EN KOLAY İKİ ANAHTAR

Allah’ın rahmetine,merhametine,şefkatine ulaşmanın en kolay yolu Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamın sünnetine uymadır. Salavat ise en kısa,en güzel,en kestirme yol ve köprüdür. Allah kainatı Efendimiz (ASM)ın yüzü suyu hürmetine yaratmış.Allah katında böyle ağırlığı olan Efendimiz (ASM)ı araya koyarak Allah’ın rahmet kapısı çalınmalıdır. Kapı,Efendimiz (ASM) ismi ve şefaati ile çalınırsa,açılması mümkündür. Demek ki,insan için en güzel yol duadan önce ve sonra salavat getirmektir.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi,Lem’alar adlı eserin On Dördüncü Lem’a’nın İkinci Makamında,salavat ve rahmeti böyle açıklamakta:

”İşte, ey insan! Bu rahmeti bulan, ebedî, tükenmez bir hazine-i nur buluyor. O hazineyi bulmasının çaresi, rahmetin en parlak bir misali ve mümessili ve o rahmetin en beliğ bir lisanı ve dellâlı olan ve Rahmeten li’l-Âlemîn ünvanıyla Kur’ân’da tesmiye edilen Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın sünnetidir ve tebaiyetidir. Ve bu Rahmeten li’l-Âlemîn olan rahmet-i mücessemeye vesile ise, salâvattır.

Evet, salâvatın mânâsı rahmettir. Ve o zîhayat mücessem rahmete rahmet duası olan salâvat ise, o Rahmeten li’l-Âlemînin vüsulüne vesiledir.Öyleyse, sen salâvatı kendine, o Rahmeten li’l-Âlemîne ulaşmak için vesile yap ve o zâtı da rahmet-i Rahmân’a vesile ittihaz et.Umum ümmetin, Rahmeten li’l-Âlemîn olan Aleyhissalâtü Vesselâm hakkında, hadsiz bir kesretle, rahmet mânâsıyla salâvat getirmeleri, rahmet ne kadar kıymettar bir hediye-i İlâhiye ve ne kadar geniş bir dairesi olduğunu parlak bir surette ispat eder.

Elhasıl: Hazine-i rahmetin en kıymettar pırlantası ve kapıcısı zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm olduğu gibi, en birinci anahtarı dahi Bismillâhirrahmânirrahîm’dir. Ve en kolay bir anahtarı da salâvattır.”
Üstad Hazretleri,bize Allah’ın rahmet hazinesini açmak için iki anahtar olduğunu, ve bize bunları kullanmamızı söyluyor.
. En birinci anahtar,Bismillah,
. En kolay ikinci anahtar ise salavattır.

Ve,Üstad bize her zaman yapacağımız bir dua öğretiyor.
”Allah’ım! “Bismillâhirrahmânirrahîm”in hakkı için, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin zâta ve bütün âl ve ashâbına, Senin rahmetine ve onun hürmetine yaraşır bir şekilde salât ve selâm et. Bize de, Senden gayrı, Senin mahlûkatından hiç kimsenin merhametine muhtaç olmayacağımız bir rahmetle merhamet et.”(Amin)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir