NEŞRİYATLA GEÇEN BİR ÖMÜR: SAİD ÖZDEMİR
1930 yılında Siirt’te bağlı Tillo da dünyaya gelen Mehmed Said Özdemir, 1938 yılından itibaren ailesiyle birlikte Ankara’ya gelir, ilkokulu, ortaokulu ve liseyi Ankara’da bitirmiştir.
1950 yılında Diyanet İşleri Başkanlığının açtığı memur imtihanını kazanan Said Özdemir Ağabey, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde “Ankara Gezici Vaizliği” dâhil muhtelif vazifeler yapmış ve emekli olmuştur. O yıllarda tanıştığı Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin ona Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’u anlatırlar. Risale-i Nur’u, 1953 senesinde tanımış ve Üstad Bediüzzaman Hazretlerini ilk defa o yıl Isparta’da, babası Osman Özdemir ile beraber ziyaret eder. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, “Yetmiş senedir Tillo’dan bir yardımcı vermesi için Allah’a duâ ediyordum ve bir yardımcı bekliyordum. Allah sizi bana yolladı. Sizi Arabistan namına kabul ediyorum” diyerek, onu ve babasını karşılar.
1956’da Atıf Ural ve diğer ağabeylerle beraber, Üstad Hazretleri’nin emriyle Sözler kitabını yeni harflerle matbaada basım işlerini yapar.
Üstad Hazretlerinin bizzat kendi el yazılarıyla ‘Tillolu Said’ olarak yazıp varis tayin ettiği talebelerindendir.Said Ağabey, Risale-i Nur Naşiri olarak, “İhlâs Nur Neşriyat” ile bütün dünyaya çeşitli dillerde neşriyat hizmetlerinde bulunmuştur.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri tarafından “Risale-i Nur Naşiri” olarak vazifelendirilen Mehmed Said Özdemir Ağabey’in adı Risale-i Nur’larda “Tillolu Said,” olarak geçmektedir.
İlk defa Ankara Hacı Bayram Camii’nden canlı olarak Risale-i Nur okumuş ve bu ders radyodan canlı yayınlanmıştır. Üstad Hazretleri bu dersi otomobilin radyosundan dinler. Üstad çok memnun olur ve “Said beraat etti” diyerek iltifatta bulunur.
Said Özdemir Ağabey, dokuz kere medrese-i Yûsufiyede hapis yatar, 25 kere de hakkında dava açılır. Ankara’daki meşhur Ulucanlar Cezaevi’nin müdavimlerdendir. Emirdağ’a yaptığı ziyaretlerden birinde Said Özdemir Ağabey, Üstad Hazretlerini her zamankinden daha hasta ve halsiz görünce üzülür, Ankara’daki siyasî gelişmeleri, Risale-i Nur’ların baskı işlerini ve cemaatin gidişatını kısaca anlatır, hizmetin geleceği hakkındaki bazı endişelerini dile getirir. Üstad Hazretleri, ona şöyle hitap eder:
“Kardeşim, siz hizmeti düşünmeyin. Hizmeti en muhalife dahi Cenâb-ı Hak yaptırır. Sizin düşüneceğiniz, uhuvvet, muhabbet, ittihat ve tesanüddür. Bu gün bize en fazla lâzım olan da budur.”
Said Ağabey, Risale-i Nur’un neşrinde sınır tanımayanlardandı. Radyo’dan,televizyon ekranlarına, bilgisayarlardan internet sitelerine varıncaya kadar gelişen bütün cihazları, Nurların intişar vesilesi hâline getiren Said Ağabey, son nefesine kadar da, yeni icat her türlü teknik cihazatı, alıp Nurların neşrinde kullanma azmi, gayreti ve kararlılığı içinde hareket etmiştir.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin, maddî manevî iltifatlarına, ikramlarına mazhar olan ve vârisleri arasına yer alan Said Özdemir Ağabey, Risale-i Nur’un neşrine adanmış bir ömrün sahibi olarak 27 Şubat 2016 ta vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin. Amin.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!