ABDULLAH İBNİ SELAM
Risale-i Nur’un Mektubat adlı eserinde Peygamber Efendimizin (ASM) peygamberliğine delil gösterilen, Yahudilerin büyük alimlerinden Abdullah ibni Selam, Resûl-i Kibriya Efendimiz (ASM), Medine’ye teşrif buyurdukları zaman, O’nu görmek için gitmiş ve Efendimizin (ASM) nurlar saçan mübarek simasını görünce, “Şu sîmada yalan yok! Şu yüzde hile olamaz!”.(Mektubat, s.92)diyerek, kelime-i şehadet getirip imana gelen büyük sahabedir.
Peygamber Efendimiz (asm) tarafından cennetle müjdelenen, Yahudi alimleri arasında İslamiyet’i kabul eden ilklerden, ve “Abadile-i Seba” şeklinde vasıflandırılıp meşhur olan yedi Abdullah’tan biridir.
İslâm’ı Kabulü
Peygamber Efendimizin (asm) Kuba’ya geldiğini öğrenince yanına gitti. Kendisini gören Efendimiz, “Abdullah ibni Selam mısın?” mealindeki sorusuna evet cevabını aldıktan sonra; “Tevrat’ta beni Allah’ın elçisi olarak bulmuyor musun?” diye sordu. Abdullah, soruya karşılık soruyla mukabele ederek, Allah’ın sıfatlarını söylemesini istedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm) o esnada nazil olan, İhlas Suresini okudu,bu ayetleri duyunca kelime-i şehadeti getirerek Müslüman oldu.
Bir defasında Peygamber Efendimizin (ASM) Abdullah ibni Selâm’ı gizlemiş ve Yahudilere onu nasıl tanıdıklarını sormuştu. Abdullah ibni Selâm’ın İslâmiyeti kabul ettiğini henüz bilmeyen Yahudiler onun hakkında övücü sözler söylemişler, gizlendiği yerden çıkan Abdullah ibni Selâm Müslüman olduğunu açıklayınca Yahudiler önceki söylediklerinden dönerek onu itham etmişlerdir.
Risale-i Nur’da, Abdullah İbni Selam:
”Hem Yehudun meşhur ulemasından ve Nasârânın meşhur kıssislerinden, kütüb-ü sabıkada evsâf-ı Muhammediyeyi (a.s.m.) gördükten sonra inadı terk edip imana gelenler, evsâfını Tevrat ve İncil’de göstermişler, ve sair Yahudi ve Nasrânî ulemasını onunla ilzam etmişler. Ezcümle, meşhur Abdullah ibni Selâm ve Veheb ibni Münebbih ve Ebu Yâsir ve Şâmul ki…”(Mektubat, On Dokuzuncu Mektub)
“Kur’ân-ı Kerim, evvelki âyetle tâmim yaptıktan sonra, bu âyetle tahsis yapmıştır. Evet, bu âyet, Ehl-i kitaptan iman edenleri tahsisle şereflerini ilân; ve imana gelmeyenleri imana teşvik ediyor. Abdullah ibn-i Selâm ele alınarak diğerlerinin Abdullah ibn-i Selâm gibi olmaları için yapılan teşvik gibi”(İşaratü’l-İ’caz, Bakara Sûresi, 4. âyetin Tefsiri)
”Hattâ, meşhur ulema-i Benî İsrailiyeden Abdullah ibni Selâm gibi pek çok zâtlar, yalnız o Zât-ı Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın simasını görmekle, “Şu simada yalan yok; şu yüzde hile olamaz” diyerek imana gelmişler.” (Mektubat)
Peygamber Efendimizin (asm) vefatlarından evvel cennetle müjdelediği on güzide sahabeden biri olan Abdullah İbni Selam, bütün ailesinin Müslüman olmasını sağlar. Uhud Savaşı ve bazı savaş ve seferlere katılır. Hazreti Ömer’in (ra) hilafeti zamanında Kudüs’ün fethine ve Sasanilerle yapılan Nihavend Savaşı’nda bulunmuştur. Hazreti Osman’ın (ra) son dönemlerinde, fitnenin durdurulmasına ve Halifenin evinin kuşatılarak şehit edilmesine mani olmaya çalıştı. Muaviye’nin halife olduğu dönemde, 664 tarihinde Medine’de vefat etti.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!