İLİM TALEBESİNİN VEFATI
İman, Kur’an hizmeti Risale-i Nur’un talebe, hadim, hizmetkar ve erkanlarından Ceylan Ağabey ile Zübeyr Ağabey’den bizlere ders niteliğinde birkaç hatıra. İçki içip sarhoş olan insanları gören Ceylan Ağabey, ”Niye biz Risale-i Nur’un sarhoşu olamıyoruz? Çünkü içmiyoruz. Sarhoş sıhhatı pahasına alkolik oluyor,biz de nurkolik olmalıyız. Nur’u içip içip sızmalıyız ki, neticede ebedi bir sıhhat ve saadet kazanalım.”
Kafası az çalışan, sâfi kalb, hemen aldatılabilen kimselere zeki ve nükteli buluşuyla “Kardeşimiz fazla mübarek” diye takılan Ceylân Çalışkan Ağabey, çok konuşan, çenesi kuvvetli kimseleri de “Kardeşimiz az konuşmanın faziletine dair beş saat konuşabilir” diye şakayla karışık onu ikaz edermiş.
Barla’nın Çam dağlarında yabani ve iri bir sivrisinek Ceylân Ağabeyin eline konmuş başlamış kanını emmeye. Ceylan Ağabey, eline bir makas alıp sineğin ayağını kesmek istemiş. Tam bu anda Üstad Hazretleri, “Keçeli ne yapıyorsun?” deyince Ceylân Ağabey, “Kısas yapıyorum Üstadım” demiş. Üstad Hazretleri, ”Kardaşım, O seni hacamat yapıyor” diye mukabele etmiş.
”Nur’un Komutanı” lakaplı merhum Zübeyr Ağabey’den bir hatıra, Zübeyr Ağabey, Urfa’dan ayrılır, Üstad Hazretleri’nin yanına gelir. İlk günlerde birkaç defa âhirzaman deccalını ve onun icraatlarını anlatır. Bunun üzerine Üstad Hazretleri, ‘Kardaşım Zübeyr, elhak doğrudur, fakat o eşhası bir daha yanımda bahsetme, şevkimi kırıyorsun!’ demiş. Zübeyr Ağabey kötü birşeyin anlatılmasını istemez, devamlı, ” Kardaşım Onun için sen müjdeli haberleri anlatmaya devam et” derdi.
Sabahleyin bir seher vakti, Barla dağlarında Üstad Hazretleri, talebeleri ile Çam Dağına giderken, Üstad Hazretleri, önden giden Zübeyr Gündüzalp ile Ceylân Çalışkan’ı göstererek, “Bu ikisi şehittir” demişti. Mustafa Sungur Ağabey’de, “Üstadım, dua et de ben de şehit olayım,” deyince, Üstad Bediüzzaman Hazretleri:
“Talebe-i ulûmun ölümü şehadettir” diye buyurmuştu.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!