BİTLİS’Lİ İBRAHİM ENSARİ

Bitlis’in Ahlat ilçesinde 1928 yılında doğan İbrahim Ensari, küçük yaşlardan itibaren namaz kılmaya başlamıştır. Anne ve babası İbrahim’e dinini ve Kur’an okumayı çocuk yaşta öğretmiş ve onun dinine bağlı bir genç olarak yetişmesi için gayret göstermişlerdi.

İbrahim daha sonra Muradiye ilçesinde bulunan Köy Enstitüsüne öğrenci olarak kayıt oldu. Okula kayıt yaptıran abdestli, namazlı olan öğrenciler üzerine o yıllarda büyük bir baskı vard. İbrahim’de bu baskıdan nasibini aldı. Ailesinin İbrahim’e verdiği dini bilgiler hakkında şüphe tohumları ekiliyordu. Aklı ve kalbi kendisine sorulan sorularla yaralandı. Bildikleri ile duydukları arasında çelişkiye düştü. Beş vakit namaz kılan İbrahim artık namaz kılmıyordu. Okul tatil olunca eve geldi. Namaz kılmadığını farkeden ailesi ile arası açıldı. Artık, İbrahim’e huzur haram olmuş ne evde ne de okulda huzuru kalmamıştı.

Okulu bitiren İbrahim’in öğretmen olarak tayini yapıldı. Anne ve babası ile arası daha da açıldı. O günleri İbrahim şöyle dile getirir:

”Dindar bir ailenin çocuğuydum. Okul benim manevi inançlarımı aldı. Öğretmenliğimin ilk üç yılında da boşlukta çırpınıp durdum. Devamlı ailemle ters düşer, onları incitirdim. Mesleğin dördüncü yılında dini eserlere karşı bir alaka bende meydana geldi. Bazı kitaplar, dergiler aldım, okudum ama bende bir etki yapmadı.

1954 yılının sonunda bir arkadaşım bana,”Risale-i Nur okursan imanını kurtarır, tereddütlerden kurtulursun”dedi. Bu söz nefsime çok ağır geldi. Ben Gürpınar’da, arkadaşım ise Van’da görev yapıyordu.

Günlerden birgün, Allah nasip edecek ve hidayet kılacak ki, beraber Hamid Hocaya (Molla Hamid Ekinci) gittik. Oradan Hutbe-i Şamiye ile Gençlik Rehberi adlı eserleri aldık. O kitapları okuduktan sonra hayatım yeniden değişti. Sanki yeniden müslüman olmuştum.”

1959 yılında Yedek Subay olmak için Ankara’ya gelen İbrahim, önce kayıt yaptırır. Askerliği Balıkesir’e çıkar. Kendisine yol izni verilir. Yol iznini alan İbrahim Ensari, bu süreden istifade ederek, gece gündüz görme aşkıyla yandığı Üstad’ı görmeye Emirdağ’a gitmeye karar verir ve yola çıkar. O günleri şöyle anlatır:

”Emirdağ’a geldik, dediklerinde arabada sıtmaya tutulmuş gibi titremeye başladım. Çalışkanların dükkanında titremekten çay içemedim. Bu durum onlarında dikkatini çekti. Benim için, ”Kardeşi biraz gezdirin, abdest aldırın, biraz sakinleşsin.” dediler.

Benim titrememin geçmesinin mümkünü yok. Beş kişi Ceylan Ağabeyle beraber Üstad’ı görmeye gittik. Kapıdan girdik selam verdik, bende titreme de heyecanda anında bitti. Üstad’ın ellerini öptük, bize oturmamızı işaret buyurdu. Oturduk. Kendileri karyolada oturuyordu. Rahmetli Ceylan, Üstad ile aramıza oturdu, bizim dediklerimizi Üstad’a, Üstad’ın bize söylediklerini de bize aktarıyordu. Ben içimden Üstad konuşsa da bizzat sesini duysam diye geçirdim.

Birdenbire Ceylan’a çekil dedi, ve kendisi bize hitap etmeye başladı. Risalelerden, Rusya esaretinden, Menderes’ten, Menderes’in Emirdağ’a gelişinden bahsetti. Öğretmenleri çok sevdiğini, bu dini yıkanların onlar olduğunu, yükseğe kaldıracak olanların da yine onlar olacağını söyledi.

Vanlı olmam sebebiyle bana ayrı bir iltifat göstererek, ”Yalnız gelseydin seni misafir ederdim fakat kalabalıksınız.” buyurdular. Ben dikkatle kendisini izliyordum. Rahatsız olmasının farkında değildim. Bir ara hiddetle, ”Bana bakmayın.”dedi. Ceylan, ”Üstad nazara geliyor, bakmayın.”dedi.

Bize, ellişer kuruş yol harçlığı verdi. ”Zübeyr, tatlın var mı?” dedi. O da, ”Hayır Üstadım kalmamış” deyince kese kağıdının içinden dokuz bisküvi bizlere verdi. İzin alarak yanından ayrıldık. Huzurunda iki buçuk saat geçirdiğimizi ilahiyatçı kardeşler bize söyledi. Cenab-ı Hakk, bizleri şefaatlerine nail eylesin, Amin.”(Derleme, N.Şahiner Son Şahitler)

Bu ziyaretten sonra askerliğini yapan İbrahim Ensari, Van’a geldi. Van’da uzun yıllar öğretmenlik ve idarecilik yaptı. 28 Eylül 2003 tarihinde Van’da vefat etti.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir