Girdi yapan Nurköy

BARLA TALEBELERİNDEN BAHRİ ÇAĞLAR

l899’da Isparta’nın Barla nahiyesinde doğan Bahri Çağlar’ın Emirdağ Lahikası’nda ismi  geçmektedir. Barla’da Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin ilk muhatap ve talebelerinden Muhacir Hafız Ahmed Efendinin damadıdır. Bahri Çağlar, “Yirmi Dokuzuncu Söz”deki “Elifler Kerameti” bahsinin şâhitlerinden olan Eşref Beyin oğludur. “Yirmi Dokuzuncu Söz’ün kâtipleri birbirlerinden habersiz olarak yazarlar. Bu sözde bütün risalenin ilk satırlarında elif harfleri alt alta […]

RİSALE İ NUR HAREKETİNDE GAZETELER

Risale-i Nur hareketi içinde gazetenin yeri ve ortaya çıkışı nasıl olmuştur? Bu konudaki görüşünüz nedir? Risale-i Nur, ”nurculuk hareketi” diye adlandırılan hareketin içinde gazetelerin iki devre halinde yer aldığını görürüz. Birinci devrede  haftalık ve daha sonra ise günlük gazete çıkartılır. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin vefatından sonra yaşanılan sıkıntıların ardından, o dönemim menfi yayınlarına cevap […]

MAHKEMELER EN UFAK BİR SUÇ BULAMADI

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُوَ  اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَداً دَاۤئِمًا Emirdağ’daki kardeşlerime! Benim hakkımda evham edenlere deyiniz ki: Biz, hizmet ettiğimiz bu adamın yirmi senelik hayatının bütün mahrem ve gayr-ı mahrem mektuplarını ve kitaplarını ve esrarını hükûmet şiddetli taharriyatla elde etti. Dokuz ay, hem Isparta, hem Denizli, hem Ankara adliyeleri […]

PEYGAMBERLİK, NÜBÜVVET KURUMU

Bil ki, nev-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemâlâtın fezlekesi ve esasıdır. Din-i hak, saadetin fihristesidir. İman, bir hüsn-ü münezzeh ve mücerreddir. Madem şu âlemde parlak bir hüsün, geniş ve yüksek bir hayır, zâhir bir hak, fâik bir kemal görünüyor. Bilbedâhe, hak ve hakikat, nübüvvet içindedir ve nebîler elindedir. Dalâlet, şer ve hasâret, onun muhalifindedir. […]

BİR ÖMÜR UYGULANAN, MÜSBET HAREKET ETMEK

Müsbet hareket etmek nedir? Menfi hareket etmek nasıldır? Bazı örnekler verilebilir mi? Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, bütün ömrü boyunca uyguladığı, tebliğ prensiplerinin bir hülâsası mahiyetinde olan Emirdağ Lahikasında yer alan son mektubu şu cümlelerle başlamaktadır: “Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rıza-yı İlâhîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır: Vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır. Bizler […]

KALBLE ŞAHİT OLMAK

Üçüncü Mektubun baş kısmı. بِاسْمِ مَنْ تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ بِكَلِمَاتِ النُّجُومِ وَالشُّمُوسِ وَاْلاَقْمَارِ وَالسَّيَّارَاتِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَعَلٰۤى اِخْوَانِكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ النُّجُومِ فِى السَّمٰوَاتِ Aziz kardeşim ve sevgili arkadaşım; Şimdi yüz tabakalık fıtrî bir sarayın, en yukarı menzilinde bulunuyorum. Sen de mânen burada hazır ol. Bir parça sohbet edip konuşacağız. İşte kardeşim, Evvelâ: Evvelki […]

GÜNEŞ BİR, AY BİR, SU BİR

BİRİNCİ ALÂMET VE HÜCCET ki,   وَحْدَهُ   (Allah Birdir) kelimesi onun neticesidir. Herşeyde bir vahdet var. Vahdet ise, bir vâhide delâlet ve işaret eder. Evet, vâhid bir eser, bilbedahe vâhid bir sâniden sudur eder. Bir, elbette birden gelir. Herşeyde bir birlik bulunduğundan, elbette birtek zâtın eseri ve san’atı olduğunu gösterir. Evet, bu kâinat bin […]

ERMENEK’Lİ AHMED GÜMÜŞ AĞABEY

Ahmed Gümüş, Konya’nın Ermenek Kazasının Tepebaşı Köyünde 1937 yılında doğdu. Üstad Bediüzzaman Hazretlerini 1954 yılında Barla’da ziyaret eden Ahmed Gümüş Ağabey, Isparta’da Üstad’ın derslerine devam eder. Zübeyr Gündüzalp Ağabey’le beraber birçok hizmetlerde bulunur. Üstad Hazretlerinin, “Hz. Mevlâna benim zamanımda gelseydi, Risale-i Nur’u yazardı” sözünü günümüze aktaran Ahmed Gümüş ağabeydir. O yıllara ait Ahmed Gümüş Ağabey’in […]

LEYALİ-İ AŞERE, ON MÜBAREK GECE

Leyali-i aşere, yani on mübarek gece ile bahsedilen zaman hangi aydır? Kur’ân-ı Kerim’de Fecr sûresinde “Ve on geceye yemin olsun” ifâdesinde kastedilen On mübarek gece bazı kaynaklara göre Ramazan ayının son on günü veya Muharrem’in ilk on günü olarak belirtilse de genel görüş, bu mübarek on günün Zilhicce ayının ilk on günü olduğudur. Kamerî ayların […]

KALB KALBE BERABER ÇALIŞMAK

Yirmi Altıncı Mektubun İkinci Mebhasının Âhiridir. (Benimle görüşen veya görüşmek arzu eden dostlara bir düsturdur ki, uzakta bulunan bir kısım kardeşlere yazılmıştır.) Benimle görüşmek arzunuzu hissettim. Kardeşlerim, benimle görüşmek iki cihetle olur: Ya dünya cihetiyle, yani hayat-ı içtimaiye-i insaniye itibariyledir. Şu cihetteki kapıyı kapamışım. Veya hayat-ı uhreviye ve hayat-ı mâneviye cihetiyledir. O da iki vecihledir. […]