DÜNYA BİR MESCİD

”Arkadaş! Hâlıkımızı tarif eden, pek büyük bir şahsiyet-i mâneviyeye mâlik, burhan-ı nâtık dediğimiz, “Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm kimdir?” diye yapılan suale cevaben deriz ki:

Hazret-i Muhammed (a.s.m.) öyle bir zâttır ki, azamet-i mâneviyesinden dolayı sath-ı arz, o zâtın mescid-i aksâsıdır. Mekke-i Mükerreme onun mihrabı, Medine-i Münevvere onun minber-i fazl-ı kemâlidir. Cemaat-ı mü’minîne en son ve en âli imam ve nev-i beşerin hatîb-i şehîridir; saadet düsturlarını beyan ediyor. Ve bütün enbiyânın reisidir; onları tezkiye ve tasdik ediyor. Çünkü, dini bütün dinlerin esasatına câmidir. Ve bütün evliyânın başıdır; şems-i risaletiyle onları terbiye ve tenvir ediyor.

O Zât (ASM) öyle bir kutup ve nokta-i merkeziyedir ki, onun halka-i zikrinde bulunan bütün enbiyâ-i ahyâr, ebrâr-ı sâdıkîn onun gelmesine müttefik ve kelâm-ı nutkuyla nâtıktırlar. Ve öyle bir şecere-i nuraniyedir ki, damar ve kökleri, enbiyânın esasat-ı semâviyesidir. Dal ve budakları, evliyânın maarif-i ilhamiyesidir.

Bu itibarla, herhangi bir dâvâyı iddia etmiş ise, bütün enbiyâ mu’cizelerine istinaden ve bütün evliyâ kerametlerine müsteniden ona şehadet etmişlerdir. Evet, bütün dâvâlarının tasdiklerini iş’âr eden, bütün kâmillerin hâtem ve mühürleri vardır. Ezcümle:

O Zâtın (ASM) dâvâlarından biri tevhiddir. Bu dâvâyı tasrih ve ifade eden Lâ ilâhe illâllah kelime-i mübârekesidir. O zâtın halka-i din ve zikrine giren bütün geçmiş ve gelecek insanlar o kelime-i mukaddeseyi rükn-i iman ve vird-i zeban etmişlerdir. Demek, o dâvânın hak ve hakikat olduğuna kanaat ve itmi’nan ve iz’anları hâsıl olmuş ki, zaman ve mekâna şâmil bir tarzda, o kelime-i mübâreke, meşrepleri, meslekleri, an’aneleri mütehalif, mütebayin insanların ağızlarında Mevlevîler gibi semâvî deveran ve cevelân ediyor.” (Mesnevi-i Nuriye, Reşhalar)

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamı ve Peygamberlik delillerini bizlere izah ve ispat ediyor.

Peygamber Efendimiz (ASM) için dünya bir mescit, zira İslam dini bütün insanlığa hitap ediyor ve kainatta temiz olan heryerde namaz kılınır, ikinci mescid Mekke, Mescid-i Aksa ise üçüncü bir mesciddir. Mekke hem mescid, hem de bu mescidlerin mihrabı, yani kıble ve ibadet yönüdür.  Medine ise minberidir. Peygamberimiz (ASM) İslam dinini insanlığa Medine’den talim ve terbiye ettirdi. Mescid de, mihrap, kıble yönü, mimber, ders verilen yer, imam ve cemaat olur. Üstad Bediüzzaman Hazretleri buna dikkat çekiyor.

Peygamber Efendimiz (ASM), Hz. Adem (AS)’den bu yana bütün iman ehline imamdır, önderdir. Dini ve hitabı bütün insanlığadır. Bütün peygamberlerin reisi ve lideridir. Bütün evliyaların efendisidir. Peygamberler ve evliyalardan oluşmuş zikir halkasının başıdır. Geçmiş peygamberler onun kökü ve esası, ona tabi olan evliya ve asfiyalar ise onun meyve ve neticeleri hükmündedir. Bütün peygamber ve evliyalar, gösterdikleri binlerce mucize ve kerametlerle onun davasını tasdik ve ispat ediyorlar.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Peygamber Efendimiz (ASM) ın manevi büyüklüğünü, On sıfat ile bizlerin aklına sunuyor. Yeryüzü bir mescid, Müminler cemaatine en son imam, İnsanlığın en meşhur konuşmacısı, kelimeler ve sözleri mekan ve zamanı aşmakta, insanlığın mutluluk esaslarını ortaya koyuyor, bütün enbiyanın reisi, lideri, bütün evliyanın başı, onları peygamberlik güneşi ile terbiye edip aydınlatıyor, nurani bir ağaç, zikir halkasının başı, kökleri enbiyalar, dal ve meyvesi evliyalar, arkasında milyarlarca şahid olan bir Zat. Bu On sıfat ile Peygamber Efendimiz (ASM) manevi kişiliği göz önüne konulup, O’nun manevi kişiliği ile insanların Sahabelerden bu asra kadar kazandığı feyzi, sevabı, kemalatını düşünüp öyle tanımalıyız.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir