SEVDE BİNT-İ ZEM’A (R.ANHA)
Mekke’de doğan Sevde bint-i Zem’a’nın babası Kureyş’in Amir bin Lüey oğullarından Zem’a bin Kays annesi Medine’li Neccaroğullarından Şemus bint Kays’tır. Sevde ilk evliliğini amcasının oğlu Sekran bin Amr ile yapmıştır. İslamiyetin ilk tebliğ yıllarında kocası Sekran ile birlikte iman edip müslüman olmuştur.
Mekke’li müşriklerin müslümanlara yaptıkları eza cefalar çekilmez hale gelince, Sevde, kocası Sekran ile birlikte İkinci Habeşistan hicretine katılmıştır. O içinde yaşadığı neşeli günler geçirdiği memleketine veda etmiş, halkını tanımadığı, dilleri ve dinleri değişik bir ülkeye gitmiş ve orada uzun süre kalmıştır. Daha sonra aile Habeşistan’tan Mekke’ye dönmüş, bir süre sonra da Sekran bin Amr vefat etmiş Sevde, kocası ölünce beş çocuğu ile yalnız kalmıştır.
Sevde bint Zem’a, bir müddet tek başına hayat mücadelesi yapıp çocuklarına baktı. Çok becerikli, hamarat bir hanım ve deri ustasıydı. Bütün zorluklara karşı İslam’da sadakati, bu yolda başını ortaya koyması ile tanınmıştı. Peygamberliğin 10 yılında Ramazan ayında Havle binti Hakim, Sevde’ye kendisinin hem kendi çocuklarına hem de Efendimiz (ASM)ın çocuklarına bakabilecek güçte olduğunu söyleyerek, O’na Peygamber Efendimiz ile evlenmesi tavsiyesinde bulundu. Sevde çocuklarının Efendimiz’i rahatsız edebileceği endişesini dile getirdiyse de, Hz. Peygamber bunda bir sakınca bulunmadığını söyledi. Ve Sevde bint Zem’a’yı 400 dirhem mehirle nikahladı. Efendimiz(ASM) böylece ikinci evliliklerini Zem’a bin Kays’ın kızı Sevde binti Zem’a ile yapmıştır. Hz. Sevde Peygamber Efendimiz(ASM)ın yaşları küçük olan kızları Ümmü Gülsüm ve Fatma’ya da annelik etmiştir.
Peygamber Efendimiz(ASM)ın bu evliliğnden kısa bir süre sonra hicret izni çıktı. Efendimiz(ASM) Medine’ye hicret etti. Sevde annemiz, ve kızları Ümmü Gülsüm ile Fatma Mekke’de kaldılar. Medine’ye yerleşen Efendimiz (ASM) Zeyd bin Haris ve Ebu Rafi’i Mekke’ye göndererek Sevde Validemizi ve kızları Ümmü Gülsüm ile Fatma’yı getirmesini söyledi. Zeyd ve Ebu Rafi’i Mekke’ye giderek Efendimiz (ASM)ın ailesini alıp Medine’ye getirdi.
Uhud Gazvesine Peygamber Efendimiz (ASM) ile birlikte katılan Hz. Sevde, savaşta birçok müslümanın yarasını sarmış, onlara su taşıyarak hizmet etmiştir.
Hz. Sevde Validemiz, Peygamber Efendimiz(ASM)ın diğer hanımlarıyla birlikte Veda Haccına katıldı. Efendimiz(ASM)ın vefatından sonra ise bir daha hac ve umreye gitmedi. Kendisine ”Niçin hac ve umreye gitmiyorsun?” diyenlere ise, ”Ben hac ve umremi yaptım. Artık, Allah’ın emrettiği gibi evimde oturacağım.”cevabını verirdi. Böylece insanlara Allah’ın Ahzab Suresindeki, ”Ey Peygamber hanımları! Evlerinizde oturun.” emrini hatırlatırdı.
Efendimiz(ASM)ın hanımları bir gün bir araya gelip kendi aralarında, ”Acaba Rasulullah’a vefatından sonra ilk defa hangimiz kavuşacak?” diye konuşurlar. Cevabını bizzat Efendimiz(ASM) dan duymak isteyince de hep beraber huzuruna gelip, O’na sorarlar. Tebessüm eden Efendimiz ”Vefatından sonra sizin bana ilk kavuşacak olanınız, kolu uzun olanınızdır.” diye cevap verir.
Hikmetli cevab sonrası annelerimiz kol uzunluklarını ölçerler. Sevde Annemizin kolu hepsinden uzun gelir. Bunu işaret kabul eden Sevde Annemiz Efendimiz(ASM)ın dar-ı bekaya irtihalinden sonra kendisini daha çok ahiret hazırlığına verir. Daha sonra Zeyneb bint-i Cahş vefat edip, Efendimiz(ASM)a kavuşunca kol uzunluğunun cömertlikten kinaye olduğu anlaşılır. Zira hanımlar arasında en cömert Zeyneb bint-i Cahş validemizdi.
Dünyaya fazla gönül vermeyen Hz. Sevde, eline geçenlerden ihtiyaç fazlasını fakirlere sadaka olarak verirdi.Hz. Ömer(RA) birgün kendisine çok miktarda para göndermişti. ”Bu nedir?” diye getirene sordu, ”Para olduğunu” duyunca da ”Hurma mıdır ki, bu kadar çok göndermiş.” diyerek, hepsini ihtiyaç sahiplerine dağıttı.
Hz. Sevde Validemiz, Hicri 44 yılında 100 yaşında iken vefat etmiş, cenaze namazını Hz. Ömer (RA) kıldırmıştır. Medine’de Cennet-ül Baki kabristanına defnedilmiştir. Allah O’ndan razı olsun.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!