Yazılar
GAYBİ ESRARI AÇACAK
Kardeşlerim;
Bugünlerde Rumuzat-ı Semaniyeye ait iki risaleyi ehemmiyetli talebelere bir yere gönderdim. Yol kapandı, gitmedi. O iki risaleyi tekrar dikkatle mütalâa ettim. Fikren dedim ki: “Bu zevkli, güzel, meraklı, şirin bir…
EVET, EVET BİZ DE İSTİYORUZ
DÖRDÜNCÜ SURET
Bak: Had ve hesaba gelmeyen şu sergilerde olan misilsiz mücevherat, şu sofralarda olan emsalsiz mat’umat gösteriyorlar ki, bu yerlerin padişahının hadsiz bir sehâveti, hesapsız, dolu hazineleri vardır. Halbuki,…
PEYGAMBER EFENDİMİZ’E SALAT VE SELAM GETİRMEK
Peygamber Efendimiz(ASM)a salavat getirmenin hikmetleri nelerdir?
Salat'ın çoğulu olan salavat, dua, istiğfar manalarına gelir. Peygamber Efendimiz (ASM)ın adı zikredildiği yapılan duadır. Kur'an'ı Kerim'de Ahzab Suresi 56 ncı…
BU BİR İNSAN İŞİ OLAMAZ
Acaba birtek âyetin birtek işareti gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddit ilmî ve kevnî hakikatleri meyve veren bir kitabın binler böyle şehadetleriyle ve dâvâları ile, güneş gibi zuhur eden iman-ı haşrî hakikatsiz…
ON ÜÇ CEVHER KÜMESİ
Hafız Ali’nin fıkrasıdır.
Sevgili Üstadım; Bu defa irsaline inâyet buyurulan Hikmetü’l-İstiâzenin İkinci Kısmını aldım. Sekizinci İşaret’te ispat edilip gösterilen hak ve hakikat, dalâlet vâdilerinde uçan serseri…
SENİN SUYUNDAN ALMADIK
BEŞİNCİ MİSAL: Başta Buharî, Hazret-i Berâ’dan ve Müslim, Hazret-i Selemeti’bni Ekvâ’dan ve sair kütüb-ü sahiha başka râvilerden müttefikan haber veriyorlar ki:
Gazve-i Hudeybiye’de bir kuyuya rast geldik. Biz bin dört…
KUL KENDİ KUSURUNU GÖRÜP
İKİNCİ NÜKTE
İbadetin mânâsı şudur ki: Dergâh-ı İlâhîde abd kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp kemâl-i Rububiyetin ve kudret-i Samedâniyenin ve rahmet-i İlâhiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir. Yani,…
EFENDİMİZ (ASM) A SALAVAT GETİRMEK
Peygamber Efendimiz (ASM)a salavat getirmenin önemi ve salavat ne manaya gelmektedir?
Salavat, Salavatullah, Allah'ın, kusurları ve günahları afetmesi, rahmeti manasına gelmektedir. Müminler, Allah'ın af ve rahmet kapısını salavat…
VAZİFEMİZ DUAYA DEVAM
Sabri’nin fıkrasıdır.
Üstad-ı Âlîşânım Efendim; Şu iki geceden iğtinam edebildiğim vakitlerde, Yirmi Dokuzuncu Mektubun Birinci Kısmını istinsah ederek, kendi nüshamı Ali Efendiye ve aslını zât-ı Üstadânelerine iade…
KAİNATI ANLAMAK İÇİN İNSANI TANIMAK
Ben o gurbetler ve hastalıklar ve mazlumiyetlerin tazyikiyle dünyadan alâkamı kesilmiş bularak, ebedî bir dünyada ve bâki bir memlekette, daimî bir saadete namzet olduğumu iman telkin ettiği hengâmda “of, of”tan vazgeçtim “oh,…