SUVEYBİT BİN SAD(RA)
Süveybit bin Sad, davetin ilk yıllarında İslamı seçip müslüman olmuştur. Mekke’de müşriklerin eziyet ve işkenceleri sonucunda Habeşistan’a hicret edenler arasında yeralmıştır. Süveybit bin Sad birinci ve ikinci Habeşistan hicretinde bulunmuştur.
Habeşistan’a ikinci hicret Mekke’de sert tepki ile karşılandı. Her evde bir matem havası başlamıştı. Kureyş’ten küçük, büyük hiçbir aile yoktu ki, bunun fertleri Habeşistan’a giden ikinci kafilede yer almış olmasın. Birinin oğlu gitmişse, öbürünün de kızı veya damadı, öbürünün kardeşi veya babası hicret etmişti.
Kureyş’in ileri gelen bütün kabile reislerinin ve İslam düşmanı liderlerin öz evlatları İslam dini için evlerini, barklarını, ailelerini ve yurtlarını terk edip yabancı bir ülkeye sığınmışlardı. Mekke’de bu hicretten etkilenmeyen tek bir ev veya aile yoktu. Bu ailelerden biri de Abdüldaroğulları idi. Bu aileden olan Süveybit, daha sonra Habeşistan’dan Medine’ye hicret etmiştir.
Süveybit bin Sad, Bedir ve Uhud Gazvelerine katılmıştır. Müslümanlar Bedir’de geceleyin ince ince yağan bir yağmura tutulmuş, kalkan ve ağaçların altlarına siperlenmiş ve hepsi tatlı bir uykuya dalmışlardı. Rasulullah (ASM) geceyi namaz kılarak ve dua ederek geçirmişti. Efendimiz (ASM): ”Ya Rabbi, işte Kureyş! Kibir ve gurur ile geldi. Sana meydan okuyor, peygamberini de yalanlıyor” deyip sonra ellerini kaldırarak duasını şöyle tamamlamıştır:
”Allah’ım, eğer sen şu bir avuç Müslüman’ın helak olmasını diliyorsan, sonra sana ibadet eden bulunmayacaktır”
Bedir’den sonra bir harp alanıda Uhud’du. Uhud Gazvesinin en şiddetli anında Musab bin Umeyr(RA) şehid olmuş ve elinde taşıdığı sancak yere düşmüştü. Abdüldaroğullarından Süveyt bin Sad ve Eburrum bin Umeyr acele edip sancağı yerden aldılar. Daha sonra sancak Peygamber Efendimiz (ASM) tarafından Hazreti Ali(RA)a verilmiştir.
Allah, O’nlardan razı olsun.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!