Afyon Emniyet Müdürlüğüne; Ben, sizin, insaniyet ve vicdanınıza itimaden, mahrem işlerimi size beyan ediyorum. Hem vazife itibarıyla, siz, bizimle pek çok alâkadarsınız. Çünkü Risale-i Nur’un âsâyiş noktasında yirmi seneden beri yüz bin şakirdinden hiçbir vukuat olmadığı gibi; pek çok zabıta memurlarının itiraflarıyla ve birşey aleyhimizde kaydetmemeleriyle bunu ispat eder. Buraya, Ankara Emniyet-i Umumiye Müdürü geldiğini […]
Aziz, sıddık, sebatkâr, muhlis kardeşlerim; Hem maddî, hem mânevî, hem nefsim, hem benimle, temas edenler gayet ehemmiyetli benden suâl ediyorlar ki: “Neden herkese muhalif olarak, hiç kimsenin yapmadığı gibi, sana yardım edecek çok ehemmiyetli kuvvetlere bakmıyorsun, istiğna gösteriyorsun? Ve herkes müştak ve talip olduğu ve Risale-i Nur’un intişarına, fütuhatına çok hizmet edeceğine o Risale-i Nur […]
Elhasıl: Hakikat-i ihlâs, benim için şan ve şerefe ve maddî ve mânevî rütbelere vesile olabilen şeylerden beni men ediyor. Hizmet-i Nuriyeye, gerçi büyük zarar olur; fakat, kemiyet keyfiyete nisbeten ehemmiyetsiz olduğundan, hâlis bir hâdim olarak, hakikat-i ihlâs ile, herşeyin fevkinde hakaik-i imaniyeyi on adama ders vermek, büyük bir kutbiyetle binler adamı irşad etmekten daha ehemmiyetli […]
Aziz, sıddık, çok mübarek, çok faal, çok hâlis, çok kıymettar kardeşim Hüsrev; Senin bayramın ikinci gününde elime geçen mektubun bir güvercin haber veriyor gibi geldiği aynı günde beni çok müteessir eden hâdise-i taarruziyeden neş’et eden elemlerime, kederlerime bir merhem, bir ilâç hükmüne geçti, bu mânâyı hatıra getirdi: “Sana ihanet eden ehemmiyetsiz adamlara karşı, Gül ve […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2017/11/iyiliğe-teşekkür.jpg600800Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2020-06-08 11:41:342020-07-29 12:19:16DÜNYADA MESUT VE BAHTİYAR OLMAK
Risale-i Nur talebelerinin hasları olan sahip ve vârisleri ve haslarının hasları olan erkân ve esasları olan kardeşlerime bugünlerde vuku bulan bir hâdise münasebetiyle beyan ediyorum ki, Risaletü’n-Nur hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor. Kat’î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki,imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkikî yapmanın en kısa ve en kolay yolu […]
Münazarat namındaki eserde, bazı lâtife suretinde bazı kayıtlar, haşiyecikler bulunur. O eski zaman telifinde zarifü’t-tab’ talebelerine bir mülâtafe nev’indendir. Çünkü onlar, o dağlarda beraberindeydiler. Onlara ders suretinde beyan ediyormuş. Hem bu Münazarat risalesinin ruhu ve esası hükmünde olan hâtimesindeki Medresetü’z-Zehrâ hakikatı ise, istikbalde çıkacak olan Risale-i Nur’a bir beşik, bir zemin izhar etmek idi ki, […]
Telifinden otuz dört sene sonra, Münazarat namındaki esere baktım. Gördüm ki, Eski Said’in o zamandaki inkılâptan ve o muhitten ve tesirat-ı hariciyeden neş’et eden bir hâlet-i ruhiyeyle yazdığı bu gibi eserlerinde hatîat var. O kusurat ve hatîatımdan bütün kuvvetimle istiğfar ediyorum ve o hatîattan nedamet ediyorum. Cenâb-ı Hakkın rahmetinden niyazım odur ki, ehl-i imanın meyusiyetlerini […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2020/05/münazarat.jpg742497Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2020-05-17 11:21:302020-07-07 14:05:04MAKSAT DOĞRU FAKAT HEDEF HATA
Şu fıkra Doktorundur. Hocam, emaneten bendenizde bulunan iki kitabı emrediyorsunuz. Bendeniz de yalvarıyorum ki, gelecek hafta takdim edeceğim. Çünkü, küçüğünü iki defa, büyüğünü bir defa okuyabildim. İhâtamın darlığı veya aczim dolayısıyla idrâkim de kıttır. Binaenaleyh, sizin o muhteşem temsillerinizi defalarca daha okumak istiyorum ki, cüz’î-küllî bir alâka hasıl olabilsin. Yâ Rab, o ne büyük mantık, […]
Bir Nur talebesinin fıkrasıdır. Bugün o yüksek kitabın ikmaline muvaffak oldum. Miracın ikmal ve mütalâasından mütevellid sürur ve saâdetimi tariften kalemim dûçâr-ı acz oluyor. Mütalâadan doğan duygularımı hülâsaten ve bir cümleyle arz edeceğim: Miracın mütalâasında hayatın felâket girdaplarını ve saâdet-i ebediyeye giden mânevî deryanın selâmet yollarını gösteren kalb dolusu bir nur ve ziya buldum. Evet, […]
Eyyühe’l-Üstadü’l-Azîz; Yirmi Sekizinci Mektubun Dördüncü Meselesini dört gün evvel, İkinci ve Üçüncü Meselesini ve melfuflarını dün almakla bahtiyar oldum. Evvelâ: Muhterem Sabri Efendinin, hakk-ı âcizîde ibraz buyurduğu azîm teveccüh ve takdîr-i Üstadâneleriyle de müsbet tevazuları münasebetiyle birkaç söz söylemeye müsaadenizi rica ediyorum. Şöyle ki: Bu fakir-i pür-taksir kardeşinizde, çok mükerrem ve muazzez tanıdığı Üstadının bazı […]
RİSALE-İ NUR DEĞERİNİ İSTİKBALDE GÖSTERECEK
Afyon Emniyet Müdürlüğüne; Ben, sizin, insaniyet ve vicdanınıza itimaden, mahrem işlerimi size beyan ediyorum. Hem vazife itibarıyla, siz, bizimle pek çok alâkadarsınız. Çünkü Risale-i Nur’un âsâyiş noktasında yirmi seneden beri yüz bin şakirdinden hiçbir vukuat olmadığı gibi; pek çok zabıta memurlarının itiraflarıyla ve birşey aleyhimizde kaydetmemeleriyle bunu ispat eder. Buraya, Ankara Emniyet-i Umumiye Müdürü geldiğini […]
EHLİ İMAN HAKİKATE MUHTAÇ
Aziz, sıddık, sebatkâr, muhlis kardeşlerim; Hem maddî, hem mânevî, hem nefsim, hem benimle, temas edenler gayet ehemmiyetli benden suâl ediyorlar ki: “Neden herkese muhalif olarak, hiç kimsenin yapmadığı gibi, sana yardım edecek çok ehemmiyetli kuvvetlere bakmıyorsun, istiğna gösteriyorsun? Ve herkes müştak ve talip olduğu ve Risale-i Nur’un intişarına, fütuhatına çok hizmet edeceğine o Risale-i Nur […]
MANEVİ MAKAM SAHİBİ OLMAK
Elhasıl: Hakikat-i ihlâs, benim için şan ve şerefe ve maddî ve mânevî rütbelere vesile olabilen şeylerden beni men ediyor. Hizmet-i Nuriyeye, gerçi büyük zarar olur; fakat, kemiyet keyfiyete nisbeten ehemmiyetsiz olduğundan, hâlis bir hâdim olarak, hakikat-i ihlâs ile, herşeyin fevkinde hakaik-i imaniyeyi on adama ders vermek, büyük bir kutbiyetle binler adamı irşad etmekten daha ehemmiyetli […]
DÜNYADA MESUT VE BAHTİYAR OLMAK
Aziz, sıddık, çok mübarek, çok faal, çok hâlis, çok kıymettar kardeşim Hüsrev; Senin bayramın ikinci gününde elime geçen mektubun bir güvercin haber veriyor gibi geldiği aynı günde beni çok müteessir eden hâdise-i taarruziyeden neş’et eden elemlerime, kederlerime bir merhem, bir ilâç hükmüne geçti, bu mânâyı hatıra getirdi: “Sana ihanet eden ehemmiyetsiz adamlara karşı, Gül ve […]
HAKİM DEĞİLİZ MAHKUMUZ
Risale-i Nur talebelerinin hasları olan sahip ve vârisleri ve haslarının hasları olan erkân ve esasları olan kardeşlerime bugünlerde vuku bulan bir hâdise münasebetiyle beyan ediyorum ki, Risaletü’n-Nur hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor. Kat’î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki,imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkikî yapmanın en kısa ve en kolay yolu […]
RİSALE-İ NURA BİR BEŞİK
Münazarat namındaki eserde, bazı lâtife suretinde bazı kayıtlar, haşiyecikler bulunur. O eski zaman telifinde zarifü’t-tab’ talebelerine bir mülâtafe nev’indendir. Çünkü onlar, o dağlarda beraberindeydiler. Onlara ders suretinde beyan ediyormuş. Hem bu Münazarat risalesinin ruhu ve esası hükmünde olan hâtimesindeki Medresetü’z-Zehrâ hakikatı ise, istikbalde çıkacak olan Risale-i Nur’a bir beşik, bir zemin izhar etmek idi ki, […]
MAKSAT DOĞRU FAKAT HEDEF HATA
Telifinden otuz dört sene sonra, Münazarat namındaki esere baktım. Gördüm ki, Eski Said’in o zamandaki inkılâptan ve o muhitten ve tesirat-ı hariciyeden neş’et eden bir hâlet-i ruhiyeyle yazdığı bu gibi eserlerinde hatîat var. O kusurat ve hatîatımdan bütün kuvvetimle istiğfar ediyorum ve o hatîattan nedamet ediyorum. Cenâb-ı Hakkın rahmetinden niyazım odur ki, ehl-i imanın meyusiyetlerini […]
DİNİ İMANİ İNSANİ DERSLER
Şu fıkra Doktorundur. Hocam, emaneten bendenizde bulunan iki kitabı emrediyorsunuz. Bendeniz de yalvarıyorum ki, gelecek hafta takdim edeceğim. Çünkü, küçüğünü iki defa, büyüğünü bir defa okuyabildim. İhâtamın darlığı veya aczim dolayısıyla idrâkim de kıttır. Binaenaleyh, sizin o muhteşem temsillerinizi defalarca daha okumak istiyorum ki, cüz’î-küllî bir alâka hasıl olabilsin. Yâ Rab, o ne büyük mantık, […]
HAYRETTEN HAYRETE DÜŞTÜM
Bir Nur talebesinin fıkrasıdır. Bugün o yüksek kitabın ikmaline muvaffak oldum. Miracın ikmal ve mütalâasından mütevellid sürur ve saâdetimi tariften kalemim dûçâr-ı acz oluyor. Mütalâadan doğan duygularımı hülâsaten ve bir cümleyle arz edeceğim: Miracın mütalâasında hayatın felâket girdaplarını ve saâdet-i ebediyeye giden mânevî deryanın selâmet yollarını gösteren kalb dolusu bir nur ve ziya buldum. Evet, […]
HALİS NİYET İLE SAHİPLENMEK
Eyyühe’l-Üstadü’l-Azîz; Yirmi Sekizinci Mektubun Dördüncü Meselesini dört gün evvel, İkinci ve Üçüncü Meselesini ve melfuflarını dün almakla bahtiyar oldum. Evvelâ: Muhterem Sabri Efendinin, hakk-ı âcizîde ibraz buyurduğu azîm teveccüh ve takdîr-i Üstadâneleriyle de müsbet tevazuları münasebetiyle birkaç söz söylemeye müsaadenizi rica ediyorum. Şöyle ki: Bu fakir-i pür-taksir kardeşinizde, çok mükerrem ve muazzez tanıdığı Üstadının bazı […]