”Ey insan! Sen kendini, kendine mâlik sayma. Çünkü sen kendini idare edemezsin. O yük ağırdır; kendi başına muhafaza edemezsin, belâlardan sakınıp levazımatını yerine getiremezsin. Öyle ise, beyhude ıztıraba düşüp azap çekme. Mülk başkasınındır. O Mâlik hem Kadîrdir, hem Rahîmdir. Kudretine istinad et; rahmetini ittiham etme. Kederi bırak, keyfini çek. Zahmeti at, safâyı bul. Hem der […]

Dünyaya gelen insanın önünde iki yol vardır. İnsan kendi, hür iradesi ve seçme hürriyeti ile bu yollardan birini seçer. Seçilen yolun ise, sonu önemlidir. İnsanın önüne konulan iki yol ise şöyle: 1- Dünya hayatını gaye,amaç yapmak, bu yolda Serçe kuşuna yetişemez, 2- Ahiret hayatını amaçlamak, o vakit bütün kainatın kumandanı ve Allah’ın nazik bir misafiri. […]

Marifet,(bilme ve tanıma) ve muhabbet (sevme,sevgi) insanın en temel iki vazifesi olup, kazancı Allah’ın rızası, neticesi de saadet-i ebediyedir. Kim Allah’ın rızasını kazanıp saadet-i ebediyeye mazhar olmak istiyor ise; marifete ve onun neticesi olan muhabbete sarılmalıdır. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bu hususları şu veciz ifadeleri ile özetliyor: ”Evet, bütün hakikî saadet ve hâlis sürur […]

”Kat’iyen bil ki, hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, iman-ı billâhtır. Ve insaniyetin en âli mertebesi ve beşeriyetin en büyük makamı, iman-ı billâh içindeki marifetullahtır. Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı nimeti, o marifetullah içindeki muhabbetullahtır. Ve ruh-u beşer için en hâlis sürur ve kalb-i insan için en sâfi […]

”Bak, öyle bir ziya-yı hakikat neşreder ki, eğer onun o nuranî daire-i hakikat-i irşadından hariç bir surette kâinata baksan, elbette kâinatın şeklini bir matemhane-i umumî hükmünde ve mevcudatı birbirine ecnebî, belki düşman ve câmidâtı dehşetli cenazeler ve bütün zevilhayatı zevâl ve firakın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün. Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, o matemhane-i […]

Kainat Kitabını kimler seyretmektedir? İnsanların haricinde hangi şuur ve akıl sahipleri kainatı inceleyip araştırmaktadır? Kainat kitabını seyredenleri üç sınıf olarak ele alabilir.En başta insanlar. İnsan yaratılış itibariyle kainatı her yönü ile incelebilecek bir kabiliyete sahiptir. İnsan her bir azası ve duygusu ile kainatı inceler. Kalbi, ruhu, vicdanı, gözü, kulagı,dili ve diğer duygularıyla kainattaki her şeyi […]

”Hem insanın bütün cihazatları ve hissiyatları, sırr-ı vahdetle gayet yüksek bir kıymet alırlar ve şirk ve küfür ile gayet derecede sukut ederler. Meselâ; insanın en kıymettar cihazı akıldır. Eğer sırr-ı tevhidle olsa, o akıl, hem İlâhî, kudsî defineleri, hem kâinatın binler hazinelerini açan pırlanta gibi bir anahtarı olur. Eğer şirk ve küfre düşse, o akıl, […]

Kainat ve içindeki mevcudat Allah’ın varlığına, birliğine şahitlik etmektedir.Kainat şirke izin vermez. Zira kainat öyle bir sistemle yaratılmışki, en küçük şey en büyük şeyle irtibatlıdır. ”Evet, biz bakıyoruz, görüyoruz ki, kanda herbir zerre o kadar muntazam ve çok vazifeleri görüyor ki, yıldızlardan geri kalmıyor. Ve kanda bulunan herbir küreyvât-ı hamrâ ve beyzâ, o derece şuurkârâne […]

Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam’ın bine yakın mucizesi içinde O’nun en büyük mucizesi Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an’ın da en büyük davası Tevhid, Allah’ın bir olduğunu beyan ederek insanları şirkin her çeşidinden muhafaza edip, onları bu bataktan kurtarmasıdır. Kur’an-ı Kerim, kainat kitabını açıklamış,insanlara anlatmış,o kitabın katibi olan Rabbimizi bize tarif etmiştir.Allah’ı sıfatlarıyla,isimleriyle,fiilleriyle bizlere açık açık anlatmıştır.Şahsi hayatımıza,toplum hayatımıza […]

Şükr-ü manevi nedir, nasıl anlamalıyız? Risalelerde bu konu ile alakalı bölümler varmıdır? Şükür,insanın kendi gayreti ve çalısmasıyla elde edilen şükür ve çalısması ile değil külli bir niyet ve dua ile yapılan şükür olmak üzere ikiye ayrılır. Allah’ın insana ikram ve ihsanı sonsuz insanın bu sonsuz ihsan ve ikrama gayretiyle şükürde bulunması imkansızdır. Bu yüzden Allah […]