İNSANLARA SÖZLER’İ OKUMAK
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
''Cemaate Sözler’i okumak zamanında, sendeki hissiyât-ı âliye ve fazla inkişaf ve fedakârâne…
HAVUZU KAZANMANIN YOLU
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
''Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı manevîye göre olur. Maddî ve ferdî…
HAPSİN ZAHMET VE SIKINTILARI
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
''Aziz, sıddık kardeşlerim,
Sair yerlere nisbeten en sıkıntılı ve en soğuk olan bu hapsin zahmet…
ENANİYET BİRLİĞİ BOZMASIN
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِ نَهُ
''Kardeşlerim,
Gaflet ve dünyaperestlikten çıkan dehşetli bir enâniyet bu zamanda hükmediyor.…
NEFİS TERBİYE EDİLİR SUSTURULAMAZ
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
''Aziz, sıddık kardeşlerim;
Birbirinizi enaniyetle veya sadakatsizlikle ittiham etmemek için, bir hakikati beyan etmek ihtar edildi.
Ben bir zaman enãniyetini bırakmış ve nefs-i emmâresi…
ESKİ HALİMİ BULAMIYORUM
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
''Aziz, sıddık kardeşlerim;
Kastamonu’da ehl-i takvâ bir zât, şekvâ tarzında dedi: “Ben sukut…
SIKINTILARIN SONU FERAH VE SEVİNÇTİR
''Aziz, sıddık kardeşlerim;
Bu yeni hâdise-i taarruziyeden müteessir olmayınız. Çünkü mükerrer tecrübelerle Risale-i Nur inayet altındadır. Hiçbir taife, şimdiye kadar böyle ehemmiyetli hizmette bizler kadar az meşakkatle…
EKMEK NİMETİ ÖNEMLİ
''Aziz, sıddık kardeşlerim;
Bugünlerde, Risale-i Nur talebeleri hesabına gayet ehemmiyetli, endişeli bir sual-i manevî kalbime ihtar edildi. Sonra anladım ki, ekser Risale-i Nur talebelerinin lisan-ı halleri bu suali soruyor ve soracaklar.…
KÜFRE RIZA
'' Aziz, sıddık kardeşlerim;
Dün, Emin, bu havaliye gelen bir kolordu münasebetiyle, istemediğim ve Rusun harbe devamını bilmediğim halde, Rusya’nın Kafkasla ittisali kesilmesini söyledi. Ben, onun sözünü kesip susturduğum…
GÖKYÜZÜ MUHTEŞEM BİR KİTAP
''Ve madem tanzim etmek ve bilhassa gayeleri takip etmek ve maslahatları gözeterek bir intizam vermek, yalnız ilim ve hikmetle olur ve irade ve ihtiyar ile yapılır. Elbette ve her halde, bu hikmetperverâne intizam ve bu gözümüz önündeki…