VESİLE EDEREK DUA ETMEK

Allah katında kabul gören birşeyi insan vesile ederek dua ederse, örnek ”Allah’ım Kur’an-ı Hakim hürmetine beni affet” şeklinde dua edilebilir mi?

İnsan önce, mülkü dilediği gibi kullanma makamının Allah olduğunu, vesile ve sebeplerin buna sadece bir perde olduğunu iyi bilecek. Allah istemedikçe hiçbir şey vuku bulmaz, ne Peygamber, ne de evliya hiçbir şey insana yardım edemez. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bu gerçeği şöyle ifade ediyor:

”İ’lem eyyühe’l-aziz! Velilerin himmetleri, imdatları, manevi fiilleriyle feyiz vermeleri hali veya fiili bir duadır. Hadi, Muğis, Muin, ancak Allah’tır…”(Mesnevi-i Nuriye)

İslam dininde tevessül denilen, yani Allah katında makbul bir şeyi vasıta kılarak Allah’tan bir şey istemek uygundur. Mesela, “Allah’ım Kabe hakkı için beni affet.”, “Peygamber hürmetine bana yardım et” demekte, İslam alimlerince hiçbir sakınca görülmemiştir. Fakat, vesileleri vesilelikten çıkarıp, bizzat vesilelerden istemek şirk olur. Mesela, “Ey Kabe, bana şunu ver, ey Peygamber beni affet, ey filanca benim başımdan şu musibeti al.” demek şirktir. Tevessül, yani vesile, yani sebebler ile Allah’tan istemek uygunken, bizzat vesileden, sebebten yardım ve istekte bulunmak Allah’a ortak koşmaktır.

Vesile edilerek yapılan duaların makbul ve hak olduğuna dair konu ayetlerde şöyle yer alıyor:

“Ey iman edenler, Allah’tan korkun, ona ulaşmak için vesile arayın ve onun uğrunda cihad edin. Umulur ki, felâha kavuşursunuz.” (Maide Suresi, 35 ayet)

“Dua edenler rabbına ulaşmak için bir vesile edindiler. Böylece kim (Allah’a) daha yakın olur, diye ortaya çıkar. Bunlar, onun rahmetini umuyorlar ve onun azabından korkuyorlar. Şüphesiz ki onun azabı sakınması gerekli olan husustur.” (İsra Suresi,57 ayet)

Hazret-i Ömer (RA), kuraklık ve kıtlık olduğunda, halkla birlikte yağmur duasına çıktığı her seferinde Hazret-i Abbas(RA)’ı vesile yapar ve şöyle dua ederdi:

“Allah’ım! Biz daha önce Peygamberimizi vesile yaparak senden yağmur istiyorduk ve sen de bize yağmur veriyordun. Şimdi ise -Peygamberimiz aramızda yok- onun amcasını vesile kılarak senden yağmur istiyoruz, ne olur bize yağmur ver.” derdi ve hemen yağmur yağmaya başlardı.”(Mektubat)

Bu konuda Risale-i Nur’larda geçen dualardan bazısı ise şöyle:

”Esma-i Hüsnan,İsm-i Âzamın, Furkan-ı Hakîmin, Habib-i Ekremin, Kelâm-ı Kadîmin, Arş-ı Âzamın ve milyonlar “Kul hüvallahü ehad” İhlas Suresi hürmetine, bana merhamet et Yâ Allah, Yâ Rahman, Yâ Hannan, Yâ Mennan, Yâ Deyyan”(Mesnevi-i Nuriye Hubab)

”Kur’ân’daki İsm-i Âzamın hürmetine ve kitab-ı âlemdeki sırr-ı âzamın olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm hürmetine, bu güzel isimlerini, bedenimdeki kalbime ve kabrimdeki ruhuma İsm-iAzam’ın nurlarını akıtan pencereler eylemeni niyaz ediyorum.”(Mesnevi-i Nuriye, Tazarru ve Niyaz)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir