BARLA SIDDIKLARI
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, iman ve Kur’ân hizmetinde bir çok orijinal kelime ve kavramlar kullanmıştır. Bu kelime ve ünvanlarla insanların dikkatini o meseleye, o konuya yoğunlaştırmıştır. Risale-i Nur’larda geçen bu tabirlerden birisi de “Barla Sıddıkları”dır. Risâle-i Nur Külliyatının yazılması elden ele dolaşması, yurt sathına yayılması bu ”Barla Sıddıkları”nın fedakârlıkları, sadakatleri,sebatları ve gayretlerinin bir neticesidir.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin 1925-1934 yılları arasında ikamet ettiği, Risale-i Nur’ların yazıldığı ilk yer Barla’dır. Yüz Otuz parçadan meydana gelen Risale-i Nur’un Yüz On Dokuz parçası Barla’da yazılmıştır.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri,Barla Sıddıkları’nın gösterdikleri ihlas, sadakat ve sebatlarına çeşitli zamanda yazdığı mektublarında şöyle yer vermiştir:
“Yirmi seneden fazla kendi memleketimde ve İstanbul’da ettiğimiz hizmet-i ilmiye ve diniyeye mukabil, burada, yedi sekiz senede yüz derece fazla edildi. Hâlbuki, kendi memleketimde ve İstanbul’da, burada benimle çalışan kardeşlerimden yüz, belki bin derece fazla yardımcılarım varken, burada ben yalnız, kimsesiz, garip, yarım ümmî; insafsız memurların tarassudat ve tazyikatları altında, yedi sekiz sene sizinle ettiğim hizmet, yüz derece eski hizmetten fazla muvaffakiyeti gösteren mânevî kuvvet, sizlerdeki ihlâstan geldiğine katiyen şüphem kalmadı.”(Lem’alar)
“Cenâb-ı Hakk’a şükrediyorum ki, böyle hâlis, muhlis ve başkalara hüsn-ü misâl olan sadık şakirtleri Risâle-i Nur’a vermiş ki, daimî hakta hulûs ile ve Nur hizmetinde sabır içinde şükrediyorlar. O Meyvecinin civarında, ismini söylemediğim malûm ve çok alâkadar olduğum kardeşlerim, hususan Barla sıddıkları, beni çok defa hayalen eski zamana ve o memlekete celb ediyorlar, Barla ve dağlarında gezdiriyorlar. Ben, onlarla ve o yerleriyle çok alâkadarım, unutmuyorum.”(Emirdağ Lahikası 1,Syf 54)
“Barla sıddıkları Nurların yazmasına tam çalışmaları, herkesten evvel onların vazifeleridir. Çünkü Barla, birinci medrese-i Nuriye şerefini kazanmasından, o mübarek medreseyi talebesiz bırakmak caiz değil. İnşâallah, tekrar şenlenecek. Çalışanlara Barekâllah deriz. Cenâb-ı Hak tevfik versin. Âmin.” (Emirdağ Lahikası 1,syf 95)
Barla Sıddıkları kimlerdir acaba?
Muhacir Hafız Ahmed, Şamlı Hafız Tevfik (Mehmed Tevfik Göksu)
Sıddık Süleyman (Kervancı), Abdullah (Yavaşer) Çavuş, Abdullah (Kula) Çavuş, Mustafa Çavuş (Güvenç), Hafız Halid (Tekin), Muallim Ahmet Galip (Keskin),Hulusi Bey (Emekli Albay İbrahim Hulusi Yahyagil), Sabri (Arseven) Efendi (Santral Sabri), Yüzbaşı Refet (Barutçu) Bey, Hafız Ali (Ergün), Ahmed Hüsrev (Altınbaşak),Bedrettin (Uşaklıgil) Bey, Hakkı (Tığlı) Efendi, Mübarek Süleyman (Köse),Bekir Bey (Dikmen), Bekir Ağa(Çelik,Adilcevazlı),Nasuhizade Şeyh Mehmed Efendi, Tahiri Mutlu.
Barla Sıddıkları elbette bu isimlerle sınırlı değil, sadece lahikalarda geçen bazı isimlere yer verebildik,kim bilir daha nice isimsiz kahramanlar var. Onlar kabiliyetlerine göre Nur hizmetine koşmuşlar, Üstad Hazretleri de bu hizmetlerine göre onlara sıfatlar vermiştir. İşin en enterasan kısmı ise, Barla Sıddıkları’nın bütün kötü şartlara rağmen, Üstad Bediüzzaman Said Nursi ile olan irtibatlarını, ona yazdıkları mektublarla ve birbirleriyle yaptıkları mektuplaşmaları ile de adeta bütün ülkeyi nurânî bir meclis haline getirmeleridir.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Yirmi Yedinci Mektubun tamamını bir risale kabul edip, “meclis-i nurânî” olarak vasıflandırmakta ve şöyle demektedir:
“Kur’ân’ın şu münevver, mübarek şakirtleri, içinde birbiriyle mânen müzakere ve müdavele-i efkâr ediyorlar. Ve yüksek bir medrese salonudur ki, Kur’ân’ın şakirtleri onda her biri aldığı dersi arkadaşlarına söylüyor. Ve Kur’ân-ı Mucizü’l-Beyân’ın hazine-i kudsiyesinin sandukçaları olan Risâlelerin satıcı ve dellâllarına muhteşem ve müzeyyen bir dükkân ve bir menzildir. Her biri aldığı kıymettar mücevherâtı birbirine ve müşterilerine orada gösteriyor. Bârekâllah, sen de o menzili çok güzel süslendirmişsin.” (Barla Lahikası,67 Mektub)
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!