İMANLA KABRE GİRMEK

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ دَقَائِقِ الْفِرَاقِ Aziz, mübarek, sıddık, sadık, ruhum, canım kardeşlerim; Sizin beni çok…

AVRUPA, SEMAVİ TOKAT YEDİ

Aziz kıymettar, sadık ve sebatkâr kardeşlerim; Fihristeyi, taksimü’l-â’mâl tarzında mütesanid heyetinizin şahs-ı mânevîsine tevdiiniz çok güzeldir. Tam ve daimî bir üstad buldunuz. O mânevî üstad, bu âciz kardeşinizden…

TOPRAK GİBİ TEVAZU GÖSTERMEK

Aziz ve sıddık ve sadık ve fedâkâr ve vefadar kardeşlerim; Sizin bu defaki mânevî ve nurlu hediyeniz benim nazarımda Cennetü’l-Firdevsten bir desti âb-ı kevser hediyesi, âlem-i bekadan bize gelmiş gibi ruhum inşirahla doldu;…

LAHİKALARDAN BİRKAÇ MEKTUP

Sabri’nin Yirmi Birinci ve Yirmi İkinci Sözleri yazdığı vakit yazdığı mektubun bir fıkrasıdır. Bilumum Risâlâtü’l-Envâr herbiri ayrı ayrı mevzularda, had ü hesaba gelmeyen müşkülleri halletmeleriyle beraber, bendeniz…

HADİ, RİSALE-İ NUR’DUR

Şu fıkra Hulûsi’nindir. Esasen siyaset anlamadığım bir iş; şunun bunun âmâline hizmet, menfurum. Zilletle yaşamak, tahammül edemediğim hallerdir. Felillâhilhamd, Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir, kitabımız bir, dînimiz…

MÜHİM BİR SUALE HAKİKATLİ BİR CEVAP

Mühim bir suale hakikatli bir cevaptır. Büyük memurlardan bir kaç zât benden sordular ki: “Mustafa Kemal sana üç yüz lira maaş verip, Kürdistana ve vilâyât-ı Şarkiyeye, Şeyh Sinûsî yerine vâiz-i umumî yapmak teklifini…

MAHKEMELER EN UFAK BİR SUÇ BULAMADI

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُوَ  اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَداً…

KALBLE ŞAHİT OLMAK

Üçüncü Mektubun baş kısmı. بِاسْمِ مَنْ تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ بِكَلِمَاتِ النُّجُومِ وَالشُّمُوسِ وَاْلاَقْمَارِ وَالسَّيَّارَاتِ…

KALB KALBE BERABER ÇALIŞMAK

Yirmi Altıncı Mektubun İkinci Mebhasının Âhiridir. (Benimle görüşen veya görüşmek arzu eden dostlara bir düsturdur ki, uzakta bulunan bir kısım kardeşlere yazılmıştır.) Benimle görüşmek arzunuzu hissettim. Kardeşlerim,…

İMAN LEZZETİ HERŞEYİ UNUTTURUR

Hulûsi Beye hitaptır. بِاسْمِ مَنْ (تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَاْلاَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ…