,

AKABE BİATI NEDİR?

Akabe nerededir? Akabe biatı nedir?

Akabe, Mekke’de Kabe’ye yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta ve Mina hudutları içinde yer alan küçük kuytu bir vadinin adıdır. Hac sırasında şeytan taşlanan Cemerat bölgesinde büyük şeytanın taşlandığı yere yakındır.

Hz. Peygamber, İslamı anlatmak için Hac vazifesi için Mekke’ye gelen araplara tebliğ için çeşitli faaliyetlerde bulunuyordu.

Miladi 620 ve Nübüvvetin 11 nci yılı Hac mevsiminde Yesrib’den gelen bir grup Medineli ile Akabe’de karşılaştı. Onlara İslamı anlattı tebliğ de bulundu. Hazrec kabilesinden Esad bin Zürare başkanlığındaki altı kişilik grup Peygamber Efendimiz (ASM)ın bu davetini kabul edip müslüman oldular. Altı kişilik bu grup Medine’ye döndüklerinde Hazrec ve Evs kabilelerine İslam’ı anlatacaklarını söyleyerek ertesi yıl Akabe’de Peygamber’le buluşmaya söz verdiler.

Altı kişilik Müslüman grub Medine’ye dönünce İslamiyeti tebliğe ve insanlara anlatmaya başladılar. Birçok kişi onlar sayesinde müslüman oldu. Bir sene geçip hac mevsimi gelince bir sene önce İslam’la şereflenen altı kişi ile birlikte Hazrec ve Evs kabilesi mensubu 12 kişilik kafile verilen söz üzerine Mekke’ye geldiler. Akabe’de Hz. Peygamber ile buluştular.

”Hiçbir şeyi Allah’a eş koşmayacaklarına, hırsızlık ve zina yapmayacaklarına, çocuklarını öldürmeyeceklerine, birbirlerine iftira etmeyeceklerine, emirlere uyacaklarına”dair Hz. Peygamber’e söz verdiler ve O’na biat ettiler. Peygamber Efendimiz, onlara Kur’an okudu ve nasihatte bulundu.

Nübüvvetin On İkinci senesi Zilhicce ayında Akabe’de yapılan bu biata İslam Tarihinde Birinci Akabe Biatı denilir. Bu biattan sonra Medineli müslümanlar Hz. Peygamber’den Kur’an’ı ve İslamı kendilerine öğretmesi için birisini görevlendirmesini istediler. Hz. Peygamber, Kur’an’ı ve İslamı öğretmesi için Mus’ab bin Umeyr’i Yesrib (Medine) e gönderdi. Bir yıl boyunca İslamı anlatan Mus’ab bin Umeyr’in gayretiyle Medine’nin İki Büyük Reisi olan Sa’d bin Muaz ile Useyd bin Hudar müslüman oldular. Çevrede İslamiyet büyük kabul gördü.

Nübüvvetin On Üçüncü senesinde Hac mevsiminde Hz. Peygamber’i Medine’ye davet etmek üzere Nesibe binti Kab(Ümmü Ümare) ve Esma binti Amr ikisi kadın, Yetmiş Beş Medineli Mekke’ye doğru yola çıktı. Bu kafile asıl niyetlerini gizli tutarak Hac için Mekke’ye giden müşriklerle beraber oldular. Mekke’ye varınca Hz. Peygamber’e haber gönderip, Hac ibadetinden sonr Akabe’de buluşmayı kararlaştırdılar.

Akabe Vadisinde toplanan Medineli müslümanlar Rasulullah’ı beklemeye başladılar. Daha sonra Rasulullah, yanında amcası Abbas bin Abdülmuttalip ile yanlarına geldi. Abbas’ın konuşmasından sonra, Medineli müslümanların lideri olan Es’ad bin Zürare şöyle konuştu:

”Allah’tan getirdiklerine bilerek, inanarak sana biat ediyoruz. Biz, Rabbimize ve Rabbine biat ediyoruz. Allah’ın kudret eli, ellerimizin üzerindedir. Kanlarımızı kanınla, ellerimiz elinledir. Kendimizi evladlarımızı, kadınlarımızı esirgeyip koruduğumuz şeylerden seni de esirgeyip koruyacağız.

Eğer bu ahdimizi bozarsak, Allah’ın ahdini bozan bedbaht insanları olalım.

Buyurun, konuşun Ey Allah’ın Rasulü! Kendiniz ve Rabbimiz için bizden dilediğiniz sözü alınız!” dedi.

Rasulullah onlara Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetler okudu, onları Allah’a davet etti, ve :

”Yüce Allah için size söyleyeceğim şartım şudur. O’na hiçbir şeyi eş ve ortak koşmadan ibadet etmeniz, namaz kılmanız, zekat vermenizdir.

Kendim için ise, Allah’ın Peygamber’i olduğuma şehadet etmenizdir. Kendinizi, çocuklarınızı, kadınlarınızı koruduğunuz şeylerden beni de korumanızdır.”buyurdular. İçlerinden Bera bin Marur, Allah Rasulünün mübarek elini tuttu:

”Evet, Seni hak üzere gönderen Allah’a yemin ederim ki, hanımlarımızı ve ailelerimizi koruduğumuz şerlerden Siz’i de koruyacağız! Bizden bey’at alın Ey Allah’ın Rasulü! Biz harp ve silah insanlarıyız. Bu vasıf bize babadan oğula niras olarak gelmiştir.” dedi. Bu arada Abdüleşhel Oğulları anlaşmalısı Ebü’l Heysem bin Teyyihan araya girdi:

”Ya Rasulullah! Bizimle insanlar arasında bağlar vardır. Biz şimdi onları koparıyoruz. Allah, Sana kavminin yanına dönmenin daha iyi olacağı fikrini verirse,bizi bırakıp gider misiniz?”
dedi. Onlara tebessüm eden Rasulullah,

”Bilakis kanım kanınızla, kabrim de kabrinizle beraber olacaktır. Sizden hiçbir zaman ayrılmam!. Ben sizdenim siz de bendensiniz. Sizin harp ettiğinizle harp eder, sulh yaptığınız ile de sulh yaparım.” buyurdular. Bundan sonra diğer müslümanlar Rasulullah’ın elini tutarak biat ettiler. İki hanım Sahabe ise sözlü biat ettiler. Bu biata İkinci Akabe Biatı adı verildi. Böylece Mekkeli ve Medineli müslümanlar aralarında bir ittifak anlaşma yapılmış oldu.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir