SAFİYYE BİNT-İ ABDÜLMUTTALİP (R.ANHA)
Miladi 567’de Mekke’de doğan Safiyye bint-i Abdülmuttalip’in babası Abdülmuttalip bin Haşim, annesi Hale bint-i Vüheyb’dir. Peygamber Efendimiz (ASM)ın altı halasından biridir. Cahiliye döneminde önce Haris bin Harb ile evlenmiş bu evliliğinden Safi bin Haris dünyaya gelmiştir. Kocasının ölümü üzerinde Safiyye, Avvam bin Hüveylid ile ikinci evliliğini yapmıştır. Bu evlilikten ise Zübeyr, Saib ve Abdülkabe adlı oğulları olmuştur.
Şuara Suresi 214 ncü ayeti, ”Yakın akrabalarını uyar” nazil olunca Hz. Peygamber akrabalarını topladı ve:
”Ey Kureyş toluluğu!. Kendinizi ateşten kurtarınız. Ey Haşimoğulları! Ey Abdülmuttalip oğulları! Kendinizi ateşten kurtarınız. Ey Abdülmuttalip’in kızı Safiyye! Kendini ateşten kurtar. Ben size Allah’tan gelecek bir zararı önleyemem.” buyurur.
Safiyye, toplantıda Ebu Leheb’in karşı çıkması üzerine Efendimiz (AS)ı savunur ve oğlu Zübeyr ile birlikte hiç tereddüt etmeden iman ederek müslüman olur. Oğlu ile birlikte İslam’la şereflenen Safiyye, İslamın yayılması için canla başla çalışır, kardeşi Ebu Lehep’in de müslüman olması için büyük gayret eder. Ebu Lehep ise, onlara düşmanlık etme yolunu seçer. Bir gün Ebu Lehep’in Efendimiz(ASM)ı incittiğini duyan Safiyye, O’na şöyle konuşur:
”Ebu Leheb! Kardeşinin oğlunu ve onun dinini yardımsız bırakmak sana yakışır mı? Ehli kitap alimleri Abdülmuttalib’in soyundan bir peygamber çıkacağını bidiriyorlar. İşte o Peygamber yeğenimiz Muhammed’dir.”
Oğlu Zübeyr bin Avvam’ın Cennetle müjdelenmesi üzerine, Hz. Safiyye, hayatta iken cennetle müjdelenen On Sahabeden birine anne olma şerefine de ulaşmıştır. Medine’ye hicret başladığı zaman oğlu Zübeyr ile birlikte Medine’ye hicret eden Safiyye, orada da Efendimiz (ASM)ı yalnız bırakmaz.
Gözü pek,cesur ve korkusuz biri olarak tanınan Safiyye, İslam Tarihinde müşrik bir erkeği öldüren ilk kadın sahabidir. Uhud Gazvesi sırasında Medine’de müslüman kadın ve çocukların toplandığı yere saldırmak isteyen bir Yahudiyi öldürür. Daha sonra birkaç hanım sahabe ile kılıç kuşanıp, Uhud yolunu tutar. Kardeşi Hamza’nın şehid düştüğünü öğrenince bir elinde kılıç, bir elinde mızrak ile savaş meydanına girer. Onun bu halini gören Rasulullah, Zübeyr’e ”anneni geri çevir. Kardeşi Hamza’nın cesedini görmesin” buyurur.
Kardeşinin cesedini görmek isteyen Hz. Safiyye, teslimiyet içinde oğluna,”Şayet kardeşime yapılanı görmeyeyim diye geri döneceksem, ben onun kesilip, parçalandığını öğrenmiş bulunuyorum. Kardeşim bu hale, Allah yolunda uğradı. Bundan daha büyük bir makam var mı?. Biz, Allah yolunda bundan daha fazlasına da uğramaya rıza gösteririz. İnşaAllah sabredecek ve mükafatını Allah’tan bekleyeceğiz.”dedi.
Hz. Safiyye, kardeşi Hamza(RA)ın cesedi başına geldi. Azaları kesilmiş, paramparça halindeki vucüdunun yanına oturdu. Sessizce ağlamaya başladı. Kadere boyun eğerek rıza ve teslimiyet örneği gösterdi.
Efendimiz(ASM) halasının gösterdiği bu sabır ve metanete çok sevindi. Ve O’na şu müjdeyi verdi.
”Cebrail Aleyhisselam bana geldi. Melekler katında Hamza’nın Allah’ın ve Rasulunun Aslanıdır, diye yazıldığını haber verdi.”
Hz. Safiyye’nin mükemmel şiirleri,duygusal mersiyeleri ”Divanü Safiyye” adlı bir makale de yayınlanmıştır. Hz. Peygamber(ASM)ın halası Safiyye, Hz. Ömer(RA)ın hilafeti döneminde Miladi 640 yılında Medine’de vefat etmiştir. Cenaze namazı Hz. Ömer, tarafından kıldırıldıktan sonra Cennet’ül Baki’ye defnedilmiştir.
Cenab-ı Hakk, O’ndan razı olsun.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!