İNSANIN HAYAT YOLCUĞUNUN SAFHALARI
İnsanın hayat yolculuğu nereden nereye kadardır? Bu yolculuğun mertebeleri kısaca nasıldır?
Risale-i Nur’da bu konu şöyle ele alınmaktadır: ”Ve o nefy ve yolculuk ise, âlem-i ervahtan, rahm-ı mâderden, sabâvetten, ihtiyarlıktan, dünyadan, kabirden, berzahtan, haşirden, sırattan geçer bir uzun sefer-i imtihandır.” (Sözler)
Yani, her insan; ruhlar aleminden başlayıp, anne rahminden, çocukluktan, gençlikten, ihtiyarlıktan, kabirden, haşirden geçen ve ebediyen devam edecek bir yolculuğa çıkarılmıştır. İnsan, bu yolculuğa Rabbini tanıması ve O’na ibadet ile ubudiyet yapması çıkarılmıştır. Bu yolculuğun gençliğe kadar olan kısmı herkes için aynıdır. On beş yaşına kadar geçen yolculuk, dereden, tepeden, çöllerden ve sahralardan geçmek gibidir; yani ruhlar âleminden, anne rahminden, çocukluk mevsiminden yolculuk yaparken insanların karşılaştığı hadiseler, vaziyetler çok farklıdır. Kimi dehşetli,kimi hüzünlü, kimi de çok keyifli, neşeli olabilir. Bu bölüm de insanın seçme şansı yoktur. On beşine ulaşmadan vefat eden insan kim olursa olsun yaptıklarından sorumlu değildir.
Fakat on beş yaşına gelince,insan artık iradesi ile doğru ve yanlışı bilip seçebilir. On beş yaşından sonra ise; imtihan ve teklif devreye girdiğinden, insan da iradesiyle hayrı ve şerri tercih hakkına sahip olur. Gençlikten itibaren başlayan, ihtiyarlıkla devam eden ve ölümle noktalanan hayatın bu kısmında başına gelecek iyi veya kötü, güzel veya çirkin, hayır veya şer bütün hadiselere karşı davranışından, düşünce ve tefekküründen sorumludur. Ölümden sonraki hayatta; sorumluluk yüklü bu ikinci kısım keyfiyetiyle önümüze konulacaktır.
Allah, başta Peygamberler olmak üzere mürşitler ve manevi liderler ile insanlara dünyaya geliş sırrını öğretir. Bu emirleri kabul edip etmemek ise insanın iradesine kalmıştır. Bu emirler umuma yapılır. On beş yaşından itibaren yapılan bu ikazlar insanın sonraki hayatına bir hazırlık, bir irşattır.
Bu yaştan sonra, olaylar herkes için aynı derecede cereyan eder; imtihana girenlerle girmeyenlerin farkı yoktur. İşte insanın yaptığı tercih,yani Allah’ı tanıyıp emirlerine uyma ve tanımayıp uymama, gençlikten itibaren ölüme kadar yaşayanlar için imtihan ve tecrübe, kabirde olanlar için iman ve inançlarına göre; ya hayret verici ibret tabloları veya dehşete düşürücü ve telaşa sevk edici hüzün levhalarıdır.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!