KASTAMONU’LU İHSAN ERTEM

İhsan Ertem 1900 yılında Kastamonu’nun Çırdak köyünde dünyaya gelmiştir. İlk imamlık bilgilerini ve derslerini okul öncesinde babasında alır. Tahsil hayatını Kastamonu’da tamamlar. Arapça ve Osmanlıca eğitimi alarak imamlık icazatı alır. Askerlik görevinden sonra imamlık tayini uzak bir yere çıkınca oraya gitmez. Bu sırada öğretmenlik imtihanı açılır ve ona müracaat eder imtihana girer ve kazanır.

İlk görev yeri olarak Safranbolu’da öğretmenliğe başlar. Burada Risale-i Nurlarla tanışır. Nur hizmetlerine dahil olur. Güzel yazısı ile risaleleri yazmaya başlar. Babasının hastalığı üzerine tayin ister, tayini Abana ilçesini Güde köyüne çıkar. Güde de derslere ve sohbetlere devam eder.

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin 1943 yılında Kastomunu’ya geldiği sırada İnebolu’da öğretmenlik yapıyordu. Bunu duyan İhsan birkaç arkadaşı ile birlikte Üstad Bediüzzaman Hazretlerini ziyarete gitti, elini öptü sohbetine katıldı. Daha sonra çocuklarına aralarında geçen konuşmaları öyle sevinçle mutlulukla anlattı ki, çocuklar Üstad’ı görmek için gün saymaya başladı.

İhsan, oğlunun sürekli israrı üzerine bir hafta sonu Feyzi ile birlikte ağabeyini de alarak Bediüzzaman Hazretlerinin evine götürdü. Bu arada dış kapıda bekleyen bir adam İhsan Öğretmene ”Bediüzzaman Hazretleri sizi bekliyor. ‘dedi. Baba önde oğulları arkasında evin ikinci katına çıkarlar, İhsan kapıyı çalar ve çocukları arkasında içeriye girerler.

Bediüzzaman Hazretleri, çocukları yanına çağırır. Çocuklar sevinçle koşarak Üstad’ın elini öperler ve yanına otururlar. Üstad onlarla ilgilenir. Risale-i Nur okur ve nasihat eder. Sohbetin sonuna doğru Üstad, ”Kur’an’ı ver bakalım” der. İhsan gelirken bir Kur’an almıştır. Üstad’a Kur’an’ı verir. Üstad, bir sayfayı açar. ”Sizi buraya getiren sorunun cevabı burada”der. İhsan  soru sormayı unuttuğu aklına gelir. ”Buraya bak, oku anlarsın.” Kalemi aldı. Kur’an’ a iki dua yazıverdi. İhsan,Üstad Hazretlerine öğretmenliği bırakıp imamalık yapmak istadiğini söyler. Üstad, öğretmenliğe devam etmesini ister. Ayrılık vakti gelince, Üstad Bediüzzaman Hazretleri, İhsan öğretmene ”Güle güle git! Muallimliğe devam et! Daha hayırlı olacak İnşaallah.” der. İhsan hoca böylece köyündeki öğretmenliğe devam eder.

Birkaç ay sonra bir gün İhsan hoca koşarak eve gelir. Kur’an dışındaki bütün kitapları toplar, samanlığın en ücra köşesine saklar. Jandarma İhsan öğretmenin evinde arama yapar, aramada bütün kitaplar bulunur. kitaplar zapta geçirilir ve İhsan öğretmen tutuklanır. Diğer tutuklularla birlikte kamyona bindirilir. Kamyon Denizli’ye doğru yola çıkar. Çocuklar korku içindedir. Birkaç gün sonra Kastamonu’da bir şayia yayılır, tutuklanan herkes asılacak diye.

İhsan öğretmenin tutuklanmasından sonra aylarca kimsa onların evine korkudan gidemez. Akrabaları dahi uzak durur. Anne Şerife Hanım tek sığınağı olan namazına sığınır. Seccadesini üzerinde gözyaları içinde dua ederek vaktini geçirir.

Bir gün Şerife Anne ellerini gökyüzüne kaldırır, ”Allah’ım eğer Bediüzzaman veli ise kocamı hemen salıversinler!”diyerek dua eder. Birkaç gün sonra bir akşam kapıları çalınır, Feyzi korkarak kapıyı açınca karşısında babasını görür. İhsan öğretmen evine girer, sevinç gözyaşları ortalığı kaplar.

İhsan öğretmen eve dönünce hanımı Şerife Hanıma sorar, ”Sen ne dedin de Bediüzzaman Hazretleri bana hanımın hakkını helal etsin!”, ”Hanım bu ne iştir?” diye sorar.

Şerife Hanım ”sen hapse gidince çocuklarla yalnız başıma kalıp çok sıkıntı çektim. Hastalandım. Sıkıntılar içinde bir gün duamda Allah’a eğer Bediüzzaman gerçekten evliya ise kocamı salıversin dedim. Birkaç gün sonra sen geldin. Demek ki, Bediüzzaman Allah’ın iyi kuluymuş, ben hakkımı ona helal ettim.”der.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ile birlikte Denizli Cezaevinde 6 ay tutuklu kalan, İhsan Öğretmen cezaevinden tahliye olurken eşyalarının olduğu sepete Meyve Risalesini koyar. Jandarmalar aramalarda onu bulamaz. Böylece Meyve Risalesi dışarı çıkarılır. İhsan tahliyeden sonra kimseden korkmadan çekinmeden risaleleri yazmaya devam etti. Bazen sabahlara kadar risale yazdı. Öğretmenliğe uzun yıllar dönemedi. Demokrat Parti döneminde öğretmenlik hakları geri verildi. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olarak köyü Çırdak’a yerleşti. Kur’an hizmeti ile dolu uzun bir hayat süren İhsan Öğretmen 9 Eylül 1980 yılında köyü Çırdak’ta vefat etti. Kendisine, Allah’tan rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir