NİMETE NASIL ŞÜKREDİLİR

Nimete karşı bizden istenilen üç şey :1-Zikir, 2-Şükür, 3-Fikir. İnsan bir nimete genelde Besmele ile başlar. Sonra Elhamdülillah der. Unutulan şey ise Fikirdir. Yani yenilen içilen şey üzerinde yapılması gereken o nimetin bize nasıl ulaştığını düşünmemektir. Bize gelen lokmanın yaptığı uzun seyahatidir Keza bu nimetlerin yanında hava, güneş, gece, gündüz gibi farkında olmadığımız fakat kullandığımız nimetlerde var. Başta Bismillah zikirdir. Ortada bu nimetleri bize veren, hediye eden EHAD, SAMED’i düşünmek fikirdir. Sonunda Elhamdülillah ise şükürdür.

ÖLÜM

Kur’an’da 1800 kadar ayet Haşirden, ölümden, Cennet ve Cehennemden bahseder. Yaklaşık olarak Kur’an ayetlerinin üçte biri. Risale-i Nur’da da her üç dersten biri ölüm, ahiret, kabir ve hesap günüdür.
Kabir bir alemin ifade edildiği yer. Herkes buraya girecek, kaçış yok. Tamamda nasıl ve hangi yoldan girecek? İşte bunun izahı salim ve selametli girişin tarifi Risale-i Nur’da. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri çeşitli risalelerde bunu izah etmekte. Risale-i Nur’da girişin üç şekilde olduğunu anlatmakta ;
1- Ehl-i iman için güzel bir kapı: Cennete girişin kapısı. İmanlı insanın açıp Cennete girdiği kapı.
2- Ahireti kabul ve tasdik eder ama doğru yoldan sapar, ahlaksızca bir hayat sürer. Yaptığının cezasını da bilir ama şeytan ve nefsin esaretinden kurtulamaz.Risalede bunlar için haps-i münferid tabiri var. Günahkar iman ile ölmüşse cezasını çeker Cennete gider. Daimi hapiste olsa iman varsa birgün kurtuluş var. Cehenneme gidenin iki yolu var, günahlarından temizlenen müminler buradaki hapiste cezasını çektikten sonra Cennet’e layık bir temizliğe ulaşıp Cennete gitmek veya …
3- Kafir. Ahirete inanmadığının cezasını görecek. Yok olma endişesi sürekli onun aklında tutulacak bu düşünce ile Cehennemde kalacak. Yok olma endişe ve ızdırabını çekecek ama yok olmayacak.
Ebedi hayat herkes için ama sonsuz mutluluk sadece imanla kabre giren, imanlı kişi için. Efendimiz (ASM) idam ve ebedi zindandan kurtulmanın yolunun iman ve ubudiyet olduğunu söylüyor, biz de bu yola girmeliyiz
Netice okuduğumuz üniversitelerdeki imtihanın bütünlemesi olduğu gibi ahiret imtihanınında BÜT’Ü var ama finalde bitirip sevinçle yürümek en güzeli.

İMAM-I MÜBİN KİTAB-I MÜBİN

Risale-i Nur’da sıkça kullanılan iki tabir. Bir bina ele alalım, ilk bakışta ne yapmak lazım. Önce bir plan ve proje yapılır. Bütün ayrıntılar burada tayin ve tesbit edilir. İlim, akıl bundan hasıl olan tasarımdır. İşte buna İmam-ı Mübin deniyor.
Geldik binanın yapımına plan ve programın hayata geçirilmesine ve harici vucüd verilmesine. İşte bu da Kitab-ı Mübin’dir. Kudret sıfatı iş görür, güç, imkan iş, emek gerektirir. Binayı mühendis mimar çizer, ilim sıfatıdır, usta ve işçiler yapar, bu da kudret sıfatıdır.
Çekirdek, İmam-ı Mübin ilim irade sıfatı içinde plan ve programı yazılı, ağaç olması Kitab-ı Mübin harici vucüd giydi. Ağacın bütün meyveleri yine İmam-ı Mübin.