ÖLÜM GERÇEĞİ İLE YAŞAMAK

İnsanın ölüm gerçeği ile bir hayat yaşaması için neler yapmalı?

Ölüm gerçeği sadece biz insanlar için değil bütün canlıların ve bütün kainatın gerçeğidir. İnsan altmış-yetmiş yıl yaşar ölür, bazı canlılar birgün, bazısı bir hafta, bir kısmı ise yüz sene bin sene yaşar ve netice de ölür. Kainat milyonlarca yıl yaşar ve kıyametle o da ölür. Öyleyse biz hem kendi ölümüze, hem canlıların ve kainatın ölümüne bakarak dünyayı asıl hedef ve gaye edinmememiz gerekmektedir.

Ölüm gerçeği bütün canlıları ve varlıkları bu denli içine almışken, ölüm yokmuş gibi bir hayat yaşamak mümkün değildir. Herşey ölümü bize gösterirken,bizim ölmeyecekmiş gibi yaşamaya çalışmamız büyük bir gaflettir.

İnsan olarak asıl gaye ve hedefimiz Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Allah rızası için yaşanılan bir hayat bize ahirette büyük fayda sağlayacaktır.

Kur’an-ı Kerim’de, ölüm gerçeğini bize daima hatırlatan iki ayet vardır. Bunlardan birisi,  كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِؕ ”Her nefis ölümü tadıcıdır.” (Al-i İmran Suresi, 185 nci ayeti), diğeri ise,  اِنَّكَ مَيِّتٌ وَاِنَّهُمْ مَيِّتُونَۘ ”Muhakkak ki, sen de öleceksin, onlar da ölecekler.”(Zümer Suresi, 30 ncu ayeti). Bu iki ayete kısaca şöyle bakalım.

Her nefis ölümü tadıcıdır, ayeti ile ölümün insanı,meleği,cini bütün hayat sahibi varlıkları içine almaktadır. Zümer Suresi 30 ncu ayeti ise, ölümüm imtiyazsız olduğuna, kimseye ayrıcalık tanımadığına işaret etmektedir.

Allah’ın, ”Habibim” dediği Peygamber Efendimiz (ASM) dahi ölümü tatmıştır. Demekki, ölüm herkesin tadacağı bir gerçek ve hakikattır. Birinci ayet, ölümün bütün varlıkları kapsadığını, ikincisi ise imtiyazsız olduğunu gösteriyor. İnsan, bu gerçeği daima aklında tutarak günahlardan uzak durmalı ve Allah’ın rızasına uygun ameller işlemelidir.

İnsan şu dünya hayatında ne yaşarsa yaşasın hepsi gelip geçici en güzel evde otursa, en güzel yemekleri yese, en güzel hayatı yaşasa hepsi boş, en sonunda karşılacağı gerçek ölüm. İnsan ölümü düşenerek bir hayat yaşamalı, kalbini bu ölümlü şeylere bağlamamalı asıl gayesi Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır.