1929’da Eskişehir’de dünyaya gelen Osman Aydın, Eskişehir Çifteler Köy Enstitüsü mezunudur. Hatıralarında, öğretmen olduğu zaman Üstad Hazretlerini ziyaret edip, nur talebeleri kervanına katıldığını anlatan Osman Aydın, ”1948’de Risale-i Nurları okumaya başladım. Bundan sonra İslâm yazısını da öğrendim. Kur’ân’ı hatmederek Üstad’dan müsaade alıp, Isparta ve Konya İmam Hatip Mekteplerinin imtihanlarına girerek diploma aldım. Sonra da hocalık ve vaizlik imtihanlarını kazandım. Önce Emirdağ’da imamlık yaptım.Sonra da Ankara merkez vaizi oldum.”

1950’de bir müddet Üstad Hazretlerinin hizmetinde bulunan Osman Aydın, hatıralarında Üstad Hazretlerinin bir hizmet metodunu ise şöyle anlatır:

“Bir gün Üstad’la birlikte kıra gezmeye çıkmıştık. Yolda çingeneleri gördük. Üstad onlara nasihat etti ve buyurdu ki:

‘Siz dünyanın fâni olduğunu anladığınızdan basit yerlerde oturuyorsunuz. Sizler de göçebe olduğunuzdan dolayı benim meslektaşım sayılırsınız.’

Bu hadiseden sonra onlar, Üstadı nerede görseler hürmet eder, kimseye Üstad’ın aleyhinde söz söyletmezlerdi. Üstad herkese durumuna göre muamele ederdi.”

İman, Kur’an hizmeti için hapse girmesi gerektiğine inanan Osman Aydın,

“Emirdağ’da kardeşler birkaç defa hapse girmişlerdi. Ben de iman, Kur’ân yolunda hapse girmeyi çok istiyordum. Hattâ İçişleri Bakanına dilekçe dahi yazmıştım. Beni götürmediler. Üstad Hazretleri bana zaman zaman, ‘Ben Osman’ı vermeyeceğim’ derdi. Bunu sonradan anlamıştım.”

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir