BEN, BU PARAYI ALAMAM

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Kastamonu’da iken, belediyenin kendisine yardım kararı aldığı, ve yardım ettiği söyleniyor? Bu konu nasıldır?

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, 1936 yılından 1943 yılına kadar Kastamonu’da mecburi ikamete tabi tutulmuştur. Bu gurbet ve hicret yıllarında birçok kişi gibi Kastamonu Belediyesi de Üstad Bediüzzaman Hazretlerine ellerinden gelen yardımı yapmaya çalışmışlar. Bu yardımları geri çeviren ve kabul etmeyen Üstad Hazretleri, kendisinin burada misafir olduğunu belediyenin de misafirlere bakmakla vazifeli bulunduğunu söyleyerek, belediyeden sadece oturduğu evin kirasını ödemesini kabul etmiştir.

Kastamonu Belediyesinde uzun yıllar, başkatiplikten, Belediye Encümen(Meclis) üyeliğine kadar uzanan hizmetleri bulunan Mehmed Münip Yalaz, hatıralarında Bediüzzaman Hazretlerini 1937 yılında Kastamonu’da tanıdığını, Belediye Meclisinin bu konudaki kararını ve Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin bu karara karşı söylediklerini şöyle ifade etmektedir:

”Belediye Reisi olan Adil Yücebıyık, 1937 senesinde Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerine,yardım için Belediye Encümenine teklif verdi. Ben de encümen azasıydım. Encümen, ayda dokuz lira yardım yapılmasını karar altına aldı. Bu yardımın kendisine tebliğ vazifesini de bana verdiler. Bu vazifeyle Araba Pazarı’ndaki evine gittim. Karyolada oturuyordu. Mehmed Feyzi Efendi de kâtipliğini yapıyordu. Selamlaşmayı müteakip Bediüzzaman Hazretleri:

‘Hoş geldin hemşerim!’ dedi. Ben de ‘Hoş bulduk’ diyerek hemen mevzuya girdim: ‘Efendim Hazretleri, size belediyeden ayda dokuz lira maaş bağladılar. Bu durumu size bildirmem için beni memur ettiler.’

Bediüzzaman Hazretleri, bu teklifime aynen şu cevabı verdi:

“Hemşerim, ben Kastamonu’da ikamete memurum. Kastamonuluların misafiriyim. Belediye reisleri, beldenin reisleridir. Dışardan gelen misafirlere bakmak, belediyenin vazifeleri arasındadır. Bu paralarda tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı vardır. Ben bu parayı alamam. Fakat kaldığım ev misafirhane kabul edilirse, ben de misafir olduğuma göre, bu paranın içinden sadece üç lirasını ödediğim kira bedeli olarak kabul edebilirim. Bahri Efendi’yi mutemet yapalım, o bu işi takip eder, ev sahibine her ay üç lira kira bedelini götürüp verir.’

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir