Sahâbeler
ENSARDAN ABDULLAH BİN ZEYD(RA)15 Nisan 2025 - 14:45
PEYGAMBER EFENDİMİZ (ASM)IN HANIMLARINDAN ÜMMÜ HABİBE(R.ANHA)15 Mart 2025 - 18:36
HİND BİNTİ UTBE BİN REBİA (R.ANHA)15 Şubat 2025 - 10:20
EBU SÜFYAN SAHR BİN HARB(RA)31 Ocak 2025 - 15:05
EBU SAİD SA’D BİN MALİK BİN SİNAN EL-HUDRİ(RA)15 Ocak 2025 - 17:44
ÜSTAD İLE SOHBET ETMEK
بِاسْمِ مَنْ (تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَاْلاَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ) اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حُرُوفِ رَسَاۤئِلِ النُّورِ الْمَكْتُوبَةِ وَالْمَقْرُوئَةِ وَالْمُتَمَثِّلَةِ فِى الْهَوَاۤءِ اِلٰى يَوْمِ الْقِيَامِ، اٰمِينَ1 Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede ihlâslı ve kuvvetli ve şanlı arkadaşlarım, Cenâb-ı Hakka hadsiz şükür ve hamd ederim […]
DÜNYA SIKINTILARI SEVAP KAZANDIRIR
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِاَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُ“Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 44 ayet) […]
ÖLÜM ANINDA İNSANIN İMDADINA YETİŞİR
”Aziz, sıddık ve fedâkâr ve vefâkâr kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede kuvvetli ve kıymetli ve çalışkan ve muktedir arkadaşlarım; Bu dünyada benim için medâr-ı tesellî sizlersiniz ve hakkınızda büyük ümitlerimi doğru çıkardınız. Cenâb-ı Hak sizden ebeden razı olsun. Âmin. İrsâlâtınız ve bilhassa Onuncu Söz buraya o derece fâide verdi ki, herbir sahifesine mukabil, elimden […]
KARDEŞ KARDEŞE PEDER OLAMAZ
Risale-i Nur nedir? Sorusuna kısa ve öz nasıl bir cevap verilebilir? Risale-i Nur ile ilgili en güzel cevaplardan birisi, Ankara Ehl-i Vukufun verdiği rapordur. İttifakla verilen bu raporda, Risale-i Nur bir ayetin tefsiri veya bir hadisin izahı maksadıyla yazılmış eser olarak anlatılarak, ”Din,iman, Allah Peygamber, Kur’an ve ahiret akidelerini açıkça anlatmak için temsillerle yazılmış ilmi […]
KADERE TESLİM VE TEVEKKÜL
Niçin Üstad Hazretleri, ”Benim cevabımı kader-i İlahi versin…” diyor, burada bakışımıza ne sunulmak isteniyor? Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, kendi ifadesiyle Eski Said döneminde, İslam’a hizmeti siyasetle olmuştur. Siyaseti dine alet ederek çalışmıştır. Bu konuda Tarihçe-i Hayatta hizmetleriyle alakalı bölümler bulunmaktadır. Sonra şartlar değişmiş, ülkede rejim degişikliği olmuş, dünyada dinsizlik yayılmaya başlamış, Üstad Hazretleri de,siyaseti […]
SABIRLA ŞÜKÜRLE HAREKET ETMEK
”Aziz kardeşlerim; Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rıza-yı İlâhîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır. Bizler âsâyişi muhafazayı netice veren müsbet iman hizmeti içinde herbir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellefiz. Meselâ, kendimi misal alarak derim: Ben eskiden beri tahakküme ve terzile karşı boyun eğmemişim. Hayatımda tahakkümü kaldırmadığım, birçok hâdiselerle sabit […]
İHTİYAÇ VAR DİYEREK
”Bir mesele daha var; o da çok ehemmiyetlidir. Hükm-ü Kur’âna göre, bu zamanda mimsiz medeniyetin icabatından olarak hâcât-ı zaruriye dörtten yirmiye çıkmış. Tiryakilikle, görenekle ve itiyadla, hâcat-ı gayr-ı zaruriye, hâcât-ı zaruriye hükmüne geçmiş. Âhirete iman ettiği halde, “Zaruret var” diye ve zaruret zannıyla dünya menfaati ve maişet derdi için dünyayı âhirete tercih ediyor. Kırk sene […]
DİYANETİN ASLİ VAZİFESİ
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ لسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ ”Muhterem Ahmed Hamdi Efendi Hazretleri; Bir hâdise-i ruhiyemi size beyan ediyorum: Çok zaman evvel zâtınız ve sizin mesleğinizdeki hocaların, zarurete binaen ruhsata tâbi ve azîmet-i şer’iyeyi bırakan fikirler, benim fikrime muvafık gelmiyordu. Ben hem onlara, hem sana hiddet ederdim. “Neden azîmeti terk edip ruhsata tâbi oluyorlar?” diye, […]
İNSAN NEFSİ ŞÖHRETTEN HOŞLANIR
”Evvelâ, rıza-yı İlâhî ve iltifat-ı Rahmânî ve kabul-ü Rabbânî öyle bir makamdır ki, insanların teveccühü ve istihsânı, ona nisbeten bir zerre hükmündedir. Eğer teveccüh-ü rahmet varsa, yeter. İnsanların teveccühü, o teveccüh-ü rahmetin in’ikâsı ve gölgesi olmak cihetiyle makbuldür; yoksa arzu edilecek bir şey değildir. Çünkü kabir kapısında söner, beş para etmez. Hubb-u cah hissi eğer […]
NUR’UN İÇİNE GİRMEYEN
”Bu acip asrın hayat-ı dünyeviyeyi ağırlaştırması ve yaşamak şeraitini ağırlatması ve çok etmesi ve hâcât-ı gayr-ı zaruriyeyi görenekle, tiryaki ve müptelâ etmekle hâcât-ı zaruriye derecesine getirmesiyle hayatı ve yaşamayı, herkesin her vakitte en büyük maksat ve gayesi yapmıştır. Onunla hayat-ı diniye ve ebediye ve uhreviyeye karşı ya set çeker, veya ikinci, üçüncü derecede bırakır. Bu […]