Yazılar

İMANDAN MAHRUM BİR GÖZ

İKİNCİ ALÂMET VE HÜCCET ki, لاَ شَرِيكَ لَهُ "Onun hiçbir ortağı yoktur." kelimesini intaç ediyor. Bütün kâinatta, zerrelerden tâ yıldızlara kadar herşeyde kusursuz bir intizam-ı ekmel ve noksansız bir insicam-ı…

GÜL GONCASI YAPRAKLARI

BİRİNCİ ALÂMET VE HÜCCET ki, وَحْدَهُ kelimesi onun neticesidir. Herşeyde bir vahdet var. Vahdet ise, bir vâhide delâlet ve işaret eder. Evet, vâhid bir eser, bilbedahe vâhid bir sâniden sudur eder. Bir, elbette birden…

SABRİ EFENDİ VE ON DOKUZUNCU MEKTUB

Hulûsi-i Sânî ve büyük bir âlim olan Sabri Efendinin fıkralarıdır. Meb’us-u Âlem Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz Hazretlerinin insanları hayrette bırakan ve cüz’î şuûru olana iman-ı kâmil bahşeden, fevkalhad ve…

KAİNATIN BİR SAHİBİ VAR

''Evet, her hakikî hasenât gibi, cesaretin dahi menbaı imandır, ubûdiyettir. Her seyyiât gibi cebânetin dahi menbaı dalâlettir. Evet, tam münevverü'l-kalb bir âbidi, küre-i arz bomba olup patlasa, ihtimaldir ki, onu korkutmaz. Belki,…

HÜKMETME VE HAKİMİYETİN ŞARTI

Bu kâinatta, gözle görünen hakîmâne ef’âlin ve basîrâne tasarrufatın şehadetiyle, bu masnuat, bir Hâkim-i Hakîmin, bir Kebîr-i Kâmilin hudutsuz sıfât ve isimleriyle ve nihayetsiz, mutlak olan ilim ve kudretiyle yapılıyor,…

DÜNYA MANZARALARIN KAYIT YERİ

Birinci Meyve Hâlik-ı Kâinat olan Zât-ı Akdese baktığı gibi, İkinci Meyve dahi kâinatın zâtına ve mahiyetine bakar. Evet, sırr-ı vahdetle kâinatın kemâlâtı tahakkuk eder. Ve mevcudatın ulvî vazifeleri anlaşılır. Ve…

İMAN VE KÜFÜR GÖZLÜĞÜ

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ "O takvâ sahipleri öyle kimselerdir ki, gayba iman ederler." (Bakara Sûresi,3 ncü ayeti) İMANDA…

MANEN DESTEK VE ALKIŞ

Aziz, sıddık kardeşlerim; Kat’iyen şek ve şüphemiz kalmadı ki, bu hizmetimizin neticesi olan Risale-i Nur’un serbestiyetini değil yalnız biz ve bu Anadolu ve âlem-i İslâm alkışlıyor, takdir ediyor; belki kâinat memnun…

HİDAYET VE VAHDET YOLU

''Hatıra gelen ikinci nükte: Sâni-i Kadîr, Fâtır-ı Hakîm, Vâhid-i Ehad, kemâl-i kudretini ve cemâl-i hikmetini ve delil-i vahdetini göstermek için, pek az birşeyle çok işleri görmek, pek küçük birşeyle pek büyük vazifeleri…

MÜBAREK GÜN VE GECELER

Aziz, sıddık kardeşlerim; Sual: “Tevafukla bu keramet nasıl kat’î sabit oluyor?” diye kardeşlerimizden birisinin sualine küçük cevaptır. Elcevap: Birşeyde tevafuk olsa, küçük bir emâre olur ki, onda bir kasıt var,…