Girdi yapan Nurköy

SAV’LI TALEBE SÜLEYMAN ALTUĞ

Süleyman Altuğ, Ispartanın Sav Köyünde dünyaya gelmiştir. Sav Köyü 1940 yılından itibaren Risale-i Nur’un el yazısı ve daha sonra teksir makinesiyle yazılıp çoğaltılarak bütün İslam Alemine dağıtılmasında büyük hizmetleri olan köydür. Sav’ın Aşağı Mahallesinde oturan Ahmed Altuğ kardeşi Süleyman ile birlikte Nur’ları el yazısı ile yazıp çoğaltmışlardır. Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin tabiriyle Sav Medresesinin ”Baş Talebesi” […]

PEYGAMBER EFENDİMİZ’E SALAT VE SELAM GETİRMEK

Peygamber Efendimiz(ASM)a salavat getirmenin hikmetleri nelerdir? Salat’ın çoğulu olan salavat, dua, istiğfar manalarına gelir. Peygamber Efendimiz (ASM)ın adı zikredildiği yapılan duadır. Kur’an’ı Kerim’de Ahzab Suresi 56 ncı ayetinde mealen şöyle buyrulur: اِنَّ اللّٰهَ وَمَلٰٓئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّۜ يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْل۪يمًا ”Muhakkak ki, Allah ve melekleri Peygambere hep salat ederler. Ey […]

KALBİM, KALEMİM VE RUHUM

Hâfız Ali’nin dersini ne tarzda anladığını gösteren bir fıkrasıdır. Muhterem Üstadım; Otuz Birinci Mektubun On Dördüncü Lem’asının İkinci Makamını bir defa kendim okudum. Bir cüz’î istifadeyle, dimağımda bir lezzet hissettim. İkinci ve üçüncü tekrarlarımda öyle bir zevk-i ruhanî uyandırdı ki, eğer kalb ve kalemim ruhuma tercüman olabilse idiler, belki bir derece siz Üstadıma minnettarane arza […]

ELÇİ SAHABE ALA BİN HADRAMİ(RA)

Ala bin Hadrami, Mekke’de doğmuştur. Babası Abdullah bin Dımad Kehlan asıllı olup Hadramut bölgesinden Mekke’ye gelmiş ve buraya yerleşmiştir. Hadrami lakapları bu bölgeden olmaları sebebiyledir. Mekke’de doğup büyüyen Ala, İslamiyeti ilk tebliğ yıllarından itibaren kabul etmiştir. Ümeyyeoğullarının müttefiki oldukları için Ala, müslümanlığını gizlemiş, Hudeybiye Anlaşmasından sonra müslüman olduğunu açıklamıştır. Okuma yazma bilen Ala bin Hadrami, […]

RIZIK İKTİDAR İHTİYAR İLE TERS ORANTILIDIR

”Evet, bilmüşahede görünüyor ki, rızık, iktidar ve ihtiyar ile mâkûsen mütenasiptir. Meselâ, daha dünyaya gelmeden evvel bir yavru, rahm-ı mâderde ihtiyar ve iktidardan bütün bütün mahrum olduğu bir zamanda, ağzını kımıldatacak kadar muhtaç olmayacak bir surette rızkı veriliyor. Sonra, dünyaya geldiği vakit, iktidar ve ihtiyar yok, fakat bir derece istidadı ve bilkuvve bir hissi olduğundan, […]

KARABÜK NUR TALEBELERİNDEN SÜLEYMAN ASLAN

1940 Karabük doğumlu olan Süleyman Aslan, Mustafa Sungur Ağabey’in akrabasıdır. Aslan, 1958 senesinde Emirdağ’da Üstad Bediüzzaman Saidn Nursi Hazretlerini ziyaret ederek elini öpmüş ve duasını almıştır. 1958 yılında Emirdağ’a giden Süleyman Aslan, Üstad Hazretleri ile ilk görüşmesini şöyle anlatır: ”Emirdağ’da Üstad Hazretlerinin evine vardım, bana ”Üstad kıra çıktı.” dediler, biraz sonra ise ”Üstad geldi.” dediler. […]

HULEFA-YI RAŞİDİN KİMLERDİR

Hulefa-yı Raşidin ne demek? Hangi döneme verilen isimdir? Hulefa halife kelimesinin Raşidin ise ”doğru yolda olan, doğruya, hakka sımsıkı sarılan” manasındaki raşid kelimesinin çoğuludur. Peygamber Efendimiz(ASM)ın vefatından sonra Hz. Ebu Bekir ile başlayan Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali ile sona eren döneme İslam Tarihinde Hulefa-yı Raşidin dönemi denilir. Bu dönemin bu adla anılması […]

REHBERİM ÜSTADIM RİSALE-İ NUR’DUR

Ahmed Nazif’in bir fıkrasıdır. Kıymetli Üstadım, Yüksek şahsiyetinizin aczi ve fakrı içinde inâyet-i Rabbaniye ve rahmet-i İlâhiyeyle Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın i’câzlarını güneşin parlak ve keskin şuaları gibi kalblerimize nüfuz ettiren ve hakaik-i diniye ve imaniyenin, dalâlete yüz tutan zaif ve âciz mü’minlerin halâsı ve selâmeti ve hidayete çıkarılmasına hâdim ve kudsî Risale-i Nur’un, elbette bir hâdi […]

AMR BİN AVF (RA)

Hayatı hakkında az bilgiye sahip olduğumuz sahabelerden birisi de Amr bin Avf’tır. İslamiyetin ilk yıllarında müslüman olan Amr, Medine’ye hicret emri çıkınca diğer sahabilerle birlikte oda Medine’ye hicret etti. Hendek Gazvesine katılan Amr, bu savaşta büyük kahramanlıklar göstermiştir. Amr bin Avf, Tebük Gazvesine katılmayı çok istemesine rağmen maddi sıkıntısı olduğundan yol hazırlığı yapamıyordu. O yıllarda […]

KARDEŞİN ÖLDÜ CENNETE GİTTİ

BİRİNCİ NOKTA Âhiret akîdesi, hayat-ı içtimaiye ve şahsiye-i insaniyenin üssü’l-esası ve saadetinin ve kemâlâtının esasatı olduğuna, yüzer delillerinden bir mikyas olarak yalnız dört tanesine işaret edeceğiz: Birincisi: Nev-i beşerin hemen yarısını teşkil eden çocuklar, yalnız Cennet fikriyle, onlara dehşetli ve ağlatıcı görünen ölümlere ve vefatlara karşı dayanabilirler. Ve gayet zayıf ve nazik vücutlarında bir kuvve-i […]