BEŞİNCİ VECİH Mesâil-i imâniyede şüphe suretinde gelen vesvesedir. Biçare vesveseli adam, bazan tahayyülü taakkul ile iltibas eder. Yani, hayale gelen bir şüpheyi, akla girmiş bir şüphe tevehhüm edip, itikadına halel gelmiş zanneder. Hem bazan tevehhüm ettiği bir şüpheyi, imana zarar veren bir şek zanneder. Hem bazan tasavvur ettiği bir şüpheyi, tasdik-i aklîye girmiş bir şüphe […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2017/04/baharı.jpg9001440Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2020-11-10 14:00:572021-01-11 11:23:34İMANIN SABAH AYDINLIĞI
DÖRDÜNCÜ SUALİNİZİN MEÂLİ: Âhirzamanda Hazret-i İsâ Aleyhisselâm Deccalı öldürdükten sonra, insanlar ekseriyetle din-i hakka girerler. Halbuki, rivayetlerde gelmiştir ki, “Yeryüzünde Allah Allah diyenler bulundukça kıyamet kopmaz.”(Müslim, Tirmizi) Böyle umumiyetle imana geldikten sonra nasıl umumiyetle küfre giderler? Elcevap: Hadîs-i sahihte rivayet edilen, “Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın geleceğini ve şeriat-i İslâmiye ile amel edeceğini,Deccalı öldüreceğini”(Buhari,Müslim) imanı zayıf olanlar […]
SÛRE-İ FETH’İN bu üç âyetinin çok vücuh-u i’câzı vardır. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın on vücuh-u külliye-i i’câziyesinden ihbar-ı bilgayb vechi, şu üç âyette, yedi sekiz vecihle görünüyor. BİRİNCİSİ لَقَدْ صَدَقَ اللهُ رَسُولَهُ الرُّؤْيَا “ And olsun ki Allah, Resulünün gördüğü rüyanın hak olduğunu tasdik etti.” Fetih Sûresi, 27 nci ayeti) ilâ âhir. Feth-i Mekke’yi, vukuundan evvel kat’iyetle […]
Hikmet ve akılla halledilmeyen bir mesele-i mühimme: كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِى شَاْنٍ فَعَّالٌ لِمَا يُرِيدُ “O dilediğini dilediği gibi yapar.” Burûc Sûresi,16 ayeti; Hûd Sûresi, 107 ayeti) Sual: Kâinattaki mütemadiyen şu hayret-engiz faaliyetin sırrı ve hikmeti nedir? Neden şu durmayanlar durmuyorlar, daima dönüp tazeleniyorlar? Elcevap: Şu hikmetin izahı bin sahife ister. Öyle ise, izahını bırakıp, […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2016/07/IMG-20170428-WA0008.jpg5851040Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2020-10-10 14:04:162020-12-11 17:10:43MUHABBET İŞTİYAK LEZZET
Dördüncü kâr: İnsan zayıftır; belâları çok. Fakirdir; ihtiyacı pek ziyade. Âcizdir; hayat yükü pek ağır. Eğer Kadîr-i Zülcelâle dayanıp tevekkül etmezse ve itimad edip teslim olmazsa, vicdanı daim azap içinde kalır. Semeresiz meşakkatler, elemler, teessüfler onu boğar. Ya sarhoş ya canavar eder. Beşinci kâr: Bütün o âzâ ve aletlerin ibadeti ve tesbihâtı ve o yüksek […]
Ben o gurbetler ve hastalıklar ve mazlumiyetlerin tazyikiyle dünyadan alâkamı kesilmiş bularak, ebedî bir dünyada ve bâki bir memlekette, daimî bir saadete namzet olduğumu iman telkin ettiği hengâmda “of, of”tan vazgeçtim “oh, oh” dedim. Fakat bu gaye-i hayal ve hedef-i ruh ve netice-i fıtratın tahakkuku ancak ve ancak bütün mahlûkatın bütün harekât ve sekenatlarını ve […]
”Fıtratımdaki hadsiz aczimle beraber, ihtiyarlık ve gurbet ve kimsesizlik ve tecridim içinde ehl-i dünya desiseleriyle, casuslarıyla bana hücum ettikleri hengâmda kalbimde dedim: “Elleri bağlı, zayıf ve hasta bir tek adama ordular taarruz ediyor. O bîçarenin (yani benim için) bir nokta-i istinad yok mu?” diyeوَقَالُوا حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ “Allah bize yeter; O ne güzel vekildir.” […]
DÖRDÜNCÜ VECİH Amelin en iyi suretini taharrîden neş’et eden bir vesvesedir ki, takvâ zannıyla teşeddüt ettikçe, hal ona şiddetlenir. Hattâ bir dereceye varır ki, o adam amelin daha evlâsını ararken harama düşer. Bazan bir sünnetin araması, bir vâcibi terk ettiriyor. “Acaba amelim sahih oldu mu?” der, iade eder. Bu hal devam eder, gayet ye’se düşer. […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2020/03/vekil.jpg10331080Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2020-08-31 19:59:462020-10-31 12:22:07VESVESEYE DÜŞMEMENİN YOLU
Hâtime Cenâb-ı Hak, hadsiz kudret ve nihayetsiz rahmetini göstermek için, insanda hadsiz bir acz, nihayetsiz bir fakr derc eylemiştir. Hem hadsiz nukuş-u esmâsını göstermek için insanı öyle bir surette halk etmiş ki, hadsiz cihetlerle elemler aldığı gibi, hadsiz cihetlerle de lezzetler alabilir bir makine hükmünde yaratmış. Ve o makine-i insaniyede yüzer âlet var. Herbirinin elemi […]
ÜÇÜNCÜ VECİH Budur ki: Eşya mabeynlerinde bazı münasebât-ı hafiye bulunur. Hattâ, hiç ümit etmediğin şeyler içinde münasebet ipleri bulunur. Ya bizzat bulunur; veya senin hayalin, meşgul olduğu san’ata göre o ipleri yapmış, onları birbiriyle bağlamış.Şu sırr-ı münasebettendir ki, bazan bir mukaddes şeyi görmek, bir mülevves şeyi hatıra getirir. Fenn-i beyanda beyan olunduğu gibi, “Hariçte uzaklık […]
İMANIN SABAH AYDINLIĞI
BEŞİNCİ VECİH Mesâil-i imâniyede şüphe suretinde gelen vesvesedir. Biçare vesveseli adam, bazan tahayyülü taakkul ile iltibas eder. Yani, hayale gelen bir şüpheyi, akla girmiş bir şüphe tevehhüm edip, itikadına halel gelmiş zanneder. Hem bazan tevehhüm ettiği bir şüpheyi, imana zarar veren bir şek zanneder. Hem bazan tasavvur ettiği bir şüpheyi, tasdik-i aklîye girmiş bir şüphe […]
AHİRZAMANDA DİNSİZLİĞİN İKİ CEREYANI
DÖRDÜNCÜ SUALİNİZİN MEÂLİ: Âhirzamanda Hazret-i İsâ Aleyhisselâm Deccalı öldürdükten sonra, insanlar ekseriyetle din-i hakka girerler. Halbuki, rivayetlerde gelmiştir ki, “Yeryüzünde Allah Allah diyenler bulundukça kıyamet kopmaz.”(Müslim, Tirmizi) Böyle umumiyetle imana geldikten sonra nasıl umumiyetle küfre giderler? Elcevap: Hadîs-i sahihte rivayet edilen, “Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın geleceğini ve şeriat-i İslâmiye ile amel edeceğini,Deccalı öldüreceğini”(Buhari,Müslim) imanı zayıf olanlar […]
KUR’AN ALLAH’IN KELAMIDIR
SÛRE-İ FETH’İN bu üç âyetinin çok vücuh-u i’câzı vardır. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın on vücuh-u külliye-i i’câziyesinden ihbar-ı bilgayb vechi, şu üç âyette, yedi sekiz vecihle görünüyor. BİRİNCİSİ لَقَدْ صَدَقَ اللهُ رَسُولَهُ الرُّؤْيَا “ And olsun ki Allah, Resulünün gördüğü rüyanın hak olduğunu tasdik etti.” Fetih Sûresi, 27 nci ayeti) ilâ âhir. Feth-i Mekke’yi, vukuundan evvel kat’iyetle […]
MUHABBET İŞTİYAK LEZZET
Hikmet ve akılla halledilmeyen bir mesele-i mühimme: كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِى شَاْنٍ فَعَّالٌ لِمَا يُرِيدُ “O dilediğini dilediği gibi yapar.” Burûc Sûresi,16 ayeti; Hûd Sûresi, 107 ayeti) Sual: Kâinattaki mütemadiyen şu hayret-engiz faaliyetin sırrı ve hikmeti nedir? Neden şu durmayanlar durmuyorlar, daima dönüp tazeleniyorlar? Elcevap: Şu hikmetin izahı bin sahife ister. Öyle ise, izahını bırakıp, […]
YA RAB, KUSURUMUZU AFFET
Dördüncü kâr: İnsan zayıftır; belâları çok. Fakirdir; ihtiyacı pek ziyade. Âcizdir; hayat yükü pek ağır. Eğer Kadîr-i Zülcelâle dayanıp tevekkül etmezse ve itimad edip teslim olmazsa, vicdanı daim azap içinde kalır. Semeresiz meşakkatler, elemler, teessüfler onu boğar. Ya sarhoş ya canavar eder. Beşinci kâr: Bütün o âzâ ve aletlerin ibadeti ve tesbihâtı ve o yüksek […]
KAİNATI ANLAMAK İÇİN İNSANI TANIMAK
Ben o gurbetler ve hastalıklar ve mazlumiyetlerin tazyikiyle dünyadan alâkamı kesilmiş bularak, ebedî bir dünyada ve bâki bir memlekette, daimî bir saadete namzet olduğumu iman telkin ettiği hengâmda “of, of”tan vazgeçtim “oh, oh” dedim. Fakat bu gaye-i hayal ve hedef-i ruh ve netice-i fıtratın tahakkuku ancak ve ancak bütün mahlûkatın bütün harekât ve sekenatlarını ve […]
TAVUĞUN VE KUŞUN FİSTANI
”Fıtratımdaki hadsiz aczimle beraber, ihtiyarlık ve gurbet ve kimsesizlik ve tecridim içinde ehl-i dünya desiseleriyle, casuslarıyla bana hücum ettikleri hengâmda kalbimde dedim: “Elleri bağlı, zayıf ve hasta bir tek adama ordular taarruz ediyor. O bîçarenin (yani benim için) bir nokta-i istinad yok mu?” diyeوَقَالُوا حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ “Allah bize yeter; O ne güzel vekildir.” […]
VESVESEYE DÜŞMEMENİN YOLU
DÖRDÜNCÜ VECİH Amelin en iyi suretini taharrîden neş’et eden bir vesvesedir ki, takvâ zannıyla teşeddüt ettikçe, hal ona şiddetlenir. Hattâ bir dereceye varır ki, o adam amelin daha evlâsını ararken harama düşer. Bazan bir sünnetin araması, bir vâcibi terk ettiriyor. “Acaba amelim sahih oldu mu?” der, iade eder. Bu hal devam eder, gayet ye’se düşer. […]
MUSİBET ACZ VE ZAAF MADENİNİ ÇALIŞTIRIR
Hâtime Cenâb-ı Hak, hadsiz kudret ve nihayetsiz rahmetini göstermek için, insanda hadsiz bir acz, nihayetsiz bir fakr derc eylemiştir. Hem hadsiz nukuş-u esmâsını göstermek için insanı öyle bir surette halk etmiş ki, hadsiz cihetlerle elemler aldığı gibi, hadsiz cihetlerle de lezzetler alabilir bir makine hükmünde yaratmış. Ve o makine-i insaniyede yüzer âlet var. Herbirinin elemi […]
MELEK VE ŞEYTANIN KALBTE KOMŞULUĞU
ÜÇÜNCÜ VECİH Budur ki: Eşya mabeynlerinde bazı münasebât-ı hafiye bulunur. Hattâ, hiç ümit etmediğin şeyler içinde münasebet ipleri bulunur. Ya bizzat bulunur; veya senin hayalin, meşgul olduğu san’ata göre o ipleri yapmış, onları birbiriyle bağlamış.Şu sırr-ı münasebettendir ki, bazan bir mukaddes şeyi görmek, bir mülevves şeyi hatıra getirir. Fenn-i beyanda beyan olunduğu gibi, “Hariçte uzaklık […]