KIZ ÇOCUĞU KENDİNİ SEVDİRİR

بِاسْمِهِ – وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ

Aziz, sıddık, müdakkik, meraklı kardeşim Re’fet Bey;

Senin bende bir üstadın, bir kardeşin, bir dostun var. Üstadını her risale içinde görüp görüşürsün. Kardeşini sabah akşam dergâh-ı İlâhîde, mânen ve hayâlen, o seni duayla gördüğü gibi, sen de onu o suretle görebilirsin. Bendeki dostunu görebilmek için, buraya gelmekle zahmet çekme. Çünkü, o dostun ziyarete liyakati yoktur. O bir, siz çoksunuz. İnşaallah o gelir, sizi orada ziyaret eder.

وَلَيْسَ الذَّكَرُ كَاْلاُنْثٰى  âyetine dair şimdi cevap vermeye vaktim müsait değil. Sıhhatini bilmiyorum, fakat rivayet ediliyor ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş ki: “Oğlan çocuğunu seviniz.” Demişler, “Kızları niçin istisna ettin?” Ferman etmiş ki: “Kızlar kendi kendini sevdirirler, onlar fıtraten sevimlidirler.”

Evet, kız, şefkat ve cemâlin mazharı olduğundan, erkek çocuğundan daha ziyade sevilir. Bâhusus bu zamanda ebeveyn hakkında kızlar daha mübarektir. Çünkü, tehlike-i diniyeye çok mâruz olmuyorlar.

İkinci sualin: İbrahim Hakkı, “Cû’ İsm-i Âzamdır” demesinin muradını bilmiyorum. Zahiren mânâsızdır, belki de yanlıştır. Fakat ism-i Rahmân madem çoklara nisbeten İsm-i Âzam vazifesini görüyor. Mânevî ve maddî cû’ ve açlık, o İsm-i Âzamın vesile-i vüsulü olduğuna işareten, mecazî olarak, “Cû’ İsm-i Âzamdır, yani bir İsm-i Âzama bir vesiledir” denilebilir.

Mübarek hanenizdeki mâsumlara dua ve ders arkadaşlarına umumen selâm ediyorum.”(Barla Lahikası)

Üstad Bediüzzman Hazretleri, bu mektubunda, “mütedeyin bir ailede kız çocuğunu büyütmek ve idare etmenin daha kolay olacağı” mesajını vermektedir. İnsanın bütün çocukları, kendisine mübarektir. Kız çocuğu, genelde evde, yanı başımızda ve gözümüz önündedir. Erkek çocuklar ise, kızlara göre daha kolay dışarı çıkar, baba ile çatışır. Zaman zaman ciddi anlamda sorun kaynağı olur. Olaya bu açıdan baktığımızda kız çocuğu daha kolay idare edilebilir.

Tabii kesin böyledir, diye bir hüküm vermek oldukça zordur. Üstad Hazretleri burada,”Bâhusus bu zamanda ebeveyn hakkında kızlar daha mübarektir. Çünkü, tehlike-i diniyeye çok mâruz olmuyorlar.” diye dikkatimize bir bakış sunuyor.

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir