KİTAP İNMEMİŞ İNSANLARIN HALİ
İnsanlar Peygamber olmadan da Allah’ı tanıyıp bilebilir mi?
İnsanlar, Peygamber olmadan da Allah’ı tanıyıp bilebilirler. Bu konuda Şems Suresindeki ayet-i kerime şöyle!
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا اقَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّاهَا
“Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip sonra da ona hem kötülüğü, hem (ondan) sakınmayı ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.”(Şems,7-9 ayeti)
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bu ayetlerin günümüze bakan tefsirini yaptığı risalelerde şu görüşlere yer vermekte:
“Akıl tatil-i eşgal etse de nazarını ihmal etse, vicdan Sanii unutamaz. Kendi nefsini inkar etse de onu görür. Onu düşünür. Ona müteveccihtir.”(Mesnevi-i Nuriye, Nokta)
“…Her vicdanda şu nokta-i istinad ve nokta-i istimdat cihetinde iki küçük pencere, Kadir-i Rahim’in bârigâh-ı Rahmetine açılır, her vakit onunla bakabilir.”(Sözler, Otuz Birinci Pencere)
Ehl-i Sünnet vel Cemaat imamlarımızın ittifakıyla kendisine kitap inmemiş ve bir peygambere muhatap olmamış kişiler bir yaratıcıya inanmaktan sorumludurlar, fakat diğer iman hakikatlerini, ibadetle ilgili hükümleri kendi akıllarıyla bilemeyeceklerinden sorumlu değildirler. Bu kişiler ehl-i necattırlar.
Peygamber olmaksızın Allah’ın varlığını bilmek bir derece mümkün olsa bile, O’nu tanımak için mutlaka kitap ve resul lazımdır. Yâni, Allah’ın isimleri, sıfatları, şuunatı, razı olup olmadığı şeyler, emir ve yasakları vahiy nuru olmaksızın bilinmez.
Kur’ânın bir hülasası olan Fatiha Sûresinde önce bütün medih ve senanın Allah’a ait olduğu beyan edildikten sonra, marifetullah dersleri verilmeye başlanır: Allah’ın Rabbü’l-âlemîn olduğu, Rahmân ve Rahîm olduğu, din gününün yegane sahibi olduğu anlatılır. Bu âyetler Allah’ı tanıma noktasında birer örnektirler, Kur’ânın tamamında ise bu marifet dersi diğer yönleriyle daha geniş bir şekilde verilir.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!