SAFRANBOLU’LU BERBER HIFZI BAYRAMOĞLU
1907 yılında Safranbolu’da dünyaya gelen Hıfzı Bayramoğlu, evladı Hüsnü Ağabey’i genç yaşta Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin hizmetine vermiştir. Mesleği berberlik olan Hıfzı Bayramoğlu, risalelerde Berber Hıfzı, Hıfzı, Hıfzı Bayram isimleriyle yer almıştır.
Safranbolu’da berberlik yapan Hıfzı Bayram, Kastamonu’da sürgün olan Üstad Bediüzzaman Hazretlerini 1942 yılında ziyaret eder. Ziyarette, Üstad Hazretlerinin sorusu üzerine “iki tane oğlu” olduğunu söyleyen Hıfzı Bayram’a, Üstad Hazretleri, “sana Risale vereceğim, bunları yazacaksınız, okuyacaksınız, neşredeceksiniz. Hem seni, hem âileni, hem de Hüsnü ve Yılmaz’ı talebeliğime kabul ediyorum” diyor.
1943 Denizli ve 1948 Afyon Mahkemelerinde Maznun olarak bulunan Berber Hıfzı, Üstad Bediüzzaman ile beraber hapis yatmıştır. Afyon Mahkemesinde müdafaası vardır.
Risale-i Nur’a sadece kendisi değil, eşi ve çocuklarıyla birlikte hizmet eden Hıfzı Bayram ve aile fertleri için Üstad Bediüzzaman Hazretleri, “Safranbolu’daki hâlis kardeşlerimizden Hıfzı’nın küçük medrese-i Nuriyesi olan hanesindeki küçük ve çok çalışkan mâsumları yedi yaşında Yılmaz ve on üç yaşında Hüsnü’nün ve onlar gibi Nura çalışan muhterem validelerinin mübarek kalemleriyle yazdıkları tebriklerini, umum Safranbolu ve Eflâni medrese-i Nuriyesi namına bu Ramazan’ın bir firdevsî teberrükü hesabına kabul ettik.” takdirkar ifadelerde bulunur.
Safranbolu’dan Denizli hapsine giden tek kişi olan Berber Hıfzı Bayram ile ilgili lahikalarda yeralan bazı mektuplar şöyle:
”Aziz, sıddık kardeşlerim!
Ben hem Risale-i Nur’u hem sizleri hem kendimi, Hüsrev ve Hıfzı ve Bartınlı Seyyid’in kıymettar müjdeleriyle hem tebrik hem tebşir ediyorum.(Şuâlar, 14. Şuâ)
”Sâniyen: Safranbolu’nun sadık şakirdlerinden Osman ve Ahmed’in iki mektupları, onların fevkalâde sadakat ve Nurlara alâkadarlıklarını gösteriyor. Mâşâallah, Osman az zamanda hem Kur’an’ı ders almış hem Nurları yazmış, şimdi de Asâ-yı Musa’yı yazıyor. Fedakâr Mustafa Osman ve Hıfzı’ya tam bir kardeş ve Ahmed dahi tam alâkadardır.(Emirdağ Lahikası)
”Sâniyen: Safranbolu’da Nur’un ehemmiyetli şakirdlerinden Hıfzı’nın iki masum mahdumları biri on, biri de sekiz yaşlarında Asâ-yı Musa mecmuasını yazdıkları ve bitmek üzere diye o masumlar bana bir mektup yazmaları, beni fevkalâde sevindirdi. (Emirdağ Lahikası)
”Kardeşlerim!
Hem benim iştiham kesildiği hem hediye bana dokunduğu için benim hisseme düşen üç parça yağ ve bir sepet üzüm ve bir kese elma ve iki paket çay ve şekeri size gönderdim. Ben sizlere teberrük verecektim. Fakat sordum, sizinki de var. Hem ben onların fiyatıyla yoğurt, yumurta, ekmek gibi şeyleri alacağım, tâ Medresetü’z-Zehra benden gücenmesin “Teberrükümü yemedi.” Hem muhtaca hem bir parça ucuz hem lâyıklara satınız ki iki cihetle Medresetü’z-Zehra ve şubelerinin hediyeleri tam mübarek hem bana hem alanlara ilaçlı bir teberrük olsun. Hüsrev nezaretçi ve Ceylan, Hıfzı satıcı olsun.
Said Nursî (Şuâlar, 14. Şuâ)
”İnebolu kahramanlarından Berber Ali Osman’ın masum mahdumunun güzel yazısıyla gönderdiği mektuba baktım, birden hatırıma geldi: Üç mühim Nur merkezinde üç berber tam birbirine benzer bir tarzda Nur’a büyük hizmetleri hem her birisi çocuklarıyla Nur’a çalışmaları, beni mesrur eyledi. Berber Burhan, Berber Hıfzı, Berber Ali Osman; Nur’un birer kıymetli kahramanlarıdır. Allah onları çoluk ve çocuklarıyla dünyada ve âhirette mesud etsin, âmin! (Emirdağ Lahikası)
10 Kasım 1970 tarihinde 63 yaşında iken vefat eden Hıfzı Bayramoğlu’na, Allah’tan rahmet dileriz.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!