KÜÇÜK İBRAHİM (FAKAZLI) AĞABEY

İbrahim Fakazlı, 1912 tarihinde İnebolu’da dünyaya geldi. Risale-i Nur’da “Küçük İbrahim” ve “İkinci Salâhaddin” şeklinde bahsedilen İbrahim, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini, 1940’da, Kastamonu’da, zorunlu ikamete tabi tutulduğu karakolun karşısındaki evinde ziyaret etmiş ve Risâle-i Nur’u yazmaya, okumaya başlamıştır. Fakazlı’nın 1940 yılında İnebolu’da Ahmed Nazif’in verdiği 10 ncu Sözü yazarak başlayan Nur Talebeliği ölmüne kadar devam eder.

İbrahim Fakazlı, Üstad Bediüzzaman Hazretleri Kastamonu’da iken her fırsat bulduğunda ziyarete giderdi. Geceleri gizlice ders yaparlar ve Risâlelerin çoğaltılmasıyla meşgul olurlar. Bir gece yine ders esnasında jandarmalar baskın yapar ve 4-5 nüsha Risâle ele geçirirler. İbrahim Fakazlı’yı kendi dükkânına götürürler ve orada da birkaç Risâle bulurlar. Bu olaydan sonra tevkif edilip, İnebolu cezaevine konur. Birkaç ay sonra İstanbul üzerinden vapurla İzmir’e ve oradan da Denizli’ye götürülerek 1943’te Denizli hapsine dahil edilir.

Denizli Mahkemesinden beraat ettikten sonra Üstad’ın isteği üzerine memleketine geri döner. Hizmetlere ara vermeden devam eder. Bir kaç sene sonra Afyon hadisesi meydana gelir ve Üstad ile birlikte birçok Nur Talebesi tutuklanır. İbrahim Fakazlı haberi alır almaz Afyon hapishanesine teselli mektupları göndermeye başlar. 17 Ağustos 1948 tarihinde mahkeme heyeti gizli bir celse ile İbrahim Fakazlı’yı tevkif etme kararı alır ve kararı İnebolu’ya gönderir.

İbrahim Fakazlı’nın 10 Eylül 1948’de başlayan Afyon Hapis hayatı 9 Mart 1949’da sona erer. Hayatının geri kalan kısmını da Risâle-i Nur hizmetine vakfeder.

Risalelerde İbrahim Fakazlı’dan bahisler şöyledir:

“Küçük İbrahim, Nazif’e ikinci bir Selahaddin hükmüne geçip çoluk çocuğuyla, kardeşiyle ve refikasıyla Nur’a ve makineye pek ciddî çalışması, (…) sebatkârâne, sarsılmadan Nur hizmetinde terakkî etmeleri bizleri çok mesrur ettikleri gibi, bu memleketi de ileride çok minnettar edecekler. Mâşâallah, İnebolu, küçük bir Isparta ve tam bir medrese-i Nuriye olduğunu ispat ettiler.’’ (Emirdağ Lâhikası)

”Küçük Isparta’nın kahramanlarından Küçük İbrahim’le Salih’in mektupları, beni fevkalâde mesrur eyledi. Bin bârekâllah! O iki kardeşimiz, o havalideki ehemmiyetli kardeşlerimizi ziyaret edip sıhhat ve selâmetlerini yazdıkları gibi, Karadeniz sahillerinde Ordu, Sinop, Gerze, Ayancık, Bartın, Zonguldak gibi yerler Nurlarla münevver olduklarını ve İstanbul’un Üsküdar tarafından Nurcu vâiz hocalar Nura çalıştıklarını ve Gerze’den mühim bir ticaret ve gayet Nurlara müştak ve Nurlara tam çalışmaya azmeden bir yeni kardeşimizin güzel mektubunu aldık. İbrahim’le Salih’i ve o zâtı çok selâmımızla beraber tebrik ediyoruz, muvaffakiyetlerine dua ediyoruz.”(Emirdağ Lahikası)

İbrahim Fakazlı’nın Üstad Hazretleriyle beraber kaldığı Afyon hapsinde de Ağır Ceza Mahkemesine karşı müdafaası Risâle-i Nur Külliyatı’ndan Şuâlar kitabında yer almıştır. O müdafaadan kısa bir bölüm:

“Sayın hâkimler! (…) benim de aklım şimdikinden yüz defa fazla olsa, Risâle-i Nur’un ve onun çok muhterem müellifinin bende bıraktığı manevî intiba ile bütün mevcudiyetimle bu geçici ve tükenici siyasî lezzet ve maceradan kaçıp âhirete iman ve Cehennemden kurtulmak yolunda sarf ederim. (…) Risâle-i Nur’dan aldığımız fikirle, bu nurlu varlıkları hiçbir suretle dünyevî ve maddî kıymetlere değişmeyiz. Bu bizde bir iman halinde ölünceye kadar yaşayacaktır.’’ (Şuâlar)

Küçük İbrahim, Üstad Hazretlerinin, “Küçük Isparta” olarak isimlendirdiği İnebolu’da 3 Kasım 2003 tarihinde vefat etti. Nurkoy olarak kendisine Allah’tan rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir