SIDDIK VE SADAKAT

Risale-i Nur’un, Barla, Kastamonu ve Emirdağ Lahikaları adlı eserlerde,  birçok mektub ”Sadakat ve Sıddık” ifadeleri ile başlamaktadır.

Kısaca, bu lahika mektublarına baktığımız zaman, şöyle bir tablo ile karşılaşırız. Barla Lahikasında 294 Mektub var. Bu mektublardan  53’ü, Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerine  ait. Mektubların 36’sı, ”Sıddık” kelimesi ile başlar. Kastamonu Lahikasında 129 mektubtan, Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerine ait 105 mektubta, ”Sıddık” yine Emirdağ Lahikasında 371 mektubun 185’i, Üstad Bediüzzaman Hazretlerine  ait,bunlardan 165’inde, ”Sıddık” kelimesi bulunmaktadır.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, sadakati, Kur’an’a, İslam’a ve manevi tefsiri olan Risale-i Nur’a istemiştir. Sıddıkiyetin özelliği, zor anda kardeşinin yanında olmaktır. Ölçü her halukarda ahireti dünyaya tercih etmektir.

İMAN, TEVHİD, BİRLİK, BERABERLİK

Risale-i Nur’un temel kitapları iman ve tevhid üzerinedir. Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şualar. Şualar’da yer alan mektublar ile, Lahikalar ise İslamiyetin, iman hakikatlerinin nasıl anlatılacağı, İslam alemindeki, birlik ve beraberliğin, kardeşliğin tesis ve önemi üzerinedir.

Altı bin sayfalık  Risale-i Nur Külliyatın da, üç bin sayfada iman hakikatleri, tevhid, ahiret, marifetullah, muhabbetullah dersleri, geri kalan üç bin sayfa ise Tarihçe, Lahika ve Müdafaa ile Meslek ve Meşrep dersleridir.

Şu anda, Nur Talebeleri, müslümanlar ve İslam aleminde yaşanan sıkıntının bize göre asıl sebebi aramızdaki birlik, kardeşlik, yardımlaşma işbirliği ve sevginin kaybolmasındandır.

Zübeyr Ağabey, daima ” Risale-i Nur’u iyi okuyun,iyi anlayın. Bunu yapan zaten dolar taşar ve etrafına da anlatır. Kendine bir okuma saati belirle. İyi oku iyi anla. Gazete gibi okuma. Sindire, sindire oku. Dem ve damarlarına yerleşecek derecede oku.”

” Okumak, okumak, okumak, yine okumak. Okumaktan yorulunca ne okuduğunu okumak. Veya kitab-ı kebir-i kainatı okumak. Bütün tehlike okuyamamaktan çıkıyor. Okuyamamaktan kork. Hizmet için değil, nefsimi ıslah için okumalıyım.” derdi.

Yine Zübeyr Ağabey’den:

”Bir müessesede müdür, amir, kardeşim şu işi yaparmısın?  Derse o şirket yıkılır. Bizde birbirimize, al-getir-götür demeye başladık mı? Burası yıkılır.”

”Ben Üstadım Said Nursi, tarzında hareket edersem, başarı olmazsa da Üstad beni kurtarır. Fakat kafadan hareket edersem, beni o zaman kim kurtaracak?”

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir