِ لِكِتَابَةِ اَجْزَاۤءِ رِسَالَةِ النُّورِ Gayyûr, ciddî, hâlis ve muhlis âhiret kardeşim; Evvelen: Size Otuz İkinci Sözün İkinci Mevkıfını gönderdim. Dikkatle okuyunuz ve güzelce yazınız. Hatâlar varsa da tashih ediniz. Acele […]

AKLINI BAŞINA AL, BENİ DİNLE

”Gel, ey nefsim gibi kendini âkıl zanneden akılsız arkadaş! Şu saray-ı muhteşemin sahibini tanımak istemiyorsun. Halbuki herşey onu gösteriyor, ona işaret ediyor, ona şehadet ediyor. Bütün bu şeylerin şehadetini nasıl tekzip ediyorsun? Öyle ise bu sarayı da inkâr et ve “Âlem yok, memleket yok” de ve kendini de inkâr et, ortadan çık. Yahut aklını başına […]

NURUN MANEVİ AVUKATI: AHMED FEYZİ KUL

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ilk talebelerinden olan Ahmed Feyzi Kul,Isparta’nın Uluborlu kazasında  1896 yılında doğmuştur. Babasının adı Mehmed, annesinin adı Vesile’dir. Uluborlu’da bulunan medreselerden o zamanda esnaf da ders alırmış. Bu medreselere devam eden Ahmed Feyzi Kul daha sonra öğretmen okulundan mezun olur. Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin, Risale-i Nur Külliyatından Lâhika mektuplarında “Feyziler” olarak nitelendirdiği Feyzi isimli […]