Kur’ân-ı Kerim, Fatiha sûresi ile başlar. Cenâb-ı Hak kendisini bizlere “Rabb’ül-âlemin” (bütün âlemlerin Rabbi) olarak tanıtır. Sema âleminin de Rabbi, arz âleminin de. Canlılar âleminin de cansızlar âleminin de Rabbi. Ahiret âleminin de Rabbi, dünya âleminin de. Demek oluyor ki, “Rabbü’l-âlemin” ismi Saltanat-ı Rububiyeti ifade etmektedir. Rububiyet, Cenab-ı Hakk’ın her zaman her yerde her mahluka, […]

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin, hizmetkar,varis ve  talebelerinden Mustafa Sungur Ağabey, 1944 yılarında en büyük hedefinin, nur talebesi olmak olduğunu hatıralarında şöyle anlatıyor: ”O günlerde en büyük emelimiz Nur talebesi olabilmekti. Nur dairesine girebilmeyi, ebedi kurtuluşa giden bir gemiye binmek gibi, necat ve kurtuluş vesilesi telâkki ediyorduk. Ruhumuz öyle hissediyordu. Bu lahikalarda o muazzez Nur […]

Cenab-ı Hakk’ın isim ve sıfatlarını, Celalî, Cemalî ve Kemalî diye, üçe ayırmak mümkündür. Yalnız bu isimler kesin hatlarla birbirinden ayrılmazlar. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Esma tecellilerini izah ettiği Risale-i Nur’larda, ”Cemâlin gözünde Celâl” veya ” Celâlin gözünde Cemâl” olduğuna dikkatimizi çekmektedir. Denizlere veya Semaya  baktığımızda ilk önce Celâl mânası dikkatimizi çeker. Sema’nın ve deniz’in […]