İSRAF’TA BİR HAYIR YOKTUR

”İsrafta hayır olmadığı gibi, hayırda da israf yoktur.” ifadesini nasıl anlamalıyız?

İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerine ait bir tabirdir. İktisat, israf ve lüks harcamaları terk etmektir. Hayır ve hasenattan kısmak demek değildir. Bu manayı İmam Azam Hazretleri şu cümleler ile özetlemiştir:

لاَ اِسْرَافَ فِى الْخَيْرِ كَمَا لاَ خَيْرَ فِى اْلاِسْرَافِ   demiş.
Yani, “Hayırda ve ihsanda —fakat layık olanlara— israf olmadığı gibi, israfta da hiçbir hayır yoktur.”

Allah yolunda, hayırlı işlerde sarf edilen mal ve emekte israf ve günah söz konusu değil demektir.

İnsan, Allah yolunda, ne kadar çok malı ve emeği ile çalışırsa çalışsın, bunda boş ve israf olan bir nokta yoktur. Ama Allah için olmayan ve israf kapsamına giren hiçbir şeyde de hayır ve bereket yoktur.

“Hayır” demek, sadece maddi yardım demek değildir; bir güler yüz de hayırdır. Hayırda israf olmaz. Hayırlı işlerde yapılan faaliyetlerin hepsi sevap getirir, boşa gitmez. Farz olan ibadetleri yapmak insanı ateşten kurtarır. Nafile yapılan ibadetler ise insanı Allah’a yaklaştırır.

Hayır ve hasenat kavramının içine, insanın annesine, babasına akrabalarına, dostlarına veya ihtiyaç sahiplerine yardım etmesinden tutun da Allah rızası için yaptığı bütün yardımlar, iman ve Kur’an hizmetinde harcamasına kadar herşey girer. Bir önemli konu da insanın kendi nefis ve hevasını terk edip kısması başka bir hayra vesile olmalıdır.