BÜTÜN ALEMİ TOPLAMAK
”Bir kitabın mukaddemesini, o kitabın hülâsası diye tarif ederler. Halbuki, her mevzuu müstakil bir esere sığmayacak kadar derin ve geniş olan bu muazzam kitabın muhteviyatını böyle birkaç sahifelik mukaddemeye sığdırmak kabil midir?
Bugüne kadar âcizane yazdığım manzum ve mensur yazılarımın hiçbirisinde bu kadar acz ve hayret içerisinde kalmamıştım. Binaenaleyh, bu eseri derin bir zevk, İlâhî bir neş’e ve coşkun bir heyecanla okuyacak olanlar, hayranlıkla görecekler ki, Bediüzzaman, çocukluğundan beri müstesna bir şekilde yetişen ve bütün ömrü boyunca İlâhî tecellilere mazhar olan bambaşka bir âlim ve mümtaz bir şahsiyettir.
Ben, bu büyük zatı, eserlerini ve talebelerini inceden inceye tetkik edip de o nur âleminde hissen, fikren ve ruhen yaşadıktan sonra, büyük ve eski bir Arap şairinin, bir beytiyle çok derin bir hakikatı ifade ettiğini öğrendim:
“Bütün âlemi bir şahsiyette toplamak Cenab-ı Hakka zor gelmez.”(Tarihçe-i Hayat, Ön Söz)
Arap şairin, ifade ettiği husus, bir şahsın eli ile bütün alemi ıslah ve terbiye etmek Allah’a zor gelmez. Cenab-ı Hakk bir insanı öyle donatır ki, o şahsın maddi ve manevi donanımı bütün alemi ıslah ve terbiye etmeye kafi gelir. Bu Allah’ın kudreti açısından zor değildir. Allah, binlerce alimin ve evliyanın yapabileceği manevi bir irşadı ve ıslahı bir kulunun eli ve vasıtası ile de yaptırabilir.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!