EN KOLAY İBADET NAMAZ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Risale-i Nur’lar da ubudiyetin en önemlilerinden olan namazın hem kolay, hem kıymetli, hem de ucuz ve az bir masrafla hemde en bol sevabı olan bir ibadet olduğunu bize ispat etmekte.

Namaz konusunun işlendiği risalelerde, müslümanın direğinin namaz olduğu, insanın namazda Allah’a, derdini, hüznünü, kederini anlattığı, en fakir, en güçsüz insanın bile bu ibadeti yerine getirebileceği ifade edilir.

Bediüzzaman Hazretleri, ”İki kere, iki dört eder derecesinde anlamak istersen” ifadesiyle, imandan sonra en büyük hakikatın namaz olduğunu onun kıymetini, önemini bizlere anlatır.

İnsan nefsinin en hoşuna gitmeyen şey namaz, nefis ve şeytan ikilisinin en çekindiği şey namaz. En büyük ibadet. Allah’a en güzel şükür. Üstad Hazretleri, namazı şevkle kılmamızı, bir özlem, bir arzu, bir iştiyak, bir bekleme içinde olmamızı ve ”Kalbi mescidlere bağlı müminin kulağı ezanda olur” hadisini yaşamamızı söylemekte. Kıldığımız namazı hayatımıza taşımamızı istemekte.

”O bilet ise namazdır. Bir tek saat, beş vakit namaza abdestle kâfi gelir. Acaba yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini sarf etmeyen, ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilâf-ı akıl hareket eder! Zira, bin adamın iştirak ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek akıl kabul ederse -halbuki kazanç ihtimali binde birdir- sonra yirmi dörtten bir malını, yüzde doksan dokuz ihtimalle kazancı musaddak bir hazine-i ebediyeye vermemek ne kadar hilâf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü, kendini âkıl zanneden adam anlamaz mı?”(Sözler, Dördüncü Söz)

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, burada namaz hesabı yapıp, işin kolaylığını aklımıza kabul ve tasdik ettiriyor. Beş vakit namaz, Kırk rekat, her rekat Bir dakika olsa, Kırk dakika,bir abdest alma ise dört dakika, günde beş defa abdest aldınmı oda eder yirmi dakika, topladınmı, bir saat eder, bir gün yirmidört saat, bunun içinde bir saatini ibadete ayıracaksın.Zor mu? Kolaymı?

Üstad daha sonra neticeyi de aklımıza sunuyor:

”Halbuki namazda ruhun, kalbin, aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mübah, dünyevî amelleri, güzel bir niyetle ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün sermaye-i ömrünü âhirete mal edebilir; fani ömrünü bir cihette ibkà eder.”(Sözler, Dördüncü Söz)

Una maya konuca ekmek, süte maya konunca yogurt olduğu gibi,
namaz mayasını insan günlük hayatının içine atınca, o günü külli ibadet halini alıyor. Maya küçük ama, neticesi büyüktür. Günlük hayata, yeme içme,yürüme, çalışma v.s. namaz mayasını koyunca ortaya ibadet çıkıyor.

”Allah’ım, bizleri namazını şevkle, özlemle, arzuyla, ihlasla, iştiyakla kılanlardan eyle. Amin”

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir