NAŞİRLERDEN AHMED URAL

1939 Rize doğumlu olan Ahmet Ural, Atıf Ural ve Kemal Ural’ın küçük kardeşidir. 1956 yılında Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin arzusu ve teşvikiyle Ankara’da tab edilen Sözler adlı eserin iç kapağında teşekkür edilenler içinde adı Ahmed olarak geçmektedir. Ağabeyi Atıf Ural’a, Ahmed o yıllarda Sözler adlı eserin basımında yardımcı olmuştur. Kitabın ilk baskısında adı neşredenler içinde yer almıştır.

Üstad Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret eden Ahmed Ural, Üstad Hazretlerinin yüzüne hayran hayran bakınca, Üstad, ona ”Bakma Ahmed” demiştir.

1956 yılında Risale-i Nurlar matbaalarda basılıp dağıtılıp heryerde okunmaya başlamıştır. 1958 yılında Nazilli’de Nur Talebeleri ders okurken emniyet tarafından baskın yapılmış ve o günün gazetelerinde ”Nurcular ayin yaparken yakalandı” diye neşriyat yapılmış, Üstad ve Nurcular hakkında akla gelmeyecek iftiralar yayınlanmıştı. Buna çok üzülen Üstad Hazretleri talebelerine ”bunlara bir cevap yazın”der.

Ağbeylerden Zübeyr, Tahiri, Ceylan,Bayram, Rüştü Çakın ve Sungur, ”Zaman tarikat zamanı değil hakikat zamanıdır” başlıklı bir mektup yazarlar. Mektup Ankara’da matbaada çoğaltılır ve Üstad Hazretlerinin emri ile her tarafa dağıtılır.

Bu mektubun bütün Anadoluda görülmesi üzerine harekete geçen emniyet mektubu yazan Tahiri, Zübeyr, Ceylan, Bayram, Rüştü Çakın, Sungur Ağabeyleri gözaltına alırlar. İstanbul’dan da M. Emin Birinci ile Mustafa Cahid Türkmenoğlu ile mektupları Isparta’ya götüren Cemaleddin Günel ve Ahmed Ural tutuklanıp Ankara’daki Ulucanlar Hapishanesine gönderilirler.

45 gün cezaevinde kalan Ahmed Ural, ilk duruşmada Rüştü Çakın, Cemaleddin Günel ve M, Emin Birinci ile birlikte tahliye edilir. Diğer Ağabeylerde 65 gün sonra tahliye olur.

O dönemde sanıklar ve avukatlarının birlikte çektirdikleri birkaç fotoğrafta da Ahmed Ural yeralmaktadır.