TAKVA MEKTUBU

İmandan sonra Risale-i Nur’da en önemli esaslardan birisi takvadır.Yani, Allah’ın emirlerini tutup, yasak ettiği şeylerden kaçınarak azabından korunmaya takva denilmekte. Nurköy olarak Risale-i Nur’lardan aldığımız derse binaen, takvanın da dereceleri var. Önce haramdan kaçınıp, günahları terk edecegiz. Sonra hoş karşılanmayan çirkin şeyleri. Sonra şüpheli olanı ve sıra geldi helal olana.Helal olan herşeyden istifade etmek gereği gibi kullanmak güzel, israftan kaçınmak takvadır.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ”Kur’anı Kerim, takvayı üç merbesiyle zikretmiştir” diyor ve çeşitli risalelerde takva konusunu üç tarzda bize öğretiyor.
. Şirkten takva, iman ile olur,
. Büyük günah işlememek, küçükleride yapmamaya gayret etmek,
. Kalbi Allah’ı alıkoyan herşeyden uzak tutmak.
Öğrenmek ne? Öğrenmek öğrendiğini aklına, kalbine, ruhuna işleyip fiiliyata geçirmektir.

EN BÜYÜK ESAS

Risale-i Nur’un Lahika adı verilen mektuplarından birisini de TAKVA MEKTUBU olarak ifade edebiliriz.
Takva, Allah’ın yasaklarından kaçınmak ve günahlardan çekinme, uzak durmaktır, diyen Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Kastamonu Lahikasında yer alan bu mektubu şöyle:

” Aziz sıddık kardeşlerim,

Bugünlerde, Kur’an-ı Hakim’in nazarında imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i salih esaslarını düşündüm.

Takva, menhiyattan(dinen yasaklanan şeyler) ve günahlardan içtinab etmek(çekinme uzak durma) ve amel-i salih, emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktır.
….
Bu zamanda tahribat ve menfi cereyan dehşetlendiği için takva bu tahribata karşı en büyük esastır. Farzlarını yapan kebireleri işlemeyen kurtulur. Böyle kebair-i azime içinde, amel-i salihin ihlasla muvasffakıyeti pek azdır.Hem az bir amel-i salih bu ağır şerait içinde çok hükmündedir.Hem takva içinde bir nevi amel-i salih var….” (Kastamonu Lah.99-103 Mektub)