ÜÇÜNCÜ SUALİNİZ: Cenâb-ı Hak musibetleri veriyor, belâları musallat ediyor. Hususan masumlara, hattâ hayvanlara bu zulüm değil mi? Elcevap: Hâşâ! Mülk Onundur; mülkünde istediği gibi tasarruf eder. Hem acaba, san’atkâr bir zât, bir ücret mukàbilinde seni bir model yapıp, gayet san’atkârâne yaptığı murassâ bir libası sana giydiriyor; hünerini, maharetini göstermek için kısaltıyor, uzaltıyor, biçiyor, kesiyor, seni […]

Mahrem bir suale cevaptır. Şu sırr-ı inâyet, eskiden mahremce yazılmış, On Dördüncü Sözün âhirine ilhak edilmişti. Her nasılsa ekser müstensihler unutup yazmamışlardı. Demek münasip ve lâyık mevkii burasıymış ki, gizli kalmış. Benden sual ediyorsun: “Neden senin Kur’ân’dan yazdığın Sözlerde bir kuvvet, bir tesir var ki, müfessirlerin ve âriflerin sözlerinde nadiren bulunur? Bazan bir satırda bir […]

Kayışzade Hafız Osman Nuri Efendi, 1834 yılında Burdur’da doğmuştur. İlk öğrenimiyle beraber hıfzını Burdur’da tamamladıktan sonra medrese tahsili için İstanbul’a gelir. Dini ilimler tahsiline başlar. Yazdığı eserlerinde Burduri Kayışzade Es-Seyyid El-Hac Hafız Osman Nuri ibareleri yeralmaktadır. Medrese eğitimi sırasında Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den sülüs ve nesih öğrenip icazet alır. Bir süre sıbyan mekteplerınde hüsn-ü hat […]